"allah'a inanıyoruz, siz de inanın huzuru yakalayın" diye reklam veren bir dinin üyelerinin "tarif et" dendiği zaman uydurduğu biçimsiz ve tutarsız kelime oyunlarından edinilen sonuç. hatırlamak gerekirse aşağı yukarı şunlara benzer:
- "tarif edilemez" - (yok yani)
- "herşeyi yaratan güç" - (elektromanyetik gibi mi?)
- "heryerde" - (mekan belirtmek gereksiz)
- "sıfatları var" - (cismi yok ama...)
- "biz anlamayız" - (ama yine de inanırız değil mi?)
- "sen duygularını gösterebilir misin" - (açığa çıkartabilirim ama)
- "muhammed'e bile kaç kat perde ile görünmüş" - (heryerde değil miydi az önce?)
- "ölünce görürsün" - (sen ölüp de gördün mü; ya da ölen biri ile konuştun mu?)
allah´ı anlatmak ne demek ki acaba? diye sorulması gereken bir söylem.
bir filmin yönetmenini filmde göremeyince o filmin yönetmeni yoktur, demek değildir ki.saçma bunlar. genellikle bir şeyi organize edip o olayın oluşmasına vesile olanlar, olay esnasında ortalik da görünmezler, normal hayatta da böyledir bu. sen metallica konserine gidersin, o konserin kapının önünde ahaliye su dağıtan kızlarının giyecekleri elbiseye varana kadar herşeyini organize etmiş adamları hiç görmezsin. ama sen onları görmedin diye, o adamları yok sayarsan, orada yanlış mantık yürüten mutlaka sensindir.
'amenna ve saddakna.'
- inandık ve sadakatimizi belirttik.
ve unutulmamalıdır ki; sınırlı sınırsızı anlamaya mutabık değildir.
allah vardır. birdir. tektir. anlamak isteyene yeryüzünde ve gökyüzünde her zerre canlı ya da cansız varlık kanıttır.
inanmak istemeyene ise suyu ateşe ateşi suya çevirsen nafiledir.
bu tartışmalar insanların arasına nifak sokar.
' lekum dinikum veliyedin'.
- senin dinin sana, benim dinim banadır.
benim dinim inancım bana bunu söylüyorken, ateisti yargılamak da bana düşmez. allah (c.c) gerektiğinde onu yargılar zaten. ki ateist arkadaşa göre allah( haşa) yok. onun için problem değil.
havadan nem kapanı pek severim. yağmurdan ıslanmayana ne demeli.
ziyanı olmayan durumdur. hemen akabinde derin bir iç çekişle ayeti kerimeler, sureler
özlü sözler yetişir imdatlarına. hatta iki damla gözyaşı anlatamamanın vermiş olduğu
çöküntü halinin yerini, uhrevi aşka bırakıverir.
öyle ki bugüne kadar söylenen en saçma söz "allah o kadar büyük ve o kadar her yerde ki
onu bu yüzden göremiyoruz." olmuştur. aslında her yerde olduğu için farkına varılamayan
bir varlıktan bahsediliyor. ya da çok büyük olduğu için görülemeyen mi demeliydik?
durun size yardım edelim gücümüz nispetinde: "allah o kadar anlamlı ki, hiçbir anlatım şekli
onu anlatmaya yetmez."
evet böyle daha bir inanılası oldu sanki değil mi?
