mükemmellik kişiye göre değişir bir kavramdır. bu hatasız eksiksiz olan değil de bu sözcüğü kullanan kişiyi kullandığı nesne, varlık gibi herhangi bir şeye olan bakış açısının bunda eksik olan, hatalı olan kısımları da yok etmek. güzelik kavramıyla benzer esneklikte. tamamen algısal bir durum.
o yüzden mükemmelliyetçi olmak aslında kişiliğinizde keskin hatlara sabit görüşlere yatkın olduğunuzu gösterir, mükemmel olduğunuzu değil yani. her türlü deneyselciliği savunan birisi olarak bunu mantıklı bulmuyorum.
(bkz: şekilcilik)
(bkz: hande yener) in pek begendigim albümü.sevgidimden midir samimiyetimden midir pazartesi öldüm bittim diye tweetler attım, bugun ise dedim dur sakin kafayla dinleyeyim ki baktım gördüm bi iki şarkı hariç beğenmişim meğerse.bi senelik şarkı var içinde cdnin, döndür döndür dinle yani,o derece.
her kötülükten yoksun, her güzelliği barındıran, hiç bir şey eksiltilmesine, ve hiç bir şey eklenmesine gerek olmayandır. böyle bir şey yoktur, zira;
'mükemmel' mükemmel olsaydı, içinde her harf ahenkle dans ederdi.
insandan insana değişen, göreceli bir kavram. asla ulaşılamamasıyla ünlüdür; ancak o ana kadar yapılmış olan "en kusursuz" olgu o konuda mükemmeli temsil eder. insan o şeye mükemmel deme ihtiyacı duyar, çünkü bir boşluk, bir eksikliktir insanın içinde: "mükemmel". bu yüzden insan mükemmel olgusunun gerçek anlamını indirgemeyi yeğler, daha azına mükemmel demeyi tercih eder. hayal gücünün de bir sınırı vardır elbette, bazı şeylerde "gerçek mükemmel" insanın aklında zuhur etmez, edemez. çünkü o kadar zihinsel deneyime sahip değildir. aklının gittiği yere,onunla bulduğu en kusursuz şeye "mükemmel" der.
bu bir noktada insanın acizliğinin de göstergesidir. dogma fikirleri bir kenara koyup; insanoğlunun soyut ve somutlarından oluşan dünyaya bakalım. siz istediğiniz kadar bir şeyin mükemmel olduğunu belirtin, küçük bir çocuk çıkıp onun mükemmel olmayan bir yanını söyleyecektir. bu da "kusursuzluk ütopyaların daniskasıdır!" dememize yol açabilir. işte bu noktada bir de kelimelerin anlamaları da önem kazanıyor. bir şeyin mükemmel olması onun kusursuz olması mı demektir? gerçek anlamda mükemmeli düşünürsek; evet öyle olmalıdır; fakat,insanın indirgediği her şeye rağmen sığ olan zihinsel gücü asla deneyim edilmemiş kusurları algılamaz, o yüzden kusursuz olmasa da bir şeye mükemmel diyebilir.insanın doğası,ruhu, egosu buna açtır bir noktada.
mükemmellik bu nedenlerden dolayı görecelidir, mutlak hali yoktur. belli başlı insanlar hatta tüm dünya bir olgunun, varlığın mükemmel olduğu konusunda fikir birliğine varabilirler ama yine de bu tanımın ardından dünyaya gelecek olan bir insan onun aslında mükemmel olmadığını ispatlayabilir .en iyisi kendi tanımımıza göre,kendimizi kasmadan,inanmak istediğimize inanıp yaşamaktır.