" sana birisi at derse burnuna yumruğu indirirsin. yine at derse ona budala dersin. sana birisi üçüncü kere at derse belki de gidip kendine bir eğer almanın vakti gelmiştir"
se7en filminde olduğu gibi sonunu tahmin ederek [*]*bok ettiğim bir film*. sırf bruce willis için izlenesi film.
Süper oyunculuk, senaryo güzel izlenesi efektleri ile ayakta alkışlıyorum.*
aslında yine yabancı olmadığımız bir hikayeyi işleyen lucky number slevin, herşeyin çözüldüğü finaliyle bize beklentilerimizin ötesinde bir film sunuyor. kötü adamlara para kaptırınca tüm ailesini yitiren bir adam max. tıpkı bizim alışık olduğumuz eski türk filmleri gibi; at yarışında borçlanınca bahis mafyası affetmez. max'in küçük dokuz yaşındaki oğlu hariç tüm ailesi öldürülür böylece. aslında mafya babaları çocuğun da öldüğünü sanmaktadır fakat soğukkanlı tetikçi goodcat * ne olduysa yufka yürekli davranır ve küçük çocuğu öldürmez.( gerçi bunu finale kadar bilmiyoruz.) çocuk da intikamını almak için goodcat'le kalır ve filmin başından sonuna kadar çok güzel ve akıllıca işlenmiş bir hikaye önümüze serilir. filmin senaryosu gerçekten harika işlenmiş. alışık olduğumuz gibi film içinde bize çocuğun kim olduğuyla ilgili ipucu neredeyse hiç sunulmuyor. filmin kurgusu takdire şayan. filmde ayrıca diyaloglar ilk yarıda sıkıcı gibi görünse de mükemmel dersler içeriyor. ilk sahnedeki kansas city shuffle bölümü finalde çalan şarkı o larak karşımıza çıkınca suratımızda cıvık bir gülümseme beliriyor.
sonuç olarak izlemeye değer bir film olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
başroldeki yakışıklı elemenımız fena halde brad pitt çakması gibi duruyor. sanki rolü önce brad pitt oynamış al oğlum bak böle oynıycaksın dedikten sora josh hartnett oymaış gibi. belki de şöyle bi durum vardır. başrol önce brad pitt'e teklif edildi, aktörün zaman yokluğunu sebep göstererek reddetmesinden sonra josh hartnett'a götürüldü...ha bu arada film baya kaliteli ve yönetmeni de paul mcguigan'miş.
filmin senaryosu ve çekimler harikulade. sonuna kadar karakterlerin birbirleriyle tam ilişkilerini anlayamıyorsunuz. hep bir soru işareti oluyor kafanızda ve filmin sonunu bir heyecanla bekliyorsunuz.
filmdeki en gözde karakter bende bruce willis idi. öyle bir duruşu vardır ki film boyunca hayran kalırsınız.
filmden spoiler lar çıkarsak karşı kı dağlar yıkılır dedirten bir film. tahmin edilemeyesi pek çok detay ve güzel bir hikaye. her arşivcinin koleksiyonundan bulunması gereken türden..
arkadaşımın izlemek istemediğim halde bana zorla izlettirdiği film.filmde ölmeden anlaşılamayan bi teori mi karmaşa mı ne vardı galiba, artık ne kadar sıkıldıysam izlerken neyin ne olduğunu bile anlamamışım.
bruce willis'in kesinlikle yaşlanmış olduğunu farkettiren; sahip olduğu komplike kurgu dışında pek bir özelliği olmayan; ancak yine de izlenmesi gereken film.
finaliyle izleyiciyi dumur eden filmler kategorisinden güzel bir örnek. olayın ne olduğunu anlamak için filmdeki her diyaloğun dikkat kesilerek izlenmesi gerekiyor. neredeyse her cümlede konuya ilişkin bir şifre, bir ipucu var. filmin yer yer izleyiciyi sıkan kurgusu hikayeye ilişkin düğümler çözüldükçe oha be dedirtiyor ve bünyeye keser döner sap döner, gün gelir hesap döner sözünü hatırlatıyor.