filozofik bir aciklamayla sòylendiginde, kisinin yetmedigi ya da altini dolduramadigi siradan, sig ve kimi zaman burunda kalan son kermit parcaciklarini da kurutacak kadar soguk idelerine karsi bir hayat mottosu. sadece franky nin olna ve onunla ozdes deneysel bir òbek aslinda. buradaki "lutfen" bir ricadan cok, acima serzenisi. frankynin hiç kimseden hiç birsey rica etmedigini ve sadece emreden, boyun egdiren oldugunu zaten biliyosunuz. soylememe gerek var mi lan.
konumuz. konumuz. kaplumbagalar. ilginç di mi lan. senin hiç aklina gelmeyecek hayvanlar. bu yazinin òzù ve de òzeti. kamplumbagalarin neden sert kabuklu ve kafalarini içe dogru çekebildikleriyle ilgili hikayeler, makaleler falan fistik okumussunuzdur herhalde. okumadiniz mi lan yoksa? sizi taniyosam hiç bir fikriniz olmadigindan eminim. cahil, bosgezerler sizi. ama yine cehaletinizin bu boyutlarda olabilecegini duusunemiyorum. ama sanirim maalesef durum bu. okuyun lan iste o zaman. herseyi bilen ve zeki biri olarak bu kadarini emretmek en dogal hakkim. kaplumbagalar yasam dongusune girdiklerinden bu yana hep korkak ve uyuz hayvanlar olduklari bilinen bir gercek. hani su tavsan-kaplumbaga yarisi da siradan ve hayalgucu zayif birinin uydurmasindan baska bisey degil. neymis kaplumbaga tavsani gecermis. yok yahu, kim demis onu. salak misiniz lan bu hikayelere inanacak kadar. neyse. kaplumbagalarin fizyolojisine donelim. bu hayvanlarin bas kisimlari cok yumusak ve dayaniksizdir. en ufak bir darbede beyinlerinin tum igrenc sivilari goz altlarindan fiskirabilecek kadar hem de. buna ister ilahi guç ister dogal secilim ve evrim falan filan deyin, korunma ihtiyaclari icin rayli bir sistem yardimiyla kafalarini içe dogru cekebilme ozellikleri gelismis. o sumsukluk ve yavasliktaki bir hayvan icin fazlasiyla inanilmaz bir refleks ve enerji gerektiren bir durum yani. kabuklariysa, ormanlarda hiç sozu geçmeyen kisiliksiz ve degersiz hayvanlar olmalari yuzunden, iri cusseli ve iktidar sahibi diger hayvanlara karsi gelistirdikleri bir mekanizma. mesela ayiya ya da inege falan. ezilmemek tek dertleri. neyse fazla uzatmaya gerek yok lan iste. anladiniz di mi lan?
yahu dayanamiyorum ama yine de ya. bazisi cidden hiç bir sonuc cikaramamistir bundan. eminim. nasil biseysiniz siz cidden ya. durum su kisaca: ezilmek istemiyorsan ya iyi bir savunma mekanizman olacak ya kendini kurtarmayi ve kacirmayi bileceksin ya da benim gibi guçlu ve iktidari elinde tutan tek efsane olmayi becerebileceksin. buson maddenin siz de olmadigi zaten gayet acik. ilk ikisinin de piriltili bir zeka ve biraz da yasanmislik gerektirdigi dusunulurse burada da durum oldukça vahim. cidden canimi sikiyosunuz lan. allahim ya.
yani, lutfen ama lutfen daha fazlasini isteyin.
ve nolur biri bana yardim etsin. dur lan. ne yardimi yahu. franky "..." . simdi sira sizde iste. bu noktali yerlere gelecek en dogru ve zeka piriltisi iceren cumleyi bana en kisa zamanda mesaj atan ilk kisiye buram buram edebiyat kokan essiz bir yazimi adayacagim. hadi. bekliyorum.
"franky'den yine hem guclu bir uslupla yazilmis hem de inanilmaz bir ahenkle donatilmis harika bir basucu eseri daha" gectigimiz gunlerde bir kitap ekinin reklamlarinda gordugum ve tavanlarda raks eden egomu daha da inanilmaz boyutlara cikaran bir reklam slogani. franky. kucuk ve buyuguyle her yerde.