kadınlara sevgisini gördü bu gözler sadece. kiminle nasıl konuşacağını iyi bildiğinden haddini bildirdiği bir yazarın sadece tesadüfen kadın olmasından dolayı kadın düşmanı olur mu lan insan? yani tesadüfen bir taşa sıçsaydık taşlara düşman mı olacaktık? hadi ordan sen de.
kadınları ağlatmaz kendisinden onca yaş küçük birini dahi (ciddiye alınacak bir beyne sahipse eğer) ciddiye alır, abilik yapar, güldürür.
seviyoruz efenim neden mi?
hakediyor da o yüzden.
edit: bu sözlüğün eksilerle zeka seviyesini de gösterdiniz ya. ağlamayın lan tamam. *
miniminnacık, küçücük uludağ çocuklarının saldırısına uğramış sözlük kullanıcısı. eee, nasıl gençler eğleniyo musunuz? valla kabiliyetinize hayran kaldım ama kimi inandıracaksınız bunlarla kuzucuklar? daha önce de başımıza geldi, yazdıklarını silip gittiler o arkadaşlar. a benim canlarım, siz boşverin de gidin afiş neyin hazırlayın, toplantı yapın, bi sürü işiniz var di mi ama?
saylon muzaffer'in isteği üzerine ruh ikizimi de açıklayayım:
nevrotik bir şahıs kanımca kendisi. tam bir umut kalpazanı. Klavyemi hiç kullanmadığım kadar sinirli kullandıran insan modeli. bakın modeli diyorum çünkü bir kadının sevgisini hak etmeyen kişi değil insan doğada barınan böcekten bile değersizdir benim gözümde. ahkam kesme konusunda üstüne olmadığına iddiaya bile girerim sözlük. ama o boş lafların adamı insanlara umut dağıtan ama iş sona geldiğinde kaçmakta usta olan bir şahsiyet bozması. sinirimi mazur gör sözlük. yere göre sığdıramadım insanı üzen bünyeden ne beklerim ya neyse. klavyesinden bulsun sübyancı.
(bkz: denge mi denge ne arar la lynyrd'ta)
şeftalili ice tea içen fransız monşeri. sanırım bundan fazlasını söylemenin pek gereği yok. bir de sözlükten kimin ruh ikizi olduğunu yarım saat içinde açıklamazsa olacaklardan mesul değilim.
dayanamayıp aslında boğa burcu olmadığını, ama boğa burcu erkeklerine olan hayranlıktan ötürü öyleymişcesine hareket ettiğini üstüne bir de yengeç burcu olduğunu itiraf eden yazar. kanmayınız efendim.
şöyle bir bakınca belli oluyor ki lynyrd kişisi yokluğuma dayanamayıp "bu sözlük bana cehennemdir, herkese cehennem ederim" demiş ve paçayı sıvamıştır. ah benim lynyrd'im, masumların günahını almak mıdır aşk acısı? yokluğumu yok etmeye çevirmek midir özlem? sabretmek değil midir aşkla savaşmak? yapma lynyrd.. kimsenin suçu yok. döndüm işte. sakinleş artık. husssh baby, dry your eyes, i'm right here. yaa yaa..
yanlışlıkla abla dediğim abim. yok ben tanımam aslında. üzerinden bunu tanıyom şunu tanıyom diyip prim yapmam. ama şefkatli bir abi. bana güzel akıl verdi, sözlükte daha iyi yazmam için yol gösterdi, gramerime yardımcı oldu.
abi valla yanlışlık oldu ya, karıştırdım abisin sen ne ablası, abi *
dur bi ya, bir an gaza gelip azıcık yazıp bırakmışım, daha yeni yeni alışmıştım nick altı yazmaya, tadı damağımda kalmasın anasını satayım. Zaten sözlüğün de içine ettiler, milleti küstürdüler, millet ekşi' ye tıklım tıklım dolmuş, her yazdığının ömrü en fazla otuz saniye bir şey yapma ağbi, dur kızma konuya gireriz yabancı yerde değiliz. Şöyle bir içimi döküp rahatlayacağım yer olarak ilan ediyorum hatta şu dakikada senin nick altı alanını. Eeeehh be, yeter ama sizce de di mi şu sözlüklerde her gün her gün çıkan olaylardan şeylerden. Yok zall sözlük yazarlarını bir saatliğine satmış, bir saatimiz beşyüzbin dolarmış (so what? arkadaşım bu kadar parayı kim biçti senin bir saatliğine di mi?) Nasıl yetişiyorsunuz siz allah aşkına bütün sözlüklere, formspringlere, facebook' lara, msn' lere, twitter daha adını duymadığım türlü türlü nanelere? di mi lynyrd sen söyle ya? Ha ağbim nasıl yetişiyor bunlar allah aşkına sen söyle? Hani her şeyi bilirdin sen, hani derviş falan dedik bir önceki gönderide, neden susuyorsun ha?
öhööm, lynyrd ile yine soralım, bilgilenelim seansında bir laf etti ki, gerçi şimdi aklıma geldi acaba bana geldiği kadar ona da keyifli geliyor mudur konuştuklarımız. Adam bilmekten çok memnun ve bildiklerini başkalarına aktarırken oldukça cool. istiyor ki herkes bilsin, herkes onda yarattığı etkileri öğrensin. Bir film, bir şarkı, bir şiir, yeni bir yazar, hiç farketmez. Aslında etkileyici bir örnek bulmaya çalışıyorum, paragraf başından beri sızlanıyorum bak örnek verince nasıl da anlayacaksın? bunun gibi bir sürü diyalog geçmiştir aramızda ama, sonu dayanamayıp kendi bağlar. Hiç zora sokmaz da, hiç dara düşürmez sağ olsun.
-ne var ki, borges'un gözü kör;shakespeare'nin götü delik;van gogh'un kulağı kesik; byron topal, ve ben, seni seviyorum.
cyrano yazmış ekşi sözlükte. on yıl önce, düşün işte ben nerdeyim o nerde. iki üç ay oldu herhalde bu sözü duyduğum ama hala bu sözün tokadının pembeliği var yüzümde. Dayı ya, bence dayılık çok yakışırdı ona.
Bir insan girer hayatına, sana çok şey katar, kimisi şöyle bir -ceeee, yapıp çıkar gider işte. Lynyrd ile bilgilenmeye süreç içinde devam edeceğiz. Ama şimdilik, bu süreçte sakin olmalıyız.
lynyrd acaba onun hakkında böyle düşündüğümü biliyor mu, bu yazdığıma kızdı mı, kızacak mı, şu anda üstünde ne var, bilmiyorum da, kanka olunası ünlüler geyiği vardır ya, bu da tam o kategorilik. insanları kategorize etmeye bayılırım. böyle daldan dala atlaya atlaya gideceğim sanırım onun nick altı olduğu için bu kadar rahat hissediyorum kendimi. kendisi askere gitmeden önce uzuuuun bir nick altı yazmış kendi hakkında, keşke kelimeleri o kadar güzel birbirine uydurup samimiyetle bağlasaydım da o tatta bir şeyler yazaydım. Ödev verilir:
-Lynyrd, senin vardır aklında bir şey, nasıl yapsam acaba?
-şöyle şöyle bir şarkı vardı, hatırlıyor musun (oha)?
-ondan sonra da o geldi bana böyle böyle dedi biliyor musun, manyak di mi?
heytereeeh modern zaman dervişi misin ağbim nedir senin olayın? Her konuda her bildiğini günün her saatinde danışabileceğim ender kimselerdendir. Samimiyet başka şey arkadaş, bilgisayarın ardından da hissedebiliyorsun, en yakının gördüğün kişinin -telefonumun şarjı bitti, cümlesinin tonlamasından da.
(#6831107) çevir kazı yanmasın padişahım uyanmasın. asla korkak amazon olmadığımı unutmuş kendileri. artı gözümün ne kadar kara olduğunu, kimseleri de kazımadığımı da. behey gafil erkek insanı. doğru dersin; evet her kadının içinde bir erkek vardır. ama bu erkek sizin görmek istemediğiniz. en mert, en gözüpek, her söylediğinin arkasında duran. içindeki erkeği her geçen gün büyüten. en fazla sahip çıkandır. siz hep küçük kız kaldığınız için. ondan büyüyemiyorsunuz. mütemadiyen bebe kalıyorsunuz ya...
notingen:
nisan dan sonra çıkıcaz cancişim pazara. şimdi olmaz. ne diyecem? oğlumuz gammaz mı diyecem...*