bundan yaklaşık 20 gün önce, bu başlığa entry girmiştim. bu oyunu bitirdiğim zaman, detaylı bir entry gireceğimi söylemiştim. evet şuan da o entryi okumaktasınız. oyunu aslında 2 hafta önce bitirmiştim. entryi geç girmemin sebebi ise, son zamanlarda bazı şeylerin oldukça yaklaşıp hayatımda yer edinmesiyle, psikolojik olarak oldukça çökük olmamdır. nedenini merak edenler için (bkz: askerlik)
her neyse, gelelim asıl olayımıza. her oyun entrymde olduğu gibi, bu entryde de uzun uzun yazmayı planlıyorum. bu entry de oyuna dair bir çok detay paylaşılacaktır. uzun entry okumayı sevmiyorsanız, ve oyun da ilginizi çekmiyorsa entryi okumamanızı tavsiye ediyorum. öyleyse geçelim artık oyunumuza.
genel
oyun 2013 yılında, ismini bilmediğim, fakat piyasaya yeni çıkan bir şirket tarafından piyasaya sürülmüştür. oyunumuzun türü ise, psikolojik korku, slasher ve gerilimdir.
hikaye
6 haziran 1966 yılında, lucius, varlıklı bir ailenin bebeği olarak dünyaya gelir. şeytan tarafından kan akıtılarak yapılan ayin sonucu, hastanede doğduktan kısa bir süre sonra lanetlenir. biyolojik babası olmasa da, manevi babasıdır. bir şeytan tarafından lanetlendi çünkü. lanetlendikten sonra lucius, 6 yaşına kadar normal bir hayat sürdürürken, 6. yaş günü partisinde işler oldukça tuhaflaşmaktadır. doğum günü normal devam eder. doğum günü partisinin bitiminden hemen sonra lucius, şeytanı tam olarak gözleriyle görmektedir. artık zamanı gelmiştir. lucius, babasına hizmet etmeye hazırdır. Peki, ne oldu da şeytan 6 sene bekledi ve bu zamanda devreye girdi? Bunun cevabı 6 rakamında gizli. lucius 6. ayın 6'sında doğduğu için, şeytani misyonları da başlamış oldu.
hikaye oldukça ilgi çekici. oyun boyunca minik bir seri katili kontrol etmek, insanı farklı düşüncelere sokuyor.
amacımız
lucifer babamız, bizlere belli başlı görevler vermektedir. oyun boyunca bu görevleri yerine getiriyoruz. amacımız ise, evdeki tüm halkı kaza süsü vererek, belli başlı mistik yeteneklerle (yeteneklere birazdan geleceğim) ve planlarla vahşice bir şekilde öldürmek.
kurgu
kurgusunu gerçekten çok beğendim. diğer oyunlardan çok farklı bir tarzı var. hikayede bulunan tüm karakterleri, malikaneye cinayetleri incelemeye gelen bir dedektifin gözünden ve anlatışından tanımaya başlıyorsunuz. detaylı anlatımı sebebiyle de, hikayeye daha fazla hakim olabiliyorsunuz. kurgusu bana göre çok başarılı.
oynanış
karakterimizi, tps kamera açısından kontrol etmekteyiz. yani 3. şahıs kamera açısı. (gta'dan oldukça aşinayız zaten) oyunumuzun geçtiği mekan ise, aşırı derecede büyük bir malikane.
oyunda, babamız ara sıra rüyamıza girip, işleyeceğimiz cinayetlerde kullanabileceğimiz nesneleri, cinayetlerin püf noktaları, ve doğuştan kazandığımız mistik yeteneklerimizi kullanmayı öğretmekte. bu yetenekleri aşama aşama öğreniyorsunuz. her bölüm için ayrı ayrı yetenekler kullanıyorsunuz. doğal olarak bölümler ilerledikçe bu yetenekler öğretiliyor size. yeteneklerden kısaca bahsetmek gerekirse;
telekinezi, hipnoz, unutturmak ve manipülasyon. bu 4 yetenek, lucius'un eli kolu. aşama aşama öğrendiğiniz bu yetenekleri, bölüme özel ve konsepte uygun bir şekilde kullanıyorsunuz. daha fazla detaya girmek istemiyorum. zaten daha önceden oynamış olanlar, ve yakın zamanda oynayacak olanlar bilecektir.
gizlilik
oyunun bazı bölümlerinde, gizlilik öğeleri o kadar iyi kullanılmış ki, hani sanki gerçekten o malikanede bulunduğunuzu hissediyorsunuz ve geriliyorsunuz. oyunda gece yarısı, herkes uyuduğu sırada yaptığımız görevlerde bulunuyor. mesela sabah işleyeceğiniz cinayetin silahını, gündüz vakti herkes uyanıkken alabilmeniz mümkün değil. bu durumda ne oluyor? lucius işe gece koyuluyor. ortam karanlık, herkes uyuyor. fakat bazı uyanık insanlar da var. annemiz, dedektif vs. o silahı alırken kesinlikle insanlara yakalanmamanız gerekiyor. aksi taktirde oyun direk bitiyor. göreve tekrar başlamak durumunda kalıyorsunuz. tabiiki de bu yazdıklarım sadece bir bölümden ibaret. oyunun ilerleyen kısımlarında daha zorlu, daha gerici ve daha şeytani gizlilik öğeleri de bulunuyor. bir yandan verilen görevi yerine getirmeye çalışırken, diğer yandan da yakalanmamak için elinizden geleni yapıyorsunuz. kesinlikle gizlilik öğeleri çok başarılı bu oyunda.
atmosfer, mekan
atmosfer ve mekana gelirsek ise, tek mekanda geçmesine rağmen atmosfer ciddi anlamda başarılı. o korku ve gerilim havasını çok iyi hissettiriyor. fakat şu var, mekanımız cidden çok büyük. oyun sırasında görev başındayken, çok kez yönünüzü kaybediyorsunuz. girebileceğiniz çok fazla yer var. dolayısıyla da bu çoğu zaman kafa karıştırıyor. oyunda bir harita sistemi mevcut, ama genel itibariyle sadece kurbanımızın bulunduğu mekanı gösteriyor. mekanı bulduktan sonra harita devre dışı kalıyor, ve siz amerikan cenneti malikanemizde müthiş bir yolculuğa çıkıyorsunuz. mekan tasarımları güzel, her oda özel olarak tasarlanmış. fakat bazı bölümler var ki, adama illallah dettirecek seviyede. bir şeyi bulmak için devamlı gezip durduğunuz için, bir süre sonra oyundan sıkılıyorsunuz. fakat pes etmeden devam ederseniz, ilerleyen zamanlarda sizleri daha da güzel anlar bekliyor olacak. o yüzden kolay pes etmeyin.
bulmacalar
geldik bulmacalara. silent hill, resident evil bulmacalarının zorluğunda olmasa da, gayet keyif verici bulmacalar mevcut oyunda. çizgiyi iyi ayarlamışlar. zaten bu oyunda fazlasını yapsalardı, büyük mekan yüzünden iyice çekilmez olurdu oyun. bulmacalar gayet ayarında, güzel. yeri geldiğinde zorlanabilirsiniz, ama imkansız değil. hatta oyun zaman zaman, size ipuçları da vermektedir. hem de oyundaki bir kurbanın ağzından. o yüzden oyunda geçen diyologlara iyi dikkat edin. mutlaka bir ipucu var. tabi biraz da mantığınızı kullanmanız gerekiyor. temel şeyler zaten bunlar.
müzikler
müziklere değinmeden olmazdı herhalde. oyunun müzikleri ciddi anlamda çok başarılı. abartmıyorum. her bölüme özel olarak yapılan müzikler, hem oyunu büyük bir hazda oynatıyor, hem de 1966 yılındaki amerikan rüyasını yaşatıyor. aynı zamanda, müziklerin malikaneye uygun olduğunu da belirteyim. öyle bir hava var müziklerde. özellikle;
son sözlerimize yavaş yavaş gelirken, oyunun biraz da hatalarından bahsetmekte fayda var. oyunda genel itibariyle sadece 2 hata sezdim. birincisi, yükleme ekranlarının fazlaca uzun sürmesi. ikincisi ise, bazı yerlerde kaplamaların geç yüklenmesi. yükleme ekranlarına değinirsek, optimizasyonla ilgili bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum. ben oyunu korsan yükledim. belki oyun ilerleyen zamanlarda güncellendiyse bu hata giderilmiş olabilir. kaplamalara gelirsek, aslında çok fazla sorun teşvik edecek birşey değil. yapımcı şirketin ilk oyunu olduğu için, aslında bunlar normal. hatta bazı yerlerde şirketin amatör olduğunu okumuştum. belki bu kaplama olayı da ilerleyen zamanlarda giderilmiştir.
son sözler
lucius, farklı ve ilgi çekici hikayesiyle, mükemmel bölüm tasarımı ile harmanlanmış kurgusuyla, muazzam mekanda inanılmaz gizlilik öğeleri barındırmasıyla gerçekten oynamaya değer bir oyun. özellikle minik bir şeytanı oyun boyunca kontrol etmek, akla hayale gelmeyecek seviyede cinayet işlemek, insanın oyun dünyasında farklı şeyler hissetmesine sebep oluyor.
evet, bu entry de bu kadardı. açıkçası bu entryi yazarken çok zorlandım. oyunda çok fazla anlatılacak şey olduğu için, nereden başlamam gerektiğini tam olarak bilemedim. elimden geldiğince yorumlamaya çalıştım. okuduğunuz için herkese çok teşekkür ederim!
sayısız cinayetlerimizle konaktaki yine en masum kişi olduğumuz oyun. Bir konak düşünün ki her köşede haç var ancak günahın her türlüsü de mevcut. Ölümler biraz son durak filmine benziyor, ilgi çekici. Grafikler güzel, steam başarımları çok güzel, hikaye çok güzel, oyunun sonu da güzel. Şeytan tarafından bize bahşedilen nesneleri uzaktan Kontrol edebilme, hafızayı silme, aklına girme ve yakma gibi güçleri kullanmak aşırı keyifli. Haç gördüğümüz yerde güçsüz düşmemiz, üÇ buçuk atmamız, ters çevirince rahatlamamız falan güzel detaylar. 10 üzerinden 8.
Hikayesi güzel fakat senaryo bok gibi olan oyun. Yok piyanoyu devir adam ölsün yok kadını ittir düşsün oralar biraz sıkıntılı onun dışında harika bir oyun.