bazı kesimleri müthiş geren müslümanlardır. bu kesimler ister ki müslümanın açlıktan ağzı koksun bir lokma bir hırkayla ömür geçirsin. ama gerçek şudur ki müslüman parayı helal yoldan kazanıyorsa zekatınıda veriyorsa istediği gibi harcarda yerde içerde. kimseyide zerre kadar ilgilendirmez.
eğer israfa kaçıyorsa kötü bir durumdur tabii. fakat peygamber efendimiz buyurmuşturki ^^alan el değil veren el olun^^; bunun içindirki müslüman zengin olmalıdır fakat israfçı değil.
yardım kuruluşlarının alayı bu insanların paralarıyla geçinir aynı zamanda. zekat fitre kurban adı altında her yıl binlerce fakire yardım yapar bu terbiyesiz haysiyetsizler. ramazan aylarında iftar vermek için birbirleriyle yarışırlar bu derece haysiyet yoksunudurlar.
birde reina da laila da gecede 10 milyar harcayan müslüman olmayan zenginler vardır ama asla bu insanlar kadar eleştirilmezler. objektifliğin gereği sanırım. yoksa ne var canım komsusu acken reina da milyarları sacan bizden değildir diye bir hadis mi var sonucta. yok. o zaman hadi herkes reina ya.
maalesef bunlar arap müslümanlardır. sözde müslüman olduklarını sanarlar fakat allahın onlara verdiği zenginliklerin hiçbirini fakire fukaraya dağıtmazlar. mesela filistin, mesela ırak ya da ne bileyim afrikadaki aç çocuklar için bok gibi olan paralarının 3 te birini harcamazlar. ye, iç eğlen onların müslümanlıkları bundan ibaret zaten.
işte bundan batıyoruz adamlar petrol zengini yiyiyorlar içiyorlar karılarıyla o da yetmiyor cariyeleriyle günlerini gün ediyorlar tek dağıtmasınlar da israf yapmasınlar parayı üretime katsınlar istihdam yaratsınlar okul yaptırsınlar müslümanlar kalkınsın. ama nerdee adamların derdleri başka yerlerinde.
iğreniyorum; mal mevzuunda ilahi hudutları tamamen pas geçip, en kapitalist beyinlere bile parmak ısırtacak bir tamah ve hırsla gözü kararmış ve en büyük haramzade oluğu halde muhafazakar etiketi taşıyan iş adamlarından iğreniyorum…
iğreniyorum; makam ve mevki sahibi olupta; en basitinden allah’a inanan bir insanın, kabiliyet ve sahip olduğu imkanları en hassas bir adalet, hakkaniyet duygusu ile kullanıp, üstün ahlaka bir remz olması gerekirken, bütün imkanları şahsi menfaatine manivela yapan, servetlerini bine katlayan, üstelik bunu mübah gören,sonrada utanmadan dürüstlükten bahseden, şahsiyet fukarası, iman katili, kibir heykeli ve yine maalesef muhafazakar etiketi taşıyan politikacılardan ve istisnasız başkaca bir işlevi kalmayan politikadan iğreniyorum…
üstad necip fazıl söylenecek herşeyi söylemiştir, bu makalesinde.
islamiyeti yozlaştıran insanlardır. hz.muhammed giyiyor diye o dönemin kıyafetini giyen ama hz.muhammed'in yeniliklerle, bilimle, eğitimle ilgili hadislerini ya anlamayan ya dikkate almayan ya da bilmeyen insanlardır. madem o vakit giyilen şeyleri giyiyorlar da neden o vakit kullanılan ulaşım aracı olan deve, at vs canlı ya da varsa araçları kullanmak yerine son model arabaları kullanıyorlar?