kendisi 31 yaşında olup premier league'de oynayan bir savunma oyuncusudur. 34 yaşında gelip türkiye'de yattıktan sonra ülkesine dönerken "fenerbahçe'de eğitim açısından seviye çok düşüktü. türkiye dışında hiçbir kariyeri olmayan bir takımda, daha fazla dünyayı kandıramazdım" demeyeceği kesindir. 30-34 yaş savunma oyuncuları için gayet tecrübeli ve dinamik yaşlardır. boşuna ağlamayın, guizalar, josicolar, maldonadolar bu ülkede sadece bir tek kulüpte oynayabilir...
top sürmesi gerekmediği iin yaşının önemi olmayan topçu. üç kuruşluk futbol bilgisiyle ahkam kesenleri rezil edeceğine eminim.
defansın göbeği olan ve birçoklarının stoper,sweeper diye tabir ettiği bölgeye alınan oyuncularda hangi özellikler olmalı bilmiyorsan konuşmayacaksın arkadaş.sonra rezil olup gidiyorsunuz sözlükten bizim entryler öksüz ayar entrysi gibi ortada kalıyor.
33 yaşında alıp takımın sol kanadını teslim ettikleri koala şimdilerde arkalarından sallıyor ya gelip buraya çemkirirler işte.
takım arkadaşıyla mücadele eden; arkası dönük rakibinin aşil tendonuna atlamamıştır.
arkasına sarkıp kaleciyle karşı karşıya kalan rakibinin kuyruk sokumuna tekme sallamamıştır.
fenerbahçelilere fazla koymuş futbolcu. Lugano'nun her derbi maçında uçan tekmeler atarken futbol erkek oyunu diyodunuz ne oldu? Lugano özentisiymiş bazı arkadaşlara göre bir hatırlatma;
neill primier lig'de futbol oynarken lugano uruguay liginin orta sıralarında geziniyordu yavrucum.
bu sezon oynanan bir maçta yaptığı bir hareketle, olayı tribünden takip eden şahsıma "yok artık ali sami" dedirtmiştir.
bir pozisyonda sakatlık oldu, kalenin civarında toplanıp su içmeye başladı futbolcular. lucas da oradaydı ve suyunu içip, geri dönecekken bir anda durdu ve arkasını dönüp bi şişe su daha aldı; iki metre önünde duran ve o sırada -sanırım- kart gören oyuncuların numaralarını incelemekte olan fırat aydunus'a uzattı. hakem de bir an duraksayıp "he sağol" der gibi kafasını salladı. adam muhtemelen ilk kez böyle bir şey görmüştür hayatında.
bu adam her hareketiyle kaptan be. büyüksün lucas.
nobre'nin kendisine istemeden dirsek attığı pozisyonda hakeme "istemeden yaptı, sarı kart gösterme." diyerek müthiş bir oyuncu olmasının yanında müthiş bir karaktere sahip olduğunu da göstermiştir. rakibinin ayağına gereksiz yere kayıp penaltı yaptırdıktan sonra bir de hakeme itiraz eden ali turan'ın ondan öğreneceği çok şey var hem kişilik hem oyun olarak.
eksi üzerine edit: hayır ben mi yanlış gördüm o pozisyonda ne olduğunu, bir bilgilendirirseniz sevinirim ki bu ironi değil ciddi bir biçimde merak ettim.
