Asosyal bir çocuk olmama karşılık, çocukken en sevdiğim mekanlardan biriydi. Hele çok küçükken akşamları korku tüneli/korkutan arabalara binmek * en büyük mutluluğumdu.
Kentsel dönüşümle birlikte altı oyulup derdest edilen, üstüne toplu binalar dikilen park. Luna buna üzüledursun, aq partisi boş arazi görmesin, talan ve yağma peşine düşer. Sadece geleceğimizi değil çocukluğumuzu da kaybettik.
Sene 99. Babama cingözün biri Hacı Murat marka araba kitlemiş. Tabi o sıralar arabamız olsun yeterdi bizim için. Babam geldi eve hadi sizi lunaparka götüreyim dedi. O sıralar 7 yaşındayım. Lunapark lafını duyunca gözlerim yuvasından fırladı. Altıma işemeyi bırakıp üstümü giyindim. Ailecek doluştuk Hacu Murata. Peder çıktı yola. Otobana çıkınca biraz showa kalktı pezevenk. Sağ şeritten sol şeride yılan gibi geçiyor.. Baba gaç basıyor bu araba diyorum arkadan.. 120 basıyor koçum diyor. 120'nin ne olduğunu bilmeden bizim araba her arabayı döver siker moduna girdim. Peder yine sağ şeritten sol şeride geçerken direksiyon elde kaldı. Babam sövüyor, anam bağırıyor, ablam ağlıyor.. ben de içimden babama bak lan 2 elini bırakarak araba sürüyor diyorum.. O sıralar bisikleti 2 elimi bırakarak sürmeye başlamıştım. Babamın benden yetenekli olmasını yediremedim kendime. Çok geçmeden önde ki patates taşıyan kamyona çarpıyoruz. Annem orada ölüyor. Babam yoğun bakımda 3 gün savaşabiliyor azrail ile. Ablam kafasını ön koltuğa çarpınca boynu kırılıyor. Ben ise şans eseri burnum kanamadan çıkıyorum arabadan.. Yıllar sonra böyle şansın anasını sikiyorum dedim ama çok geç.. mekanları cennet olsun.
Hayatı simgeler dikkatli bakıldığında.bir Yaz gününün şenlikli parıltısıyla, göz kamaştıran cümbüşüyle, sevinç ve korku çığlıklarının pop şarkılarına karışarak yankılandığı bir diyar.
Soğuk bir kış günü lunapark'a gittiğinizde ışıklar yoktur. Renk yoktur. Hipnotize eden melodiler yoktur. Donuk donuk bakar o gondolun tepesindeki minyatür. Palyaçonun gülümseyişi kan dondurur. Tozlu tozludur çarpışan arabalar. Gerçek tarafıdır hayatın. Gerçek yüzüdür. içini kıpır kıpır eden arzuyu gıdıklayan hiçbir eğlence unsuru yoktur. Zihninizin tozlu odacıklarında dolaşır gibi dolaşırsınız. Biteceğinden de korkmazsınız.
Bir yanım lunapark'a gidip çocuksu saflığıyla eğlenmek,çığlık atmak,uçuşan saçlarımın arasından şöyle böyle görebildiğim o güzel yüzlü kişinin bana gülümseyişini zihnimde dondurmak istiyor. Bir yanımsa artık kullanımda olmayan lunaparktan geride kalan ne varsa,soğuk bir bulutlu günde ziyaret etmek istiyor.
vodka içip adrenaliniz tavan yaptığında ipod'u kulağınıza takıp ranger yada gondol'a binip jim morrison'dan other side şarkısını dinlemeniz ve mümkünse bağırarak eşlik etmeniz önerilir...
herkese renkli günler
arada bir kesinlikle gidilmesi gereken eglence mekani.
yas kac olursa olsun herkesin arada bir cocuklasip eglenmeye ihtiyaci vardir. bi kac saatlikte olsa herseyden uzaklasip eglenmek gerekir..