Dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Kesinlikle almanya'dan zengin bir ülke. Refah düzeyi çok yüksek bekar erkeklerin sadece %8'i evde yemek yapıyormuş, yani %92'si hergün dışarıda yiyormuş. Oradaki restaurantlara da bikaç kez gitmişliğim var, çok kere bi tabak kalamar tava, yanında sosla falan 42 € o ülkede. Lüksemburg şehri de çok güzel bir şehir. Günübirlik gidilir, kalınır, ama çok pahalı yaşamak için.
dünyada avukat/hukukçuların en çok para kazandığı ülkedir bu küçük devlet. yani avukatların hourly charge ücreti öyle yağlıdır ki bunlar o lexus a binen harvey spector a ayakkabı boyatır, saul goodman a araba yıkatır o derece bir kazançtır bu.
bülent ecevit kıbrıs barış harekatını yaptığı için, öcalan'ı yakaladığı için, daha 1999 yılında götteşleri fetullah'ın maskesini düşürüp abd'ye kaçırttığı için müslüman postundaki hainlerin kendisine kini hiçbir zaman bitmiyor.
"huzur" kelimesinin eş anlamı olan ülke. küçük bir şehir merkezi vardır. doğru düzgün apartman yoktur. evlerin çoğu müstakil, şirin şirin evlerdir. hele şehri bölen o vadinin içindeki evler yok mu... omen tengrim. orada yaşayan bir insanın mutsuz olabilme şansı olduğunu sanmıyorum. bu ülkede sadece bir gece kaldım ve giderken "pfff lüksemburg'da ne sik var ki amk" demiştim. gidince yanıldığımı gördüm. evet batı avrupa medenidir genel olarak. ama bu ülke, o medeniyeti de katlamış tekrar tekrar. gidince "vay bee, böyle bir hayat da mümkün" diyorsunuz.
ben yaşadığım ufak bir anı anlatayım:
kaldırımda durmuş, yolun karşısındaki bir binaya bakıyorum. öyle duruyorum sadece. derken bir araba yolda durdu bana yol vermek için. sonra onun arkasındaki araçlar da durdu. derken 4-5 arabalık bir trafik oluştu. ben karşıya geçmemekte ısrar ediyorum. hayır yani, yolda da değilim, kaldırımda öyle boş boş duruyorum. adamlar benim karşıya geçebilme ihtimalime karşı yol veriyorlar. yetmiyor, 20-30 saniye bekliyorlar. kornaya basan vs. zaten yok. en sonunda dayanamadım ve yürümeye başladım (ayıp olmasın diye). böylelikle trafik tekrar akmaya başladı.
insan ister istemez karşılaştırıyor "bizde olsa" diye. bizde araçlar zaten en başında durmayacakları için, hatta ben yolda karşıdan karşıya geçiyor olsam bile durmayacakları için, bunun hayali bile imkansız.