Beni klasik müziğe aşık etmiş, fevkalade eserler ortaya çıkarmış deha. Tüm besteciler, müzik dahileri onun isminden sonra gelir benim için. Kişiliğine ayrı, sözlerine ayrı, notalarına ayrı hayranım https://galeri.uludagsozluk.com/r/1206838/+
ay ışığı sonatı ile tanıştığım gün, bende tarif edilmez bir değişim oldu. Sanki kendimi keşfettim, kalbimin derinliğini gördüm. Her bir zerremi hissettim ve korktum, dinledikçe korkum coşkuya çevrildi. Daha çok tarifi imkansız duygu yaşadım..
Onunla tanışmam tesadüf oldu sayılır. Ben çocukluktan beri kafamı soğuk suya sokarım, yenilendiğimi gerçekten yaşadığımı hissettiriyor. Bir gün misafir gittiğim evde, banyoya gidip kafamı suya soktum. Kapıyı açan adam ne yaptığımı sorunca, nefes almaya ihtiyacım olduğunu söyledim. Gülümseyip havlu getirdi, havluyu uzatırken "beethoven da beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı" deyip gitti. işte o gün tanıştım ludwig van beethoven'la!
Bilmiyorum yazıldı mı; sağır olduktan sonra da beste yapmaya devam eder kendisi, bu herkesin malumudur. Bestelediği bir parçayı dinletmek için heyecanla bir dostunueve çağırtır. Sonra piyano başına geçer, bestesini çalmaya başlar. Belli bir süre sonra arkadaşı beethoven ı tutarak durdurur. Piyanodan inanılmaz kötü sesler çıkmaktadır. arkadaşı piyanoyu kontrol ettiğinde, bazı tellerin koptuğunu ve mekanizmanın çok kötü bozulduğunu görür. aşkla çalan beethoven ı bu durum çok üzer. günlerdir ruhundaki melodiler dünyaya bir gürültü olarak yayılmıştır. Çoookk büyük bir kedere gark olur..
1820'de fidelio operasının temsilini yönetmek istemiş , temsilin henüz ilk dakikalarında sağırlığı yüzünden çuvallamıştır. birinci perdenin sonunda salon müdürü beethoven'e "rica ederim devam etmeyin" yazılı bir not gönderir. beethoven'ın gözyaşları içinde mekanı terk ettiği söylenir.
üç yıl sonra dokuzuncu senfoni ile eşe dosta sağlam ayar vermiştir o ayrı.
--spoiler--
beethoven'ın ev sahibine borcu vardır. bir gün ev sahibi gelir ve kapıyı hızla "ta ta ta taaaa" seklinde yumruklar. beethoven'da içeride onun kapı vurus sesini piyanoda yapar..sonra arkası gelir. 5. senfoninin bestelenis öyküsünü konservatuardaki hocalar böyle anlatırlar..
--spoiler--
Havadaki titreşimler tanrının nefesidir ve insanın ruhuna hitap eder. Müzik tanrının dilidir ve biz müzisyenler tanrıya en yakın insanlarız, onun sesini duyarız, dudaklarını okuruz. Tanrı'nın çocuğunu dünyaya getiririz.Ve çocuk onun adını söyler.işte müzisyenler böyle insanlardır. Ve söylediklerim olmayınca birer hiç oluruz.
Yaşadığı Zorluklara rağmen geldiği seviye ile ne kadar farklı olduğunu göstermiş müzik devi.
Gerçek sanat ölümsüz olmaktır. Neredeyse yüzyıllar sonra dahî bestenin dinlenmesi, resminin, heykelinin yine aynı etkiyi uyandırmasıdır. Sanatçılık ile soytarılık arasında pek kalın bir çizgi vardır.
bünyesinde ihtiva ettiği muhtelif hastalıklar yüzünden acılar içinde can vermiş olan, yaptığı besteler sayesinde efsaneleşmiş olan sanat adamı. kurşun zehirlenmesinden öldüğü söyleniyor. hatta bu konu hakkında çeşitli kaynaklarda bahsi geçen bir iddia da var. kurşunu, sanıldığı gibi tuna nehri'nden tutulan balıkları yediği için değil, kendisine armağan edilen cam armonikadan aldığı öne sürülüyor.
Yaşlılığında sağırlığı öyle artmıştır ki sokakta yürürken kendisine selam veren Prusya kralını duymayıp geçip gitmiştir. Moonlight sonata ve yıldırım senfonisi ile tanınır.
annesi frengi hastasıydı. Bu nedenle kardeşlerinden üçü sağır, ikisi kör, biri de zeka engelliydi. Beethoven'a hamile kalan annesi muhtemelen dünyanın en iyi bestecilerinden birini dünyaya getireceğini asla tahmin etmemişti.