Nasil bi devirdeyim anlamıyorum.
Bir gün evimde yemek yaparken,köyümde güneşin batışını izlerken,sokakta yürürken şehrimi bombalayacaklar diye çok korkuyorum.
Yok mu barışın olduğu bir yer gidip yasayalım korkusuzca.
bütün dünya yalan bir soykırım iddiası üzerine üstümüze çullanırken bir tekme de biz atalım diyen lübnan, düştüğü bugünkü durumda bir de bizden yardım istiyor utanmadan.. onlara söyleyebileceğimiz tek bir laf vardır:
"sözde ermeni soykırımını kabule ederken kime köpeklik ediyorduysanız, gidin onlardan yardım isteyin.."
lübnan resmi olarak iflas ettiğini duyurmuş, lübnan merkez bankası da bunu yalanlamış...lakin ortada cidden bir iflas durumu var, zira lübnan'ın ciddi sıkıntıları var. hem de yıllardır... https://galeri.uludagsozluk.com/r/2221410/+
bir zamanlar lübnan'da dengeli bir demografik yapı vardı.
nüfusunun yarıdan fazlası müslüman, yüzde 40'tan fazlası hristiyan ve geri kalanı da diğer dinlerden olan insanlar.
etnik olarak ise nüfusun büyük çoğunluğu araptı.
nüfusun çoğunluğunu oluşturan arapların yarıdan fazlası müslüman, yüzde 10 kadarı dürzi geri kalanı ise maruni hristiyandı...
yönetim marunilerin elindeydi.
ama üst kimlik lübnanlı olmak olduğu için, lübnanlılar bir hristiyanın cumhurbaşkanı olmasını önemsemiyorlardı.
lübnan, israil'in kurulduğu 1948 yılından beri filistinli mültecileri alıyordu.
1948-1968 yılları arasında lübnan'a yaklaşık 200 bin filistinli mülteci gelmişti. bu rakam bile lübnan'ı zorlamaktaydı.
1967 yılında israil'in zaferi ile sonuçlanan 6 gün savaşı'nın ardından israil'i terk eden filistinli mülteciler de lübnan'a sığınmaya başladılar.
gelenler araplardı...
lübnanlıların hem ümmet kardeşleriydi, hem de soydaştılar.
lübnan halkı ensar, gelenler muhacirdi...
üstelik avrupa ve bm de lübnan'a mülteciler için para veriyordu... https://galeri.uludagsozluk.com/r/2221419/+
birkaç yıl içinde lübnan'a yüzbinlerce filistinli mülteci yığıldı.
gelenler içinde pek çok militan da vardı.
birkaç yıl içinde lübnan'a yerleşen filistinli mülteci sayısı 1.5 milyona ulaşmıştı.
filistinli mülteciler artık lübnan nüfusunun 3'te 1'ini oluşturuyorlardı.
barış ve huzur içindeki bir ülkenin demografisi değişmişti.
aslında lübnan halkı bu duruma büyük tepki gösteriyordu.
mültecileri istemiyorlardı.
lakin ülkenin dini grupları "onlar bizim ümmet kardeşimiz" diye halkı etki altına alıyordu, ülkedeki hümanist aydınlar ise batıdan ve israil'den aldıkları fonlar ile mülteci lehine konferanslar verip yazılar yazarak mülteci güzellemeleri yaptılar.
değişen demografi sorunları da beraberinde getirdi.
mültecilerden önce müslüman-hristiyan nüfusu dengede olan lübnan'da müslümanlar büyük çoğunluk haline gelmişlerdi.
lübnan iç savaşı ile birlikte ülkenin güneyi israil tarafından, kalan kısmı ise lübnan hükümetinin çağrısı ile suriye tarafından işgal edildi.
ülkede tam bir kaos hakimdi.
hristiyan militan gruplar, sünni militan gruplar, şii militan gruplar, bunların dışında filistin kurtuluş örgütü ve diğer filistinli militan gruplar, komünist militan gruplar, baasçı militan gruplar, dürzi militanlar... https://galeri.uludagsozluk.com/r/2221420/+
her biri bir silahlı güç...öte yanda israil ve suriye ordusu...
1975-1990 yılları arasında süren bu iç savaş neticesinde 300 bin kişi hayatını kaybetti, bir o kadarı da yaralandı ve 1 milyondan fazla insan lübnan'ı terk etmek zorunda kaldı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2221413/+
1990'dan bugüne değin hala belini doğrultamayan lübnan, 2011 yılında başlayan suriye iç savaşı ile birlikte 2. kez mülteci istilasına uğradı.
suriye iç savaşı ile birlikte lübnan 1.5 milyon civarında mülteciden oluşan yeni bir mülteci istilası ile karşı karşıya kaldı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2221411/+
ve nihayet 6 milyon nüfuslu bu küçük ülke, geçtiğimiz yıl beyrut limanında yaşanan patlamanın da etkisi ile resmi olarak iflas ettiğini ilan etti...
mülteciler, demografik işgal, demografik yapının değişmesi, demografinin bozulması, artan huzursuzluk, ekonomik sıkıntılar, iç savaş, terörizm, kaos ve iflas...
lübnan'da 1975 yılında sadece 1.5 milyon mülteci vardı.
türkiye'de 10 milyondan fazla mülteci-sığınmacı olduğunu tahmin ediyoruz, ama sadece tahmin ediyoruz, zira bu 15 milyon da olabilir.
yani dün lübnan'ın karşı karşıya kaldığı demografik işgal ülkemizde çoktan başladı.
ülkemizin demografisi bozuldu.
malesef halkın bir kısmı din kardeşi olarak gördükleri bu sığınmacılardan çokça zarar görmesine rağmen, sığınmacıları istemeyen halka karşı onları destekliyor...
6 milyonluk, 10 bin kilometrekarelik lübnan iç savaş yaşar, iflas eder ama toparalanması kolay olur.
peki ya 784 bin kilometrekarelik, 84 milyon nüfuslu türkiye iç savaş yaşar ve iflas ederse ne olur? toparlanabilir mi?
lübnan örneği ve yaşanmış pek çok tarihi gerçek ortadayken bu demografik işgale önlem almayanlar ülkemizin bekası adına tarihi bir suç işlemektedir.
bi zamanlar orta doğunun isviçre'si imiş bu ülke.özgürlükler alabildiğine genişmiş.farklı etnik ve dini gruplar kardeş kardeş geçiniyorlarmış.daha sonra iç savaş çıkmış (yanılmıyorsam arap-isral savaşlarının etkisi ile belkide yanılıyorum) ülke harap olmuş.bm araya girip savaşı bitirmiş.başlarına da suriye'yi dikmiş bekçi diye.daha sonra halk suriye askerlerinden rahatsız olmuş ve tepkiler başlamış.suriye askerleri ancak yakın bi zamanda çekildi bu ülkeden.başbakanları refik hariri ve başka bi çok insan suikaste kurban gitmiştir.bu suikastlerin arkasında suriyenin olduğu söylenmektedir.hatta bm de refik hariri suikastı ile ilgili araştırma sürmektedir ve bm suriyeli diplamatları sorgulamak istemektedir.ülkede bulunan "beka vadisi" için terörist yuvası denmektedir.bu vadide bir çok eğitim kampının olduğu söylenir.fkö (filisitin kurtuluş örgütü) eski lideri ve aynı zamanda filistin devletinin eski başkanı yaser arafat da bi zamanlar bu ülkeye sığınmıştır.
israil'in şamar oğlanı haline gelmiş olan ülke. israil burayı istediği gibi bombalıyor, giriyor, çıkıyor. Lübnan hükümetinde ne ses var ne seda. Lübnan ordusunun yapacağı işi Hizbullah yapmaktadır maalesef.
yıllardır topraklarından israil e girmeye çalışan teröristlere göz yuman,daha sonra israil işgaline uğradığında da ezik edebiyatı yaparak birtakım saf ve müslüman olsun haksız olsa da olur görüşündeki insanları yanına çekmeye çalışan fransız sömürgesi.bize attığı kazıklara hiç girmeyelim.
Batı Asya’da bulunan bir Arap ülkesi olarak bilinmektedir. Lübnan’ın kuzey ve doğu tarafı Suriye’ye, güney tarafı ise israil’e komşudur. Ülkenin oldukça köklü bir geçmişi vardır ve ülke aynı zamanda da birçok medeniyetin bir arada yaşamış olduğu bölgelerden biri olması sebebiyle de oldukça kıymetli kabul edilmektedir.
Lübnan’ın batısının tamamı Akdeniz kıyılarına bakar ve oldukça etkileyici plajlara kumsallara sahip olması sebebiyle de bir dönem turistlerin uğrak yerleri arasında yer almaktaydı. Sıra dışı bir kültürel geçmişe sahip olan Lübnan’da birçok etnik kökenden insan bir arada huzurlu bir yaşam sürmektedir.
Bunun yanı sıra bölgede özellikle de Beyrut’ta birçok dine mensup insan yaşamaktadır. Bunlar arasında çoğunluğu Müslümanlar ve Hıristiyanlar oluşturmaktayken aynı zamanda da Musevi kesimi oluşturan guruplar da burada yaşamlarına sürdürmektedir.