Yokluk içinde 7 düvele karşı verilen kurtuluş savaşını ve sonucunda imzalanan antlaşmayı beğenmeyenleri, imzalayanlara hain, iki ayyaş vs. gibi hakaret cümleleri kullananları piste alalım. 100 yıl öncesine bakarak çok çok ilerdeyiz. Ordumuz dünyanın en büyük 2. 3. ordusu. Her gün yeni bir savaş silahı üretiyoruz. Madem ki lozan hezimet, geç ordunun başına misak-ı milli sınırlarımızı geri al. Musul'u, Kerkük'ü, Telafer'i, Halep'i al hadi. Yunanistan tarihinin en kötü durumunu yaşıyor şu anda. 4 tane F16 ile 20 tane sat komandosu ile o adaların tamamını alabilirsin. Al hadi. Aynı durumda olan trakyadaki toprakları, Batum'u al hadi geri alabiliyorsan.
Bunlardan her hangi biri yapıldığı takdirde lozan hakkında hezimet cümleleri kurulabilir.
lozan, misak-ı milli kapsamında belirlenen milli sınırların %90 kadarının elde edildiği, karada ve denizde ekonomik, hukuki, politik bağımsızlığımızın kazanıldığı, tüm baskılara rağmen türk heyetinin yıldırılamadığı bir süreci ve ardından gelen imzayı, bunun da ötesinde türkiye cumhuriyeti devleti'nin tapusunu ifade eder. lozan, yenilen ve yenen devletler arasındaki bir hesaplaşma değildir. zira bu antlaşma, sevr antlaşması'nın reddinden dolayı, hem birinci dünya savaşı'nın hem de kurtuluş savaşı'nın hesabının görüldüğü tek antlaşmadır. türkiye ilk savaşta mağlup, ikincisinde galiptir. yenen-yenilen ilişkisinin olmamasından dolayı her iki taraf da talepkardır ve bir tarafın diğerine üstünlük taslayıp tüm taleplerini eksiksiz kabul ettirebilmesi gibi bir durum söz konusu dahi değildir. ingiltere başta olmak üzere karşıdaki tüm devletler bu anlayışın aksini ön kabulle hareket etmeye çalışmış ve türk heyetine psikolojik baskıda sınır tanımamıştır. ancak türk heyeti, tüm yıldırma politikalarına ve aşağılama girişimlerine rağmen anlaşma özelinde tarafların eşitliğini dirayetle savunmuştur. türk heyeti'nin ingiltere'ye kendisini denk kabul ettirebilmesi dahi diplomatik bir başarıdır. türk heyeti anlaşmanın her maddesinde bir pazarlık payı koymuş, karşı tarafın taleplerini kendi talepleriyle dengeleyerek orta noktada buluşmayı başarmıştır. türk heyeti, "eşitlik" ilkesini bu kadar iyi hayata geçiremeseydi şu anda lozan'ı tartışacağımız bir ortamımız dahi olmayacaktı emin olun.
dipnot: bunları lozan barış antlaşması'nı madde madde inceleyip, kendisiyle ilgili makale yazan biri olarak söylüyorum. bu konuda benimle polemik yaratmaya çalışmayın boşuna. cahil bükmekle uğraşacak bir ruh halinde değilim şu an.