darısı başımıza diyecem de..
türkiyede bi ayaklanma olsa komünistler işin içine girip bok edecekler herşeyi. mesela gezi ayaklanmasinda olduğu gibi.
komunistler ve solcular işin içine girince olaylar farklı bi boyut kazandı. başladilar devrim devrim diye saçmalamaya.
halbuki o kadar insan sadece ağaçlar kesilmesin deseydi 1 haftaya kalmaz devlet kabul ederdi.
evet, yeni bir ayaklanma dalgası var sanki. ama bu daha ziyade soğuk savaş retoriğinde üçüncü dünya olarak tabir olunan bölgelerde gerçekleşiyor. sudan, venezuella, şili, ekvator, meksika, lübnan falan. arap baharından sonraki isyan dalgaları çoğunlukla batı'nın önemli finans merkezlerinde olmaya başlamıştı. arada romanya, moldova gibi ikinci dünyadaki ayaklanma epizotlarını da birer istisna olarak görüldü. şu an bu en güncel isyan dalgasını yorumlamak biraz güç. yerel etkenler öne çıkıyor gibi. ama müthiş bir yolsuzluk tepkisi de var. dünyanın neoliberalizme bulanmış tüm yönetimlerinde akla hayale gelmeyecek yolsuzluklar ve abeslikler gözlemleniyor. kitlelerin namütenahi yolsullaştığı bir ortamda bu corruption denen olay olmadığı kadar büyük tepki çekiyor. hakikaten 2000'li yıllar yeni sosyal hareketler olarak tabir edilen kitlesel eylemlerin kendinden araklıksızca söz ettirdiği bir dönem oluyor. yine de bir türlü gelmedi şu devrim amq. eved.
