bugün

Limitless filminin konusunun aynısıdır ancak limitless filmi pek ünlenmemiştir izlemedim izlemem de her şeyin ilki güzel.
film her ne kadar paldır küldür başladıysa da ilk 20 dakikası gayet başarılı gidiyordu. özellikle morgan freeman'ın scarlett sahnelerinden bağımsız gerçekleşen konferans sahneleri gerilimi çok iyi yükseltiyor ayrıca özellikle usta oyuncuyu izlemek için filme gelenleri fazlasıyla tatmin ediyordu. ne olduysa ondan sonra oldu... morgan freeman'ı sadece ayakta görmeye başladık. ne bir diyalog, ne bir mimik... yönemenin de "hadi canım çabuk çabuk çekelim, işim var zaar" şeklinde takılması filmi bir oldu bittiye getirmiş izlenimi yarattı. hele filmin sonundaki o devasa bulut-lastik karışımı şeyin çük kadar flash bellek vermesi iyice komikleştirdi filmi.
gene de scarlett ablanın zaman-mekan yolculukları yaptığı sahneler güzeldi.

sonuç olarak böyle derinlemesine işlenebilecek ve belki 3 saat film çıkarılabilecek bir konuyu niye doksan dakikaya sığdırırsın ki?
vasat bir film. oyuncular iyi, mesaj iyi ama film vasat gerçekten ilginç.

--burası biraz spoiler çok değil--

bilimkurgu seven biri olarak üzüldüm baya ne o öyle rejenerasyon geçirmeler, uçakta partikülere bölünmek falan. ya da maddenin scarlet'in içinde dağıldığında yerçekimine meydan okuması. beynin kullanım oranın artmasındaki geçişler düzenli yapılmış yine de eksikler var. hepsini geçtim yüzde yüz olduğunda kadın mutlaka patlar diye filmin en başından sonuna kadar bir düşünceye sahip oluyor izleyici güzel onu vermek de güzel onu yapmak da güzel de patlamadan önce flash bellek bırakmak niye bilgisayar yaratmak niye. flash bellek ne lan beynimin yüzde yüzünü kullanıcam ve flash bellek bırakıcam hakaret resmen kendime. neyse artık

--spoiler--

keşke dizi/mini dizi falan yapsalarmış. hoş bence sonunda tutarsa ikincisini de çekeriz havasını vermişler gibi geldi bana ama yazıyım ben bunu buraya. çerezlik film kısacası evde izleyin.
Nedense büyük beklentiyle gittiğim ama hayal kırıklığı yaratan luc besson filmi..

internetten de izlenirmiş.
özet geç piç modunda bir film. senaryo çok geniş ama film 90 dakika bile değil.
----spoiler----

Yarim paket bonzai içen scarlett'in tanri olması.

----spoiler----
evrim temelli ve o kocaman kurgu bilgisayarın içinden çıkan komik flash olması dışında aksiyonu sevilebilecek türden film.
izleyen herkese limitless'ı anımsatan, scarlett johanson'un başrolünü oynadığı 2014 yapımı filmdir.

insan beyninin kapasitesini konu alan filmde scarlett lucy isimli bir karaktere can veriyor. tesadüfen kendini karanlık bir dünyanın içinde bulan lucy, yine tesadüfi olarak her geçen gün beyninin kapasitesini yabancı bir madde yardımıyla aşmaktadır.

--spoiler--
film ikinci yarıya kadar cidden çok başarılı. ancak beynin %40'ından fazlasını kullanmaya başlayınca olayın boku çıkıyor. illa ki beynin yapabileceklerini yansıtmak adına abartılı sahneler kullanılacaktır, kullanılmalıdır da ama daha farklı şekilde yansıtılabilirdi diye düşünüyorum. final çok daha iyi olabilirdi, resmen klişelerle bezenmiş. bu mu yani? o kadar film çekmişsin atraksiyon var sonuç göt kadar bi flash bellek. bu kafada bir filme o final, hatta o son 20 dakika yakışmamış.
--spoiler--

oyunculuklar adına söylenecek en ufak bir şey yok. scarlett de freeman da, koreli abimiz de gayet güzel oynamışlar. emeklerine sağlık ama filmleri hatırlanır kılan finalleridir. kurguda sıçmışlar. 6.9/10

edit: imla.
film vasat. altında yatan fikir çok iyi. bilimsel olarak filmin içindeki felsefeye daha yakın durmak isterseniz "incognito" isimli kitabı okumanız önemle rica...
iyi sayılabilecek bir filmdir.
inception'da sonra adam gibi bilim kurgu çıkmadı sadece (bkz: edge of tomorrow) tom cruise
filmi çok iyi diyebileceğim bir filmdi.bu yıl çıktı o da zaten.

lucy'e gelince çok iyi değil de neden sadece iyi bir film olarak kaldı ;

-çokca mantık hataları var

beyin sadece sayısal kısımdan oluşmaz.
beyin dolayısıyla zeka'nın çokca türü vardır.
duygusal zekada bunlardan biridir.
ayrıca tüm hormonları kontrol eden de bir beyin var.

yani demem o ki mantıksız film.
beyin normal kapasitenin onlarca kat yükseğine çıktığı an insan hayatına devam edemez.
hormonlarından dolayı aynı anda hem bir seksomanyak hem sinirden çıldıran biri
hem mutluluktan ağlayan biri olması gerek ki bu imkansızdır.

ayrıca yine önemli detaylardan biri atlanmış.

beyinde kol kası gibi karaciger gibi kalp gibi çalıştıkca kalori yakan vucuttan gerekli enerjiye çeken bir organdır.bundan mütevellit karakterin o denli yüksek bir beyin seviyesinde (ki hadi diyelim yukarıda bahsettiğim hormnal durumu atlatmış olsun) deli gibi besin tüketmesi gerekir beynin o çalışma hızında
vucudun iflas etmemesi için.

ayrıca bir başka mantık hatası.

beyninin yüzde kaçını kullanırsan kullan şekil değiştiremez cisimleri yerinden oynatamazsın.
çünkü beyin vucudun içinde hakimdir.evet atom fiziğini bir okuyuşta çözebilirsin,
100000 sayfalık kitabı bir kere de ezberleyebilirsin lakin beyin harry potter değildir.
fizik kanunları denen bir şey var.beyin bulunduğu vucut dışında hiç bir şeyi değiştiremez eylem haline geçiremez, eğer geçireceğini düşünüyorsanız siz de sabah kuşağında petek dinçözün
programını çıkıp 35 50 yaş arası evde kalmış kadınlara düşünce gücüyle kaşık büküyorum diyen o abiyi seversiniz.
imdb puanına baktıktan sonra izlediğim ancak hakkının yendiğini düşündüğüm film. sırf kendi bilgi birikimini inşası sırasında yaşadığı flashback ve evrenin geri sarım görüntüsü için bile 8 puan verilir.
Bir mantık hatası dışında oldukça güzel bir kurgusu olan film.
limit yok filmiyle çok bağdaştırmıştım girmeden önce fakat daha farklı bakmış.
çekici izlenilebilir bir film.
bilim "kurgu" filmlerinde "mantık" arayan gerizekalıların izlememesi gereken filmdir.

ha bana kalırsa bu tarz konuların, senaryoların, kurguların film olması çok saçma. illa ki kopukluklar olacak o da izleyiciyi sıkacak tabi. yap şu kurguyu, senaryoyu dizi olarak 4-5 sezon anasını bile sikersin.

dediğim gibi kurgu ve senaryo olarak çok iyi fakat bunu bir filme sığdırmak çok zor o da sıkıntı olmuş işte.
hala izleyemediğim film.
bir zamanların meşhur dizisi dallas'ta ewing ailesinin şımarık-çılgın-seks düşkünü-asi küçük kızı olan seksi karakter. Teksas güzeli seçilmiş charlene tilton canlandırmıştır. vakti zamanında çok türk erkeklerinin düşlerini süslemiştir.görsel
fragmanını elfen lied animesine benzetmiştim izlemek daha nasip olmadı.
Anlamı hazmedebilenlere çok şey anlatan Luc Besson filmi.
Scarletin memeleri sayesinde izlenen film. Bir de sinemada izlemiştim. Bilet parasına hala acıyorum olum.
Fikir guzel de ayni gamer filmindeki gibi son yasatmis.
ultraviolet esintisi vardi filmde.
hayatınızdan çalınacak 89 dakikalık, sikimsonik olan film. 'bir film ne kadar kötü ne kadar saçma olur?' diye soracak olursanız kesinlikle bu filmin adını söyleyebilirsiniz.

--spoiler--
filmin ilk 30 dakikası falan gayet iyiydi. aralara konulan belgesel görüntüleri vs. daha önce pek rastlanmadığı için baya hoş gözüküyordu ama sonrasında fena sıçtı be kardeşim. hele tüm bilgileri yüklediği şey bi' usb olunca baya kahkaha attırdı yani yaratıcı olmamıştı...

hatunda beyin kapasitesinin çalışmasıyla istediği herşeyi yapabiliyorsa; daha vurdulu-kırdılı, aksiyonlu şeyler yapılabilinirdi. ekstra görsellik olurdu belki de 6/10 verebilirdik. şu anda anca 4/10.

--spoiler--
mantıık hatalarında sınır tanımayan film, her bilim kurguda, bilgisayarda aynı anda ard arda açılan yüzlerce sekme olur, hadi diyelim o bilgisayar nasa bilgisayarı yapar ama aq bu karı yani lüsi arkadaşının sıradan laptonunda bunu nasıl yapıyor, beyni fazla kullanınca bilgisayarda da kapasite olarak bir açılma oluyor galiba, uçakta bilgisayara çiftli dalıyor o kadar hızlı işlem yapabilen ve hatta bu hızı kaldırabilen laptop ve internet varsa söyleyin biz de alalım belki biz de şirin babayı görürüz.
--spoiler--

sırf evrim teorisini destekliyor diye filmi saçmalık olarak nitelendiren var. tamam film saçmalık ama evrim teorisini destekliyor diye değil. anne karnında maruz kalınan bir maddenin yapay versiyonuna maruz kalınca beynin %100 ünü kullanabilme yeteneği kazanmak saçma. artı beynin %100 ünü kullanınca elektronik aletlere hükmetmek falan saçma. hadi elektronik aletlere hükmetti ama standart bi bilgisayarın lucy'mizin elinde übersonik bişeye dönüşmesi saçma. ulan herşeyi geçtim filmin sonunda karı flash diske dönüşüyo amk.

--spoiler--

azıcık sorgulayın yahu. aha evrim diyo gapat izlemeyek günah.

günah olan şeyi görmezseniz helal olan şeyi nasıl anlarsınız?

edit: eklemezsem ölürüm: "karı bi paket bonzai ile tanrı oluyo"
zaman kaybı.
yarım yamalak işlenmiş film.