bugün

Tayyipçi yavşakların dillendirdiği deli sıçmığı bir şeydir. Ayrıca; Arapçı dinciler ve Kürtçü bölücüler; ingilizleri çok severler.
Hangi akla hizmetse; Tayyipist kanallarda izlediğim belgeselimsi  saçmalıklar, Lozan'da bedeni kurtarmak karşılığında ruhun satılmış olduğundan dem vuruyor. Ruhtan kasıt; halifelik, kıyafet kanunu, yazı... gibi şeyler. Vay efendim, hilafet neden kaldırılmış? Bir tek sorunun cevabı bu tespitin saçmalığını gayet etraflıca gösterecektir: Be amonyum nitratlar! Mısır, Arap Yarımadası ve diğer müslüman kardeşlerimiz! hilafet ingiliz'de olduğundan mı Osmanlı'ya ihanet edip kendilerini sattılar? Biz Türkler bu gereksiz heriflere neden şireleniyoruz, anlayamıyorum. Çoğu kahpe Arap devletinin bayrağında niye kırmızı üçgen sembol var, Mark Sykes kim; önce bunu öğrenin! Bu söylediklerim o Tayyipistler ve yandaş medya için. Kimse üstüne alınmasın!
Lozan, o dönem olabileceğin en iyisidir.
Fakat lozan, tüm konfor şartlarımızı karşılamamıştır.. bir temeldir..

Atatürk dahi; gerek kabotaj hakkı, gerek montrö boğazlar sözleşmesi ile, hatay’ın alınması ile, musul ve kerkük’ü almak için yapılan ve isyanlar ile bölünen girişim ile, hatta 1933’te ırak’taki ingiliz manda yönetimi’ne bağlı kuzey ırak kürtleri’nin referandum ile türkiye’ye bağlanması kararını kabul ettirmesi ile (ki, ingiltere bu nedenle 1932’de ırak krallığı’nı kurmuştur ve bu referandum hakkı hala da geçerlidir), sürekli bir biçimde lozan’ı aşmaya çalışmıştır.

Kaldı ki; Lozan’da bir iki diplomatik amatörlük de yapılmıştır. Mesela istanbul rumları ve ermenileri azınlık olarak isimleriyle sayılmışken, batı trakya türkleri müslüman azınlık olarak ifade edilmiştir ve bugün hala bu lafın cezasını çekmekteyiz… yunanistan, topraklarımızda türk yoktur, müslümanlar vardır, demektedir…

Bununla birlikte; lozan’ı aşmanın yolu, ondan ve kazanımlarından vazgeçmek değildir. Onu tartışılmaz bir biçimde oraya koyarsın, ek antlaşmalarla ek kazanımlarını, güçlendikçe, adım adım kovalarsın..

Lozan’ı küçümseyen ve yük olarak gören herkes, benim gözümde bilerek ya da bilmeyerek, yabancı uşaklığı yapmaktadır.
ingiltere eski başbakanı Lloyd George "Lozan hezimettir" diyor. Bu dinciler, PKK'lılar falan çok severler ingilizleri...

görsel
bir görüş. ama katılmıyorum. bana göre lozan ehvenişer. elde ettiğimiz kazanımlar asgari seviyede ve artık tatmin etmiyor.
tek bir türk kalana kadar savaşmalıydık, lozanı yinede imzalamamalıydık.
sen dünyanın 7 emperyalist gücüne karşı lozanın yarısı kadar bir başarı elde et de ondan sonra lozana laf et.
(bkz: yunan bakanın bi kere lozanı imzaladınız demesi)
lozan olmasa bu sözlük olmazdı bu ülke kalmazdı kodumuş şeriatçıları da olmazdı.
birçok tarihçi tarafından dillendirilen söz.
Lozan sahada kazanılan mücadelenin masada kaybedilmesidir. Baş kahramanı da faşist diktatör ismet inönüdür. Yıllar sonra Mustafa Kemal bile "bu adayı da mı verdik" diye şaşırmıştır.
o kadar şavaş yaptılar bir de anlaşma amaç osmanlıyı bitirmektir. türkiyenin kazındığı bişey yok.
hezimet değil kurtuluş savaşımızın tescilidir.
Boğazlar yav boğazları da lozanda kaybettik. Yabancı ülke gemileri elini kolunu sallayarak boğazdan geçer durduramayiz, tek kuruş para alamayiz, çünkü caanım boğazları da kaybetmişizdir lozanda ahhh ah.
Ulan bari kanala istemezük demeyin gavatlar, boğaz trafiği rahatlasın yav.
işid yıkmasın diye süleyman şah türbesinin suriye'den türkiye'ye kaçırılmasını kahramanlık destanı olarak nitelendirenlerin lozan'ı hezimet olarak görmesi sadece zeka geriliği ile açıklanamaz kansız olmak lazım ayrıca.
Müsait bi zamanda yazıcam buraya editliyim.
Yalan hepsi akp döneminde olmuştur haha.
şakacı piç.
diyenler ufacık bir operasyonu bile tamamlayamıyor...

Tarihin en kötü devlet yönetimi, net...
bunu yumurtlayan zihniyet kilis'te ve hatay'da türk vatandaşlarını azınlığa düşürdü.
abartılı bir eleştiri ifadesi.

eğer anlaşmayı kanuni sultan süleyman dönemi şartları yaşanıyorken imzalandı zannederseniz hezimet sanabilirsiniz. ama önce osmanlı devleti'nin 20. yüzyıldaki tarihini güzelce bir okursanız o zaman mevzuya biraz daha makul bir açıdan bakma durumu oluşabilir.
Üzerinde buğday yetişmeyen beş yunan adası(!).

Ege ve doğu akdeniz deki petrol ve doğal gaz rezervlerinden, adaların kıta sahanlığından ek olarak da jeopolitik konumunun öneminden haberin yok mu. Petrol, doğal gaz diyorum adam buğday dan bahsediyor.

Gerçi düşünülmeden söylenildiği, bilinçaltının dışa tasavvuru olduğu aşikar. Buğday yetişmeyen beş yunan adası, benim öz yurtlumun bilinçaltında orası yunan adasıysa ne demeli ki.

Vicdan azabına eş, kayna kayna sakarya.
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.
ee diyelim ki hezimet, ne yapacaksınız? ingilizlere gidip, pardon kuzenim imzalamış mı diyeceksiniz? güzide istanbul bizde, boğazlar bizde, yer altı kaynakları bizde...

caz yapmayın işinize bakın...

edit: şimdi lozan imzalanırken nasıl düşündüler biliyor musunuz? ata'm dedi ki, lan bütün kömür madenleri(ki o zamanın en önemli enerji kaynağıydı. almanya sırf kömür yüzünden alsas loren'e saldırdı) bizde. boğazdan geçecek her gemiden alınacak vergi bizde, bütün yer altı kaynakları bizde. adam olan bununla çağ atlardı ama siz adam olmayı beceremediniz. şimdi de gitmişsiniz, üzerine buğday bile yetişmeyen 5 tane yunan adasına takılmışsınız. malsınız çünkü de ondan. bütün ülke elimizde kalmış hala gidip bi sike yaramayan 5 tane adanın derdindesiniz. derdinizi sikeyim. sanki 5 tane daha ada bizde kalsa bu günkü halimiz farkı olacaktı...

bakın ben size tek cümlede özeti geçeyim: bu günkü halimiz sizin o din dediğiniz şizofrenik davranış bozukluğu yüzündendir. merak etmeyin, bir 4 yıl bizi izleyin, görün lozan'dan bize kalanlarla neler yapacağız...
Göreceksiniz, ege ve doğu akdeniz deki petrol- doğalgaz aramaları ve bu gerginlik süreci ilerlerken yunanistan çok kalmayacak yakında adaların da kıta sahanlığı vardır diyecektir. Anlaşılmak için abartıyorum yunanistan meis adasının kıta sahanlığı kaş ilçesini de içine alıyor, kaş da yunanistan toprağıdır dahi diyecektir belki gün gelecek.
Lozan hangi kafayla sevr ile kıyaslıyorsunuz? Sevr anlaşmasındaki durum ile lozan anlaşmasındaki durum bir mi? Lozan anlaşmasında bulunan yerli yabancı onlarca, yüzlerce kimsenin hatıratlarına bakın. Lozan imzalanırken büyük devletlerin hiçbirinin savaşa devam etme arzusu yoktu, yunan devletinde eylül 1922 de ihtilal gerçekleşti. Siyasi olarak yunanistan çalkantının dik alasını yaşıyordu. Lozan konferasında yunanistan ı ihtilal komitesi temsil ediyordu.

Lozan tutanaklarına bakın ismet paşa bir kez batı trakya misak i milli, batum misak i milli, halep misak i milli sınırlarımızdadır demiş midir. Limni adası kimi kaynaklara göre toptan, kimi kaynaklara göre asker bulundurmama vasfı yönünden tamamen hata ile zapta geçirmeyi unuttukları için yunan a hediye edilmiştir. Bunların hepsinin ayrı ayrı vesikasını da sunarım.

Bunun yanında ismet paşa batı trakya bulgar a verilsin diye yunan devletiyle pazarlık yapmış- münakaşaya girmiştir. Yunanlılar neden kendilerine değil bulgar a istiyorlar, onları bizden daha mı evla görüyorlar demiştir.

Ege deki adalar üzerinde gerçek bir hak iddiasında bulunulmamıştır. Sebebi de adalarda ağırlıkla dağlar kayalar var, donanma yok mu. Bu adaları zaptedemeyiz, bu adalar üzerinden isyan vb yollarla iç karışıklığa maruz kalırız. Sahip çıkamayacaklarından duydukları gafletle italya ya bırakalım hem yunanla aramıza tampon olur denilmiştir. Şu gaflete bakın. Yunan ordusu polatlı(ankara) ya kadar dayanmıştır. Ege den anadolu ya kadar kan ağlatmıştır. Sakarya savaşına kadar 4 yıl per perişan olmuştur. Yunan ile olan 4.5 yıllık savaşın 4 yılı salt mağlubiyet, son 6 ayı zaferdir.

Ve ismet paşa ve heyeti savaş kanunlarını ihlal eden yağma, talan, zarardan dolayı bugün milyar dolar eden tazminattan feragat etmiştir. Ne için? Karşılığında ne alınmıştır?