Türkiye'deki mezun mühendislerin üniversite yıllarınını ot gibi geçirmesinden kaynaklanan sorun. Her yıl hiçbir proje geliştirmemiş, github'a girmemiş (yazılımcı ise), fuar ve konferanslara katılmamış insanlar mezun oluyor ve işsiziz diye söyleniyorlar. Kendini geliştirdikten sonra evinden yurtdışındaki şirketlerle çalışma imkanın var. Sonra multithreading öğrenmeden mezun olan yazılımcı "hesap makinesi yaptım, neden 4gb?" diye forum forum gezsinler.
1. ülkede sanayinin çoğunlukla yan sanayi ve montaj olmasından dolayı mühendis yerine tekniker ihtiyacı olması.
2. ülkede harran gibi üretimin bile olmadığı yerlerde zibilyon tane mühendislik fakültesi açılıp her yıl 100 binden fazla mühendisin mezun olması.
3.mezun mühendislerdeki pratik eksikliği-piyasadan bihaber olması bu yüzden piyasaya tutunamayıp önce işsiz kalması ve başka alana yönelmesi.
4.bomboş adamların aşırı kontenjan-düşük üni. puanı dolayısıyla mühendislik fakültesine girip kütük gibi bir halde mezun olması, niteliksiz mühendis sorunu.
bunlar ve diğer sebeplerin yanına ülkede ki ekonomik krizi de eklersek çok doğal olan bir durumdur. üniversitelerin tıp da dahil diğer tüm bölümlerinden daha zor olan makine, elektrik-elektronik ve bunların alt alanı mühendislik bölümlerinin mezunlarının ortada kalması ülke için acı verici bir durumdur.
yıllardır çok sıkı görüştüğüm, aramızdan su sızmayan arkadaşlarımın hepsi mühendis oldular, nişanlım da endüstri mühendisi. onların söylediklerini de değerlendirerek belli başlı konu hakkında fikirlerim var. bir tıp mezunu olarak bu konu hakkında ahkam kesiyor olmak ne kadar doğrudur bilmiyorum. ama fikrim şu yönde.
mühendislik tüm dünyada kabul görmüş oldukça prestijli bir meslek dalıdır ve bu şekilde kalmalıdır. ama ülkemizde cami açar gibi liseden bozma üniversitelerde mühendislik fakülteleri kurulduğu için ortalık mühendis kaynıyor. haliyle üretim kapasitesi zaten sınırlı olan türkiye'de mühendisin işsiz kalması kaçınılmaz bir durum.
odtü, itü, bilkent, boğaziçi, koç, sabancı gibi okullar öğrencilerine daha önce bahsetmiş olduğum prestijli mesleğe yaraşır şekilde prestijli eğitim veriyor, bu yüzden bu okullardan çıkan öğrencilerin her biri ayrı bir cevherdir.
gazi, hacettepe (hacettepeliyim ama duygularımı bir yana bırakmam gerekiyor), ytü, katü, 9 eylül, ege gibi üniversiteler yukarıdaki okullar kadar elit bir eğitim kalitesine sahip değiller ama çıkardıkları mühendisler donanımsal olarak oldukça yeterlidir.
geçen instagramda gördüm, aynı dersaneye gittiğim ve matematikten de fenden de 3 4 net falan anca çıkaran oğlan inşaat mühendisi olmuş gümüşhane üniversitesini bitirip. gümüşhane üniversitesi nedir amk? sabahattin zaim üniversitesi falan nedir? geçen istanbulda gördüm, bir üniversite açılmış, benim lisem o üniversiteden çok daha büyüktür yemin ediyorum ve o üniversiteden mühendislik mezunu adam çıkarılıyor.
böylesine bir meslek dalının ülkede bu kadar ele ayağa düşmesi cidden çok üzücü. okumamış etmemiş bir yan sanayinin sahibi işe alırken 2000-3000 gibi oldukça komik bir maaş öneriyor ve karşısındaki yeni yetme mezuna şu şekilde gözdağı veriyor : "ister kabul et, ister etme, şu ortamda bana mühendis mi yok." Bakın tam olarak bu yapılıyor. sen gerçekten mühendisliğinin kıymetini tamamen diplomana dayamışsan zaten mühendis değilsin. zaten şu yukarda saydığım okullardan mezun olan hiç kimse böylelerine prim vermezler, onlar kendilerine yıllar boyu yapmış oldukları yatırımı, parası olan pis bir cahilin ayaklar altına almasına baştan izin vermezler. problem de burda başlıyor işte. kendilerini böylelerine ezdiren "mühendislik diploması sahibi olan kişiler" tarihin en eski ve prestijli meslek dallarından biri olan mühendisliği ayaklar altına aldılar.
çok fazla mühendislik mezunu var ve sebebi tamamen işe yaramaz mühendislik okullarının ülkedeki varlığı. kapatılmadıkça bunlar kanser gitgide ilerleyecektir ve olan onca umutlar ile mezun olup ülkenin durumundan ötürü tamamen yıkılacak, yerle yeksan olacak çocuklara olacaktır.
firmaların hem mühendis hem tecrübeli eleman istemesi neticesinde yaşanan handikaptır.
yeni mezun olmuş bir mühendis de, kimse kusura bakmasın ama bu ülke de pek siklenmez. bunun sebebide ülke'deki ezbere dayalı eğitim sisteminden kaynaklanıyor. vize haftası çalış, final haftası çalış... bütün olay bundan ibaret. mezun oluncada batıdaki (avrupa-amerika) üniversitelerin teknik bölümlerinden mezun olan mühendisler ya da teknik eğitim almış şahıslar kadar donanımlı olamamak.
zaten işletmelerde bilmem kaç senedir çalışan ustanın karşısına geçince bu eğitim sisteminin dandikliği anlaşılır. teorik eğitimden ziyada pratik eğitime daha ağırlık verilmedikçe bu da böyle gidecek gibi görünüyor.
ama mühendislik hala en geçerli ve iş imkanı en çok işlerdendir. sadece kendini geliştirebilenler alır yürür. mühendis arkadaşlar ümitsizliğe kapılmamalı!
durmadan üniversite açmak yerine az ve öz açmak gerekirken bol bol mühendis yetiştiren bir ülkede çok normaldir.
hayır gerçekten yetişseler ona da amenna. bu üniversite hocaları ile muhtemelen en iyi başaracakları şey torpil nasıl geçilir adam nasıl kayırılır olur. o iş de para kazandırmıyor.
nerdeyse her ilde bir veya daha fazla üniversite ve bu üniversitelerin hemen hepsinde onlarca mühendislik, bu mühendisliklerin binlerce öğrencisi olduğunu düşünürsek eğer, gayet olağan bir durumdur. hele ki daha gelişmeyi başaramamış hatta gelişmeye çalışmayan* bir ülkede olduğumuzu düşünürsek bu kadar mühendise iş olanağı sağlanamaması doğaldır. he birde niteliksiz eğitim muhabbeti var ki ne sen sor ne ben söyliyeyim.
eğer işsiz mühendis olmak istemiyorsan, üniversiteden sonra bir çok program * ve birden fazla yabancı dil öğren, ingilizceyi ana dilin gibi bil ve kendini piskolojik olarak herşeye hazırla, bilmelisin ki hayatına, ailene çalıştığın iş yeri yön vericektir.
uzaktan ahkam kesmek olacak ama kendi işinizi kurun. üretin, çamaşır mandalı yapın, leğen yapın, uçak yapın. korkmayın atlayın şu denize hele. okuldaki bilgileriniz yeterlidir. müşterinizi kırmadan paraya odaklanın. katı olmayın.
üretmeyen ülkenin meendiz neyine hafız? al sat, al sat tek yaptığı bu ülkenin. taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışmak. bakalım nereye kadar gidecek...
son derece doğru tespit. aynaya bakınca karşılaştığım gerçek. mühendisim ve işsizim. boğaziçi bitirdim ama işim yok. şaka lan şaka. hemen sevindiniz değil mi boğaziçiliyim diyince eksileyen danalar. sürekli yurt dışına çıktığım bir işim var davarlar.
başlığa dönersek kesinlikle doğru olan önermedir. türkiye'de artan mühendis sayısı bunun temel nedenidir. bu kümülatif hal çözülmezse işsizlik daha da büyüyecek gibi. hayırlısı. evet.
eline diplomayı alıp çok şey bildiğini zannederek ağzını açınca 3000tl maaş isteyen, babayı alınca da işsisz kalan mühendisler yüzüne edinilmiş yargı.
önce işi,mesleği,çakallığı öğrenene kadar 1000tl ile idare edip, para isteyebilecek bilgi birikimine sahip olduktan sonra pazarlık masasına oturacaksın.
türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkeye yakışmayan durumdur. gelişmekte olan ülke diyoruz. bir sistem olmalı. çocuk doğar, öğretmen öğretir, çocuk hastalandığında doktor bakar, mühendis olur. kısa kestim. neyse ülkeyi de mühendis geliştirir. tabi sadece mühendis değil neyse şu an konumuz mühendislik.
malum üniversite sınavı yaklaşıyor. aslında böyle başlamak istemezdim. neyse, insanlar sınava girecek. çoğunun yıllardır değiştirmediği meslek isteği var, çoğu da arayış içerisinde.
mühendislik isteyen insanlara söylenen şeyler, aç kalırsın kapısına çıkıyor. bu ne ya ? koskoca türkiyenin hiç mi mühendise ihtiyacı yok. kızsan inşaat mühendisi olmayacaksın, makina mühendisi olmayacaksın, o olmayacaksın bu olmayacaksın... erkeksen mühendis olacaksın ama aç kalırsın. e ne anladım ben bu işten ? ne olacaz la biz ?
neymiş türkiyede yaşıyorsan, sağlıkçı olacaksınmış. çok sinirlendim. evet haklılar, ama hiç mi mühendise ihtiyaç yok ? sağlıkçı olmak istemeyen bir yığın insan var. ne biçim devlet la bu, ilgilenilsin artık !
bütün mühendislerin işsiz olduğuna inanmıyorum. inanmak istemiyorum. inanmıcam. inanmıcam lan.