lozanda türkiyeyi yahudi din adamının temsili

entry8 galeri0 video1
    1.
  1. neden sorusunu akla getirir?

    -------------

    Bize yapay bir bağımsızlık mı verildi? Kurtuluş Savaşında savaştığımız işgal kuvvetleri bu plan gereği mi savaşmadan geri çekildiler? KiMDiR BU HAHAM HAYiM NAUM EFENDi? ingiliz murahhas (delegeler) heyeti reisi Lord Gürzon (ki O da Yahudidir), nihayet en mânidar sözünü söyledi. Dedi ki: “Türkiye islâmî alâkasını ve islâmı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulûs (gönül) birliği etmiş olur ve Hıristiyan dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de kendisine dilediğini veririz.” Lozan’da Türk murahhas (delegeler) heyeti başkanı bulunan ve henüz hakikî kasıtları anlayamayan ismet Paşa, bir aralık bütün Hıristiyan emellerinin Türkiye’yi mazisindeki ruh ve mukaddesat kökünden ayırmak olduğunu sezdiği halde, şu gizli ivaz(ödün) ve teminatı veriyor ve diyor ki: “Eskiden beri kökleşmiş ve köhne engellerden, yani an’ane-i islâmiyetten kurtulmak hususunda besledikleri (yâni ismet’in beslediği) azmin, inkâr edilmez delilidir.” Harfi harfine iktibas ettiğimiz(alıntıladığımız) bu sözlerle, Türk başmurahhasının (baş temsilcisinin), yâni ismet’in, eskiden kökleşmiş ve köhne olmuş engellerden kurtulmak hususunda Türk milletine beslediği kat’î azimle ne kasdettiğini ve bunu hangi maksat altında islâmiyet düşmanlarına ivaz(ödün) diye takdim ettiğini sormak lâzımdır. Konferansın birinci defasında Türk başmurahhası, bizzat karar vermek vaziyetinde olmadığı ve büyüğüne, yani Mustafa Kemal’e bildirmek zorunda olduğu için, memlekete dönüyor; kendisini Haydarpaşa’dan Ankara’ya götüren tren ve devlet reisini (Mustafa Kemal) izmir’den Ankara’ya götüren trenle Eskişehir’de buluşuyor. Bir arada ve baş başa seyahat… Sonra Ankara gizli meclis toplantıları… Fakat esas meselelerde daima baş başa. Mustafa Kemal ile ismet beraber içtimaları(toplantıları) ve karar: “Din öldürülecektir.” Lozan Konferansının ikinci sayfası: “….. Artık herşey Türkiye hesabına çantada hazırdır. Yani dini terk ile herşey yapılacak. Yeni hizbin (Kemalizm ve ismet hükûmeti) bundan böyle, bu millette, islâmiyeti katletmek prensibiyle hareket etmekte, hasım dünyanın kumandanlarından, yani düşman ehl-i salip(haçlı birliği) kumandanlarından, dini vurmakta daha hevesli olduğu ve örnekler vereceği ve bilhassa hudut dışı değil de, hudut içi ve millî irade yaftası altında çalışacağı şüpheden varestedir.(uzaktır)” Nihaî Vesika (son delil) Lozan Muahedesinden(antlaşmasından) sonra, ingiltere Avam Kamarasında, “Türklerin istiklâlini(bağımsızlığını) niçin tanıdınız?” diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon’un verdiği cevap: “işte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları, mâneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz. Yani Mustafa Kemal ve ismet’in verdikleri karar, Türk milletini islâmiyet ve din cihetinden öldürmek kararıdır.” Artık bunun üzerine herşey apaçık anlaşılıyor, değil mi? Gizli anlaşmanın entrikası Türklere dinlerini ve din temsilciliğini feda ettirmek şartıyla, sun’î istiklâl (yapay bağımsızlık) işinde gizli anlaşmanın müessiri(tesir edeni), tek kelime ile, Yahudiliktir. Buna memur-u müşahhas(kişisel memur) kimse de, şimdi (o zaman) Mısır Hahambaşısı bulunan Hayim Naum’dur. Bu Hayim Naum, bu korkunç teşebbüse evvelâ Amerika’da Türkler lehinde bir seri konferans vermek ve emperyalizma şeflerine, Türkün maddesini serbest bırakmaları(özgürlük vermeleri) , buna mukabil ruhunu, tâ içinden ve kendi öz adamlarına yıktırmaları fikrini telkin etmek suretiyle başlamıştır. Yani, masonluk hasebiyle Kur’ân’ın ahkâmını kaldırmak, milleti dinsiz yapmak. Hayim Naum müthiş plânının zeminini Amerika’da hazırladıktan sonra ingiltere’ye geçmiş ve hâlis Yahudi olan Lord Gürzon ile temas ederek şu teklifte bulunmuştur: “Siz Türkiye’nin mülkî tamamiyetini(sınırlarını) kabul ediniz. Onlara ben islâmiyeti ve islâmî temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum.” Aynı Hayim Naum Türk murahhaslar(delegeler) heyetine müşavir sıfatıyla sokulmanın da yolunu bulmuş, yani Mustafa Kemal ve ismet’i kendine dost bulmuş. Onun için üçü birleşmiş. Ve artık arada santralın intizamla işlemesine hiçbir mâni kalmamıştır. Hayim Naum o sırada Ankara’ya kadar da uzanarak plânın muvaffakiyeti için gereken en mühim ve merkezî şahıs nezdinde-yani Mustafa Kemal yanında-emin bulunduğu tesirinin derecesini ölçmek istemiştir. Öyle ki, bu tesir, mahut(sözü edilen) mevzuda Hayim Naum’dan daha heveskâr ve gayretli bir islâmiyet düşmanına tesadüf etmekle muradına ermiş ve artık Türkü içinden vurmanın plânını gerçekleştirmek için her unsur tamamlanmıştır. işte bu ehemmiyetli vesika(önemli delil), tam tamına Risale-i Nur tercümanının kırk küsur sene evvel hadis-i şerifin ihbarına dair beyan ettiği hadiseyi tasdik ettiği gibi; ve Şeriat-ı Ahmediyeye ihanet eden o dehşetli şahsın mühim bir kuvveti Yahudi olduğu, Yahudi olan Lord Gürzon ile Hayim Naum o ihbarın hakikatını gösterdiklerini ve yirmi beş seneden beri Nurcuların imhasına keyfî kanunlarla dehşetli zulümlerin hikmetini tam gösteriyor. Büyük Doğu’nun yirmi dokuzuncu sayısında; Lozan’ın içyüzü diye yazılan makaleden alınmıştır.Necip Fazıl Kısakürek imzalıdır. *************** << Ingiliz heyetinin başkanı Lord Gurzon Lozan’da Ismet Paşa’nın müşaviri sıfatına haiz bulunan [Istanbul Hahambaşısı] Hayim Naum efendiyi çağırarak daha onceki taahhütlere uygun olarak hilafet ilga edilmediği takdirde sulhun gerçekleşemeyecegini söylemiştir. Esasen bu mesele ile öteden beri meşgul bulunan Hayim Naum Efendi Ismet Paşa ile Lord Gurzon arasında bu mesele etrafındaki haberleri getirip götürmek suretiyle ciddi bir gayret sarfetmişti. Heyetin başkanı Ismet Inönü tek başına ‘hilafeti kaldırma’ sözü verecek mevkide değildi. Hatta o günlerde TBMM’de hilafet lehine bir hava doğmuştu. Bizzat Mustafa Kemal Paşa hilafeti methediyordu. Mesela Lord Gurzon’un tam Lozan’i terk ettiği gün meşhur Balıkesir Hutbesini irad etmişti. Binaenaleyh Hayim Naum’a müspet bir cevap veremedi. Ismet’le işi bitiremeyen Hahambaşı hemen atlayıp Türkiye’ye dönüyor. O esnada Izmir Iktisad Kongresinde bulunan Mustafa Kemal Paşa ile görüşüyor. >> Kaynak;Lozan Zafer mi Hezimet mi? Kadir Mısıroğlu cilt: 1 sayfa: 272-273 ********** << Hatta iddiaya gore Hayim Naum’a bir de yazılı ‘taahhüt’ veriliyor. Ve akabinde ‘yorgun olduğu’ ileri sürülerek ordu terhis ediliyor. >> Kaynak;Harp Hatıralarım Ali Ihsan Sabis cilt: 5 sayfa: 358 ********** << Ismet Paşa anlaşıldığına göre Lozan’da Ingilizlerle bir nev’i gizli arabuluculuk rolü oynayan Istanbul’un Hahambaşısı Hayim Naum Efendinin telkinleriyle hilafetin artık ne şekilde olursa olsun Türkiye’de devamına müsaade edilmeyip derhal atılması lüzumu fikrini tamamiyle benimsemiş bulunuyordu. Peki ya dört-beş ay önceki hilafete bağlılık hatta hilafetin kuvvetlendirilmesi düşünce ve kanaati ve bu yoldaki kat’i ifadeler ve Islam alemine bunun duyurulması hususundaki telaş ve heyecan ne olmuştu? >> KAYNAK;Hatıraları ve Söylemedikleri ile Rauf Orbay Feridun Kandemir sayfa: 96-97

    ---------
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. 4.
  5. (bkz: okuyanı siksinler)

    one minute'den sonra israille gelişen ekonomik ilişkilerden bihaber akpiçlerin inandığı biseydir. valileriniZ sokağa cocacola dökerken, ağa babalarınız israille trilyonluk anlaşmalar imzaliyordu.
    neden bu yahudi düşmanlığı?
    tayyip bile ilk seçildiğinde hemen abd'ye gidip yahudi cemaatleriyle görüştü. sizin olayınız ne?
    bu troll yavşaklar hakkaten geri zekâlı mı, yoksa birer provakatör onosbucocugu mu anlamadım!
    4 ...
  6. 5.
  7. sebebi mustafa kemal'in de yahudi olmasında yatmaktadır, paşa hazretleri sabetay sevinin soyundan gelen ve onun mesihliği etrafında bütün yahudilerin toplanması gibi ülkü ve ideallere sahipti.
    2 ...
  8. 6.
  9. 7.
  10. Haim naum osmanlı döneminde de sevilen ve takdir edilen bir insandı yalnız haberiniz olsun.
    3 ...
  11. 8.
  12. hiç şaşrtmayan mevzudur. gerçekten çok yazık..
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük