güney afrika gibi takımlara karşı değil de biraz daha ekol ve derli toplu takımlara karşı oynarken değerlendirmek daha doğrudur kendisini. hee türkiye liginde leblebi gibi gol atar buna eminim ama dediğim gibi. yani iyi bir ligde tutturma ihtimali 50 ye 50 gibi. çok büyük paralar riske edilir mi kendisi için işte bütün mesele bu. ama bir fenerli olarak güiza adamına 14 milyon euro vermişken bu adama gözüm kapalı 20 veririm.
tanım: yüz hatları pvh'a benzeyen adam.
çok hızlı, çok çabuk bir oyuncu, çok da teknik-ömer üründül
çok ağır, bire birde adam geçemez-sergen yalçın
ikiside dün akşamki maçtan sonra söylendi bu sözlerin. işte bu ülkedeki spor yorumcularının hali bu.
çok doğru koşular yapan, hareketli, teknik, oyunu iyi okuyup sağını solunu iyi gören bu sayede asistçi özelliği olduğunu da düşündüğüm golcü.-johnnyturhan
ne ağır ne de çok süratli, normal tempoda iyi bir adam. oyunun temel kurallarını iyi uyguluyor ve en azından rahatlıkla adamı ekarte edecek feyk olayını iyi yapıyor. son vuruşları da gayet iyi. daha ne olsun a.q.!
ne ömer ne de sergen, yaşasın johnnyturhan ve gece lampulu.*
dünkü güney afrika maçında yaptırdığı penaltıyla tiksinti uyandıran futbolcu.
"vay şerefsiz!" falan demiyorum kendisine, kaleciyi oyundan attırıp penaltı kazandırmak orada yapabileceği en iyi işti. futbolda artık böyle ne yazık ki, kaleciyi geçip gol atmak yerine sahtekârlıkla onu oyundan attırıyorsunuz. maç için bakılırsa en doğrusu bu tabi ama ne bileyim, ben yine de hala üzülüyorum bu tip pozisyonlarda.
afc ajax gibi 50 tane hücuma dönük oyuncusu olan takımda çok top alıyor, willem ii'ye falan sallıyordu. dünya kupasında şu ana kadar hiçbir numarasını göremedim. penaltı pozisyonunda atladığı o kadar belliydi ki, massimo busacca'nın da gözümden düşmesine sebep oldu kendisi. ha gözümden düşmesi de massimo ağbimin çok sikindeydi tabi. bugünkü nijerya maçını o yönetecekmiş normalde, ben böyle dedim diye ağlamaklı olmuş, vazgeçmiş. her neyse.
ömer üründül bir de çok seri, harika, bilmem ne falan dedi. harika santrafor dedikleri adam suarez, ben bi' şey demem daha.
şu an bulunduğu yerden çok daha iyi duruma gelecek bir kaç sezona avrupa'nın en büyük klüplerinden birine astronomik bir fiyatla transfer olacak yıldız futbolcu.**
bu gün güney kore'ye attığı ikinci golden sonra 2010'un yıldızı olmaya aday futbolcu. güney kore defansının onu neden boş bıraktığını ben de bilmiyorum.
birkaç sene sonra gece uyurken götü açıkta kalacak, kendini avrupa'nın büyük kulüplerine astronomik ücretlerle transfer olurken görecek futbolcudur.
güney kore'ye hayatının golünü attı garibim, 5 sene daha "süper topçu yav" muhabbeti döner artık. güçlükle çalım atabiliyor, göte bala geçerse de allah ne verdiyse yardırıp vuruyor. dandik futbolcu değil ama kesinlikle overrated bu adam. maç başına 10 gol ortalamasıyla oynayan takımda 11 gol atsın, yine de gol makinası demem ben buna. sezonda çok fazla gol attı da kaçını gördünüz, izlediniz allasen? 30 pozisyona giriyor, 5 yaşında çocuğu koysan zaten 3 tanesini atar, bu da öyle yapıyor.
hakkında hollanda ligi'nden dolayı olumsuz düşüncelerim olsa da gerçekten iyi ve komple bir forvet olduğunu gün geçtikçe göstermekte. son vuruş ve top kontrol özellikleri haricinde hiç bir özelliği "çok iyi" olmasa da bir forvet oyuncusunda olması gereken özelliklerin tümüne "iyi" derecede sahip.
2 temmuz 2010 uruguay gana maçında 120. dakikada kaleye girecek olan topa elle müdahale ettiği için kırmızı kart görmüş, ağlaya ağlaya dışarı çıkarken gyan'ın penaltıyı kaçırmasıyla takımının kahramanına dönmüş olan futbolcu. adam 2 dakika içinde önce -500 karmaya oradan da +500 e vurdu uruguaylıların gözünde.