en büyük hayalim sabahları elimde kuşe kağıda basılmış magazin dergimi karıştırırken bu proğramı izleyip; "ay ne hayatlar var başımıza taş yağcak" diyerek güvenlik sistemini sağlamlaştırmak ve akşama kadar kocişimi beklemekti. belki gözaltı kremimi sürer, parfüm sıkar, dans eder, artık çamaşır suyu değil de sirkenin zemin temizliğinde daha işe yarar olduğu üzerine düşünürdüm. en fazla bu olurdu derdim. biraz sevişir, kavga eder, sonra barışır ve ölür giderdik. daha ne olabilirdi? benden bir iş adamı yaratan sistemin aq. genç yaşımda; "lan acaba bütün gün böyle oturmaktan kambur olur muyum?" korkusuyla günlerim geçiyor. ekranlardan, kalem kağıttan, boyalardan, kumaşlardan yoruldum.
Milletin akıl sağlığı ve selameti için derhal son verilmesi gereken programdır.
Bu programlar yüzünden milletin zihninde ne büyük yaralar açılıyor.
Farkında mısınız?
Eğer büyük bir skandal varsa polis ve jandarma teşkilatında profesyonel dedektifler yetiştirirsiniz. Onlar bu işleri gayet güzel de çözerler devletin her türlü imkanı var kıçımızdaki dönün rengini bile biliyor devlet (bu durumdan hoşlanmıyorum ama böyle maalesef)
işte katiller biliniyor ama Reyting için açıklanmıyor programda bulunmuş gibi işleniyor diyenler var yıllardır onlara hep “yav he he komplocular” diyordum. Ama artık bu son Kocaeli’nde işlenen kuzenlerin cinayetinden sonra doğru olduğunu düşünmeye başladım.
Kocaeli gibi büyük bir şehrin merkezinde geceden sabaha kadar gezmişler kiralık tüm bilgileri belli olan arabalarıyla ama tek takıldıkları kamera cinayet anında olmuş. O kameranın ötesinde berisinde bir tane bile kamera yok zaten, bomboş yollarda giden arabayı takip edip; nereye gittiğini, arkasına takılan araç olup olmadığına bakabilecekleri.
O yüzden müge elinde çubuğu haritanın başında tanıklarla, kim kimleymiş tüm kirli çamaşırları dökerek tahmin etmeye çalışıyor araba nerden geldi nereye gitti diye.
Kamera yok mu diyen soranları da geçiştiriyor. “bilemem polisin elinde ne var, bakmışlardır heralde bulamamışlar demek ki” Eğer gerçekten bulamadılarsa vay halimize aq.
Rize'nin Pazar ilçesinde işlenen dursun zehir cinayetinde katil zanlısı yasin şenal, arkadaşı ve dursun zehir'in torunu kerim bekar ile birlikte cinayeti işlediğini itiraf etti. Kerim bekar madde ve kumar bağımlısı biriymiş. Dedesinden sürekli para isteyip kumarda yiyormuş.
Kerim Bekar ve Yasin'i ele veren kişi ise bu Kerim'i saplantı haline getiren erkek kankası Miraç denen ruh hastası. Resmen Kerim'e aşık ve çok kıskanıyor onu.
Şu sıralar Rize'de dedesini katleden müptezel ruh hastası kerim bekar denen tiple ona platonik aşık bir ergen herif olan Miraç adlı sevimsiz sayko tipin olayını işliyorlar. Kerim 5000 TL için arkadaşı Yasin ile birlikte dedesini ortadan kaldırıyor. Adamcağızı elektrikli testereyle doğramışlar.buraya kadar olan kısım korkunç evet. Şimdi devam ediyoruz.
Miraç karbuz adlı akıl hastası tip bu Kerim denen arkadaşı için "beni terk etti, başkalarına gitti" gibi laflar ediyor. Çok kinlenmiş. Bu Kerim'i de sürekli takip ediyormuş. Oğlum kabus gibi lan!
Düşünsenize, erkeksiniz ve bir erkek arkadaşınız sizi saplantı haline getirmiş. Sizin cinayet işlediğinizi biliyor çünkü siz ona yüz vermediğiniz için size kin güdüyor ve sizden intikam almak için programa katılıp sizi ihbar ediyor. Tamam cinayet çözülmüş oldu ama kerim cinayet işlemeseydi bu Miraç Kerim'i öldürmeye kalkardı kesin.
Asıl bombayı patlatıyorum. Kadın milleti de bu uyuşturucu bağımlısı, katil, sosyopat tipleri ölümüne savunuyor. Ümitcan uygun'a vermek için sıraya giren kızlar vardı ya hani, artık şaşırmıyorum.
Müge Anlı'nın günlerdir çarpık ilişki diye bahsettiği şey büyük olasılıkla bu uyuşturucu bağımlısı heriflerin arasındaki bir durum.
Miraç adlı herifi sevimli bulan mal sürüsü çok bayıldıysa koynuna girsin. Komik de değil. Adam bir erkek arkadaşını takıntı haline getirmiş. Müge anlı ile tatlı sert programının Instagram hesabında millet Miraç'ın çok saf olduğunu ve arkadaşı Kerim'i masumca sevdiğini söylüyor.
Bizim millet niye dolandırılmaya müsait sizce? Toplumun en az %80'inde zerre kadar akıl mantık yok.
Yeni sezon başladı. Ayşe bağcı adlı üniversite öğrencisi bir kız, evli ve çocuklu bir adamla otobüste tanışıp 10 gün içinde imam nikahı kıyıyor. Üstelik şu an hamile. Kaçtığı mücahit adlı herif başka kadınları da zamanında karısının üstüne kuma olarak getirmiş. Bu kızın üstüne de ev eşyası falan aldırmış. Annesi babası perişan halde.
Abi yok, biz kadınlar çok fazla duygusalız. Birini sevince aklımız uçuyor. Ayşe kameraya bön bön bakarak konuşuyor. Allah bilir kıza ne içirdi. Ayşe'nin Annesi babası da haklı olarak kızlarını geri istiyorlar. Bu mücahit denen serseri güya cinciymiş üstelik. Cinleri varmış. Tövbe estağfurullah.
iki üç yıl önce güya biyoenerji seansında psikiyatrik hasta olan Fatmanur koçyiğit adlı üniversite öğrencisi kızı kandırıp hamile bırakan evli sapık olayıyla aynı.
ilgisiz ve yalanlarla oyalayan sevgilimden ayrıldığım için acı çekiyordum. iyi ki ayrılmışım vallahi. Gerçekten seven erkek sevdiği kıza sahip çıkar ve her şeyi usulüne göre yapar.
ilahiyat fakültesinde okumuş Ayşe bağcı adlı kız, cinlerin örtülü varlıklar olduğunu ve Allah'ın izniyle kimseye musallat olamayacaklarını bilmiyor. Cinlerle evli olduğunu iddia eden çomarın birine kaçıyor. Kafa pırıl pırıl.
ilahiyat fakültelerinde ne öğretiyorlar gerçekten anlamıyorum. Şu olayın islam fıkhı ile hiç ilgisi yok. Cinler boyut değiştirebilirler fakat insandan irade olarak çok daha güçsüz varlıklardır. imanı tam olan insana hiçbir şey yapamazlar.
Ayşe bağcı olayı için yorum yapılmış ama Trabzon emniyetinin acilen harekete geçmesi gerekiyor. Kaçtığı adam Ayşe'nin omzunu sıkarak tehdit ediyor. Kız bön değil, korkudan konuşamıyor. Herif zaten çıplak fotoğraflarını çekmiş kızın. Tehdit ediliyor.
hiç sevmediğim, toplumun psikolojisini bozan bir program yeniden başlamış maalesef. ancak hiç program olmamasından iyi. keşke röpörtaj programı olsa. mesela saba tümer'le bu gece gibi.
Nasıl izliyorlar böyle programları aklım almıyor. Ne üçüncü sayfa haberi okurum, ne de bu tarz programlar izlerim. Çalışmadığım, evde olduğum zamanlarda bile bakmam. Asla. Hayatlarımız yeterince güllük gülistanlıkmış gibi, bir de bunları izleyip dertlenemem. Derdim mi yok ya benim.
Çıkıyor yine ruh hastaları. Durduramıyoruz efendim.
Evli adama kaçmış ilahiyat fakültesi öğrencisi kız.
Ne öğretiyorlar ilahiyat fakültelerinde anlamıyorum.
Adam evine eşya almış bu kıza kredi çektirerek. Ne biçim kocalar var, ne biçim örtülüler var, ne biçim programlar var, ne biçim insanlar var, var oğlu var.