lütfen bu hanıma haddini bildiriniz

entry147 galeri8 video2
    26.
  1. seçilme hakkı, eğitim hakkı gibi en doğal haklardan bazılarını vermediğimiz bazı insanlara, günün birinde yaşam hakkı, iletişim hakkı, sağlık hakkı gibi bazı şeyleri de vermemekden korkan bir toplum var içimizde. insanların siyasal fikirleri ile düşünsel ve dinsel fikirleri bir olmayabilir, bu onların bazı haklarını ellerinden almakla çözülecekse, bu işte düşmanlık ve kin doğurur. laik sosyal bir hukuk devleti, din ve düşünce sistemleriyle uğraşmaz, aksine uğraşanları engeller, ama bizim tanımladığımız ve uyguladığımız durumu incelersek, sanırım burda çok ileri gidenler var çok.

    zorla güzellik olmayacağı gibi, zorla çirkinlik de olmamalıdır. çünkü o insanlar öyle güzel.
    4 ...
  2. 27.
  3. tarihi ibretlik bir tablodur. demokrasinin işe yaramazlığının resmidir. bu ülkede renkliliğin çeşitliliğin yalancı yegane savunucularının ağızlarındaki salya miktarının ölçülebileceği tepkidir.

    bu konuda 3 ayrı insan tipi için, 3 ayrı entry yazabilirim bak benn:

    1- keyfi bir kaideye oturtulmuş kamusal alan destekli izanın tahakkümü ve yersiz endişelerinin tezahürüdür. kılık kıyafeti siyasi bir simgeye ve bu simgeyi de "tehlikenin farkında mısınız" mesabesine getiren düşünce biçimi, ne savunuculuğunu yaptığı demokrasiyi, ne de özgürlüğü görüldüğü üzere hazmedememektedir.

    2- insanlar su gibi olmalıdır. sükunet ve uyum üzere bir hareket tarzı ile uzlaşmacı tutumla kaotik ortama asla izin vermeyecek metaneti her daim diri tutmalı, ajite edici etkileri öngörüsü ile belirlemeli ve silahlanacaksa bunları savuşturacak erdemler kuşanmalı, ısrarlı sabit bir hoşgörü ile anlayışını her zeminde yeşertebilmelidir. sivri çıkışlarla bir yere varılamayacağı gibi ortaya çıkan çatışma ortamı birey bazında genelin zararına sonuç verebileceğinden hoşgörü ırmağında kabın şeklini alma çalışmaları disiplin edilmelidir.

    3- şimdi hacım bu hatun kişi var ya; bence yannış yaptı bak. aslında çıkar di mi türbanı falan. ya da baktın kabul etmeyecekler en baştan adaylığını koyma. haaa biz yeri geldi mi türbanın da dinin de savunmasını yaparız elbet ama, orası yeri değil ki be birader. sen git evinde tak türbanını ses eden var mı? haksız mıyım babacım?-yok bu adamın tükçe'si daha iğrenç olurdu-

    bu da bonus olsun-kırmayın benni-:

    0- türkiye cumhuriyetinin ilke ve inkılapları, devrimleri ve ihtilalleri-yok, pardon, ihtilalin üstünü çiz-ilelebet yaşatılacaktır. tüzükte falan olmasa dahi m.kemal bir örnektir ve yaşam stili/pratikleri emir telakki edilerek yasalardan tüzüklerden mevzuattan dahi üstün tutulacaktır. bu iş burası ile, bu kadarla da sınırlı değildir! en yakın sürede birleşmiş milletler topluluğunun yönetimi ele geçirilecek ve orada bulunan yöresel kıyafeti ile laikliğe uygunsuz profil arz eden hintliler, araplar, endonezyalılar, nijeryalılar, tüm afrikalılar falan...ulan neyse işte tüm milli objeler, kıyafetler kesinlikle yok edilip, laik yapının uniform kurallarının ikamesi gerçekleştilecektir.

    ey türk gençliği, lütfen birleşmiş milletlere haddini bildiriniz!
    8 ...
  4. 28.
  5. rahmetli bülent ecevit'in, laik cumhuriyetimize yapılan bir tür saldırıya göğüs gererek haddini bildirme cümlesidir.
    4 ...
  6. 29.
  7. 2002 seçimlerinde halk ecevit ve hükümetine haddini bildirmişlerdir. olayın acı yüzü , din kitap allah diye propaganda yapa milliyetçi hareket partisinin bu yuhlamaya ve alkışlamaya hiçbir tepki göstermemesidir.
    2 ...
  8. 30.
  9. ecevit'i bir milletin vicdanında mahkum ettiren ve elektrikli sandalye marifeti ile idam ettiren tarihi gaf.
    bahsedilen hanım milletin oyu ile milletin meclisine girmiştir. cumhurun yönetimi diye bilinen bir cumhuriyette böyle karşılanan bir kadın acaba dikdatöryalarda nasıl karşılanırdı acaba? heralde hitlervari "derhal bir düzine sabun yapıp halka dağıtılsın" gibi olurdu tepki... her neyse. nerden nereye...
    6 ...
  10. 31.
  11. 32.
  12. rahmetli bülent ecevit in türk siyasi tarihine geçmiş sözüdür.
    2 ...
  13. 33.
  14. şimdiler de parlamentoya türbanlı girmek için yapılacak herşeyi yapıyorlar. bu da olacaktır eninde sonunda. ama bu sefer onlara haddini bildirecek bir Bülent Ecevit olmayacak ne yazıktır ki.
    4 ...
  15. 34.
  16. vatandaşı olduğu yer tarafından türkiye' ye gönderilen ajanın meclisten kovuluşu sırasında kürsüden duyulan cümle. sonrasında burası devlete meydan okunacak yer değildir şeklinde kuvvetlendirilmiştir. vatandaşlığı ajanı ve tüm bu bazı şeylere özgürlük muhabbetlerinin amacını açığa çıkarır.
    1 ...
  17. 35.
  18. söyleyen kişiye'de kalmadı o meclis, o da toprak oldu gibi hatırlanası olay.
    2 ...
  19. 36.
  20. söyleyen kişiye saygı ve hürmetlerimizi an an saniye saniye gönderiyoruz.
    1 ...
  21. 37.
  22. bir yanda kk'nın ecevitin ölüsünden rant elde etmeye çalıştığını diğer yanda ise ecevit'in bu sözünü hatırladığımızda ortaya çok komik bir manzara çıkıyor.

    demokrasi dediniz değil mi sayın kk, yoksa millet iradesi mi dediniz. siz adınızı bile söylediğinizde doğru olmadığını düşünüyor insan. *
    2 ...
  23. 38.
  24. haddini bilmez şahıs pöykürüşü.
    3 ...
  25. 39.
  26. gecenin bir yarısı evinden bizzat dönemin ankara dgm savcısı tarafından tutuklanarak bildirilmiştir. lakin bu uygulama sözün sahibi ecevit'i bile isyan ettirmiştir.
    2 ...
  27. 40.
  28. Burada temel bir konu var o da devlet işi ile dini konuların kesiştiği yerde artık kişisel özgürlükler 2.plana düşmesi.
    Neden mi? Örnekle açıklayalım. Diyelim ki devlet hastanesine gittiniz ve fanatik anlamda dini değerlere kendini adamış erkek bir doktora muayene olmanız lazım. Burada şu pürüzlerin çıkmayacağının kim garantisini verebilir
    a)Hasta(siz) kadınsa ve doktor size bakmak istemezse
    b)Hasta(siz) müslüman değilse ve doktor size bakmak istemezse
    c)Hasta(siz) doktor için yeterince müslüman değilse ve yeterince iyi ilgilenilmezse
    Bu 3 seçeneğin gerçekleşmesi için ülkemizde yeterince geri kafalı , yeterince kadın , yeterince yetersiz müslüman ve yeterince gayri müslim olduğu açıktır.

    Buna benzer örnekleri devlet elinde bulunan eğitim,iş,kültür-sanat alanlarına yaymak pek tabi ki mümkün. Özel sektör istediği gibi yapsın. Ona kimse karışamaz.

    Demek ki neymiş , devlet dairesine girerken her anlamda inancını geride bırakacaksın ki alınan/verilen hizmetlerde pürüzler çıkmasın. Türbanı çıkarmak yada sakalı kesmek sadece biçimsel değişikliktir kafa hep aynı kafadır diyeceksiniz. Katılıyorum. Fakat kamu alanında bu biçimsel değişikliklerin zamanla refleks olarak çalışma disipline dönüşmesi için bir yerden başlamak lazım.

    Toparlayıp konuya dönecek olursak , rahmetli Bülent Ecevit devlet ve din işlerinin ayrı tutulması gerektiğine dair olan kararlılığını olabilecek en zarif şekilde dile getirmiştir. Bir düşünün , dünya tersine dönse ve benzeri durum bu gün olsa. Recep Tayyip Erdoğan'ın duruma tepki göstermesi gerekse , kim bilir ne tartışmalar çıkardı.
    1 ...
  29. 41.
  30. artık yaşamayan birinin lafıdır. ölmüştür ve bu söz de dahil söylediği her sözün hesabını verecektir. yaptığı her icraatın da. rahmet filan okumuyorum, allah'ın işine karışmak doğru olmaz.
    2 ...
  31. 42.
  32. özlenilen adamın, özlenilen cümlesidir.
    2 ...
  33. 43.
  34. nezaketinden ve mütavaziliğinden ödün vermeden yapılan konuşma. asil bir kişilik olduğunu bir kez daha kanıtlayan lider.
    2 ...
  35. 44.
  36. nezaket anlayışını tek cümleyle ortaya koyabilen bir cümle. had?
    0 ...
  37. 45.
  38. bu cümle doğru kişiye, doğru yerde söylenmiştir.
    merve kavakçı nın, samimi ve iyi niyetli biri olduğuna inansaydım, bu söze karşı çıkan ilk insan ben olurdum. ama, kadının amacı ülkeyi germekti. bu sebepten bu sözü söyleyen ecevit, haklıdır efendim.
    3 ...
  39. 46.
  40. Ağzına sağlıktır. Ne de güzel söylemiştir. Kadın yarım bıraktığı işi tamamlamak üzere yeniden ortalardadır.
    0 ...
  41. 47.
  42. 48.
  43. bu lafın üzerinden 14 yıl geçmiştir ve artık o hanımlar aynı kürsüden birilerine hadlerini bildirmektedirler.
    11 ...
  44. 49.
  45. türk siyasi tarihinin utanç vesikası bir sözdür.

    ondan sonra suistimale açıl hale getirilmiştir.
    6 ...
  46. 50.
  47. gaza gelmiş rahmetli ecevit'in unutulmaz söylemlerinden bir tanesidir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük