1969 yılında Urfa'da doğmuştur. ilk kitabı Kalbimizin Kuyusunda Kardeştir Yaralarımız, 1994 yılında yayımlandı; bunu ipek Yolu, Ahuzin ve Ölü Evi adlı şiir kitapları izledi. Yeni Ülke gazetesinde gazeteciliğe başlayan Yücel, sırasıyla Özgür Gündem, Özgür Ülke, Yeni Politika gibi gazetelerde çalıştı. Yücel'in ayrıca Kürtlerde Ölüm ve intihar, Edebiyatta Ölüm ve intihar, Kürt Basın Tarihi, Evlilik ittifakı- Berdel gibi kitapları bulunmaktadır.
edebiyatta ölüm ve intihar kitabını henüz bitirdim. gerçekten okunması gereken araştırmalar yapıyor kitaplarında. berdel-evlilik ittifakı de bu şekilde. kitap okuduktan sonra bir sürü yeni bilgi edinmiş oluyorsunuz. üslubu o kadar akıcı ki iki gecede bitti koca kitap.
“senin kalbini goren hancerler
Bir bir boyun eger Ahuzin!”
Urfali sair.kurt kulturunu siirlerinde en iyi isleyen sairlerdendir. Ahuzin ve edebiyatta ölüm ve intihar eserleriyle dikkat cekmistir. Oyku ve siirlerinde kendine has melonkolik bir üslubu vardir. Malesef bu sairin degeri cok sonradan anlasilacaktir.
1969 yılında Urfa’da doğan Müslüm yücel, 1988 yılından beri de çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Müslüm Yücel şuan Türkiye’de çok bilinen bir isim değil, fakat tarihte birçok önemli yazarda/yapıtta gördüğümüz değerinin sonradan, çoğu zaman ölümünden sonra, anlaşılma durumu, eminim onun içinde geçerli olacaktır. Er ya da geç olması gereken yerde olacaktır. Şuana kadar yayınlanmış eserleri ise sırasıyla;
-Kalbimizin kuyusunda kardeştir yaralarımız (1994,şiir)
-ipek Yolu (1996,şiir)
-Tekzip/Kürt Basın Tarihi (1998, inceleme)
-ibrahim, Harran, Sin Mabedi Ve Sabilik (2000, inceleme)
-Ahuzin (2001, şiir)
-Su Masalı (2001, masal)
-Ölü Evi (2004, şiir)
-Edebiyatta Ölüm Ve intihar (2004, inceleme)
-Kına Ve Ayna/Kürtlerde Ölüm Ve intihar (2004, inceleme)
-Kuyu (2005, hikaye)
-Evlilik ittifakı/Berdel (2006, inceleme)
-Türk Sinemasında Kürtler (2006, inceleme)
-Osmanlı Türk Romanında Kürt imgesi (2010, inceleme)
-Amara’dan imralı’ya Abdullah Öcalan (2014, biyografi)
-Karanlık Kardeş/Doğu Ve Batı Edebiyatında Şeytan (2016, inceleme)
Müslüm Yücel kitaplarının kapsamı o kadar geniş ve derin ki her bir yapıtı ayrı bir yazı konusu. Hani her kitabı için ayrı bir inceleme kitabı yazılsa yeridir. Çünkü kitaplar incelendiğinde görülecektir ki her bir kitap ayrı bir ciddiyetle ve titizlikle, hani derler ya kılı kırk yararcasına yazılmış. incelediği kitapları eğer daha önce okumadıysanız bir an önce okumak istersiniz, yok eğer okumuşsanız, bu kitabı bir daha ciddiyetle okumalıyım duygusu uyandırır sizde.
Gazele... hayatıma bir kır ekle
Çöz beni dağların ipiyle, ırmaklara kat
Suskun çay, kanayarak durulansın sende
Kalmanın tadı, gitmenin ağrısıdır. Gazele
Ayrılık geliyor, aşkı öğretiyor bize
Gazele... şiire yakışan, şairi yakan, bakışın
Sunağında kaç kurban. Dönüp durduğum
Cehennemin ağzında köpükten bir ay
Beyaz yakıyor geceyi, sen gelmesen de ayak
Seslerin gelsin yeter diyor Rabia hatun
Gazele toprak tel gibi ses taşıyor, kulağımda nal sesleri
göz kapaklarımı indiriyor uyku, uyu bir yılan biçiminde
Belli değil, bir kalbe dönüp yandığın kimin göğsünde
Sesin kayalara çarpıp dönecek mi geriye?
Metruk bir şarkı, simli bir kovukta yineliyor seni yine
Gazele, sevgilim annesinin yüzünü düşürdü yüzünden
Düze indi. Bir dilim daha olsa neler söylemem.
Hiçliğim bile bir şey anlatmıyor.Ağlıyor, göz yaşları
Kahkahadan öte geçmiyor kalbinde, Kalbi
Toprağa karışımş, kara bir gölgeyi çekiyor üstüne
Nereye dönsem bir sus ku dağı, bir çöl. Kalbimden
Geçen yolları siliyor bir karınca. Hayatım ki dudaklarımın
Arasında. Nereye dönsem bir kaya yüzümü yalayıp
Geçiyor. Sonsuz bir uyku, uyku bir kuyu.
Ne kadar uyusam, o kadar kanatıyor beni su
Anneler çocuklarını asıyor, balkon iki kere yıkanmış
Çamaşır kokuyor. Gazele, desem ki yağmurlar dindi
Desem ki kendini dünya ile örten insan çıplak ve evler
Odalara bölündükçe, bileğe yakın bir el kaldı.
Desem ki korku bitti, anneme benzeyen yüzün yok artık
Gazele, sır çözüldü, perdelerden döküldü sabah
Tanıdın beni, gözlerinle soydun gözlerimi. Gözlerin
Ateşten güller gibi açıldı geceye. Nice kelebek oldum
Döndüm, dudaklarının denizinde. Bir masal gibi
Dinledin beni, bir masal gibi unutuyorsun şimdi
Yüzün kaplan derisi çöl, yüzüm kanın yüzdüğü
Et parçası. insan derisinden yüzüme kurduğun çadır
Öldüğüm kulağımdan gitmeyen kahkahayla söküldü
Dallardan boğazıma uzandı bir sürgün, bir sürme dedim
Gazele bütün dünya sensiz yaşayacak, sessizdir kül..
Ruhum gecelerin, kör kuyuların, zamanın Gazele
Esirler sevemez, adım toprakla örtülmüş bir su cesedi
Bir ahu ölüsü, bir avcı diri, bir kök mezarlık,
Bir mezarlık bekçisi, Gazele, dayanamaz, beni de.
Eritir içine sindiğim et ve kemik, terimle mühürlendi derim
HARRAN
Bedevi bir yalnızlıktır beni saran çöl
Kitabelere sığmayan dövmelerdir inimdeki gurbet
Gitsem Kerem’in külü savrulur,akıl esir kalır ruha
Sussam sabahları kararır bütün sokakların
Çamurlu bir ayna gibi yayar kendini zaman
Çokça ayrılık sığar ölüme
Bir canda yüz bin beden çırpınır
Suyun yüreği ateşin sesiyle birleşir
Toprağın kalbi durur
Çığlıklar diken üstünde, sesler gömülmüştür
Gece serilmiştir çöle.Güneşe mayın
ömrümüze buğday ekilir
Harran yeşilinde soyulmuş bir şehirdir şimdi yeraltında
Gölgesinde ruhlarımız ayrılır ve tarih kendini yanıltan
bir bellektir burda.
Tapınakların rahminde tanrıların hücresi
Yere inen krallar, biçim değiştiren yüzler
Ve her karesi insanın yenilgisi olan dua
Sin yüzünü kapatır, acem sırtında taşır kendini,
zerdüşt kovulur yurdundan
Çöl biter…yol başlar
Uygarlık adına demiryolları… çeliğin ihaneti
Savrulan gün…Ay’da şeytanın surat buruşması
harelenen insan… ve artık gülyağı minarelerin harcında
her dilde sussan esrik bir köle çığlığıdır Harran.
Ah okusan… konuşan sesim olsan, dursan
Gölgesi olsan gidenlerin:Harran
Sen yüreğimden çıkmış gibi sırılsıklam.
müslüm yücel'in öcalan hakkında yazdığı kitap üzerine yapılan bir program, ayrıca müslüm yücel ile yapılan bir program tabii ki şiire, edebiyata değinecek. izleyin derim efendim.
müslüm yücel'in ilk olarak 2001 yılında kendi kurduğu sî yayınları tarafından basılan (sî: gölge demek) ve yaklaşık olarak 17 yıl sonra tekrardan bu sefer de 'kaos çocuk parkı' yayınları tarafından basılan ahuzin kitabı raflarda yerini almıştır. şiir sevenlere, özellikle hüzün ve imge dolu şiir severlere şiddetle tavsiye edilir.