Hz. Lût, "âlemlerden hiç kimsenin sizden önce yapmadığı hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz" (el-A'raf, 7/80-81); "evet, siz cahil bir milletsiniz" (en-Neml, 27/55); "yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?" (el-Ankebût, 29/29)
Ey inananlar bu sûreler size yol gösterici olur inşallah.Lut kavmi gibi beter olmassiniz.
Lût da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz. (A'raf,80).
Bugun de lgbt adi altinda hayasizliga devam ediyorlar.
insana cüzi irade verilince kimileri ne kadar da sapıyor denilen durumdur. ALLAH bizi muhafaza etsin.
Eşcinsellere hoşgörü isteyen onurlu (!) Bir kısmın bizim inancımızla dalga geçmek için yaptıklarını görünce bu kavim aklıma geliyor.
kusura bakmayın arkadaşlar ama ben o kadar geniş değilim.
herkesin ibret alması gereken kavim. Maalesef insanlardaki sapıklık bu seviyelere ulaştı hiç utanmadan velev ki ibneyiz diyor ibneler.
Bunlara destek veren ideoloji parti belli islamın doğru yolundan ayrılmış sapıklar.
(bkz: hdp)
istanbul'da bir caddeye çıksanız ya da izmir'in pınarbaşı semtine. 7-8 tane travesitinin önünde yüze yakın cip'in sıralandığına tanık olacaksınız. arabalar vızır vızır. alıp götürüyor, alıp götürüyor... şimdi burada asıl sorulması gereken soru şudur. burada suçlu olan kim? herkes elini vijdanına koysun ve bunun üzerine düşünsün. suçlu orada bekleyen 7-8 kişi mi? yoksa sıraya giren yüz tane lüks araba mı? burada suçlu kim?! burada ahlaksız kim? o arabaların içinde olanlar kim? belkide çoğu evli, karılarını bırakıp oradakilerin yanına gidiyorlar. peki orada dizilenler kim? o 7-8 kişi? gitsen baksan çoğu fakir fukara çocuğudur. niye orada beklesin ki? parası pulu varsa niye orada beklesin? nitekim yapılan araştırmalarda bu ortaya çıktı. bu yollarda bekleyenlerin çoğunun başka illerden, özellikle doğu illerinden buraya geldikleri hata çoğu gündüzleri inşaatta çalışıp geceleri kılık değiştirip yollara çıktıkları ortaya çıktı. şimdi bu konu derin bir yaradır. bizim gibi ''muhafazakar'' toplumlar bunları konuşmaktan kaçarlar. iki yüzlü olduğumuz için! hem oraya yüz tane araba diziliriz hemde konuşulduğu zaman bunu hemen örtbas ederiz. işte lut bu tür toplumları anlatıyor. lut kavminin kur'an'a alınmasının sebebi bu tür ''muhafazakar'' iki yüzlü toplumların yüzleşmesini sağlamak içindir. kendinizle yüzleşin! islamiyette insanların cinsel tercihlerini araştırmak tecessüs'dür. ayıpdır. hz.peygambere birisi geliyor. ''ben zina ettim ya rasulullah. beni temizle'' diyor. peygamber yüzünü öbür tarafa dönüyor. genç peygamberin döndüğü yere geçiyor. ''ya rasulullah bana bak, bana. gözlerimin içine bak. ben zina ettim beni temizle'' diyor. başka tarafa dönüyor peygamber oda o tarafa geçiyor. peygamber ''götürün şunu'' diyor. yani hazır itiraf etmişken, hemen böyle üzerine atlayıp ''getirin bakayım sopayı, toplanın bakayım herkes'' bu ışid'çilerin yaptığı gibi. neymiş kadın zina ediyormuş. neymiş bu erkek bilmem ne yaparken yakalanmış. millete seyrettire seyrettire kırbaç vuruyorlar. çok büyük bir halt ediyorsunuz! bravo! peygamberin böyle olaylarda yüzünü dönüyor kardeşim. genç ısrar edince artık ''götürün şunuda bir kaç tane sopa vurun'' diyor. yani bu işlerin meraklısı değil. bu işler ayıptır araştırılmaz. tecessüs'dür. insanların özel hayatıdır. açıktan zarar vermeyince insanların bu tür şeyleri araştırılmaz. bunu ortaya çıkarıp onlara ceza vermeye kalkılmaz. kendi hallerine bırakınız. kur'an böyle diyor. peki lut'ta niye böyle anlatılıyor: tecavüz olduğu için. lut kavmi diyor ki ''ya rabbi bana bir güç ver. ah keşke bunlara karşı koyabilecek sırtımı yaslayabilecek bir gücüm olsaydı.'' diyor. kapıyı arkadan bastırıyor. dışardan ''ver onları bize'' diye yanına gelen gençleri istiyorlar. onları bize teslim et diye. işte bu ileri gelen şımarmış tayfa lut'un evini basıyor. zorla ele geçirmeye almaya kalkıyor. yani zorbalık ve tecavüzdür burada kötülenen. diğerlerini insanların kendi hallerine bırakın. tecessüs etmeyin araştırmayın. kur'an'da emredilen kadınlarla erkeklerin evlenmesidir. göründüğü gibi erkeklerin erkeklerle ilişkisi tasvip edilmiyor. bunun tıbbi sorunlarıda sıralanabilir. yani kısacası burada kur'an insanları kendi haline bırakınız. özel hayatlarını araştırmayınız. ancak tecavüz, saldırganlık, zorbalık olmamalıdır. yani kimse kimseye herhangibir eğilimini zorla, baskıyla karşı tarafın rızası olmaksızın dayatmaya kalkmamalıdır. işte burada yasaklananda tecavüz, saldırganlık ve zorbalıktır. yani öyle bugün bahsedildiği gibi lgbti üyelerine bazı ''muhafazakar''ların linç girişiminin kur'an ile alakası yoktur. aksine bu insanlar ışid'in türkiyeli karbon kopyalarıdır. ve halan daha da utanmadan oraya buraya tükürükler saçarak lgbti onur yürüyüşüne lut kavmini örnek göstererek sözlü saldırmaya devam ederler.
özellikle lutîlikle, erkek erkeğe tatmin yolunu seçmekle meşhur olmuştur. Hz. Lut’un bütün ikazlarına rağmen bu işten vazgeçmemişlerdir.
“Allahın elçileri, yakışıklı birer delikanlı suretinde Lut’un yanına gelince, onların melek olduğunu henüz bilmeyen Lut, kadınları bırakıp erkeklere yönelen sapık hemşerilerinin bu gençleri taciz edeceğinden korkarak, onlardan dolayı üzüntü ve endişeye kapıldı. Misafirlerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar yüzünden içi daraldı ve kendi kendine, “Bugün çok çetin bir gün olacak!” dedi.
Bu arada, şehre gelen yabancıların Lut’un evinde misafir olduğunu haber alan kavmi, sapık arzularının kamçılamasıyla, âdeta kudurmuş bir hâlde koşarak Lut’un kapısına dayandılar. Zaten öteden beri böyle çirkinlikler yapmayı âdet hâline getirmişlerdi.
Lut, “Ey kavmim!” dedi, “işte kızlarım; onlarla evlenip meşru ve doğal yollarla arzularınızı tatmin etmeniz, sizin için erkeklere yönelmekten çok daha temizdir dedi. Allah’tan korkun da misafirlerime tacizde bulunarak beni rezil etmeyin diye uyardı. Ve sonra devam etti içinizde aklı başında bir adam yok mu sizin?”
Buna karşılık onlar, “Sen de gayet iyi bilirsin ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Çünkü kadınlarla ilgilenmiyoruz biz. Sen aslında bizim ne istediğimizi pekâlâ bilirsin!” dediler.
Bu azgın topluluk karşısında tamamen çaresiz kalan Lut, “Ah, keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı yahut şerrinizden korunabileceğim sağlam bir kaleye sığınabilseydim!” dedi. Şehre sonradan yerleşen bir yabancı olduğu için, kendisini savunacak kabile desteğinden yoksundu. işte, Lut Peygamber’in üzüntüsü doruk noktasına ulaşmıştı ki:
Sonunda melekler gerçek kimliklerini ortaya koyarak, “Ey Lut!” dediler, “Bizler Rabb’inin elçileriyiz. Artık korkmana, üzülmene gerek yok! Çünkü onlar senin kılına bile dokunamazlar! Zaten kısa bir zaman sonra hepsi helâk edilecektir! Bunun için, gecenin bir vaktinde ailenle birlikte şehri terk etmek üzere yola çık. içinizden hiç kimse kâfirlerle birlikte olma özlemiyle geriye dönüp bakmasın! Ancak karın hariç; çünkü o, zalimlerin yanında kalmayı tercih edecek. Bu yüzden de, onların başına gelecek olan azap, onun da başına gelecek dediler.
Ve nihayet Sodom şehri için helâk vakti gelince, Lut’u ve ailesini oradan çıkardı Allah, sonra korkunç bir sarsıntıyla oranın altını üstüne getirdi ve üzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşları sağanak sağanak yağdırdı Allah.
