Colin'in (bkz: Kris Marshall) indirdiği kızların 4.sü eve doğru yaklaşırken bana
"amına korum 4. kim lan artık kleopatra falan mı lan ?!" dedirtmiş film. Bill Nighy'yi gördüğüm için ayrıca bir sevinmiştim.
--spoiler--
But for now, let me say - Without hope or agenda - Just because it's Christmas - And at Christmas you tell the truth - To me, you are perfect - And my wasted heart will love you - Until you look like this. [and shows picture of a mummy]
--spoiler--
izlediğim en iyi romantik komedilerden birisi oldu. Zaten çoğu insanın birbirleriyle olan etkileşimleri beni hep etkilemiştir. Her kişinin kendi içinde ayrı konusu var ve bu da film içinde film yaratıyor adeta. Açıkçası filmi izlediğimde de üzüldüm benim neden böyle bir hayatım yok diye. Ama bir umut adeta içimi ısıtan bir yapım oldu. Filmlerde galiba en çok etkilendiğim şey türüyle bağdaşık anlatım tarzı. Benim için anlatım tarzı ve sahneler çok önemli. Bende duygu ve heyecan yaratabiliyorsa ne alâ.. Öyle bir filmdi izlediğim. Son zamanlarda da böyle gözyaşı dökmemişimdir.
Öncelikle ingiltere avantajı var filmde. Tipik ingiliz soğukluğu beklerken böylesine sıcak bir filmle karşılaşmak adeta bir sürpriz oluyor insana. ingiltere'nin oyunculuğunu aşk aromasıyla birlikte önümüze sermişler. Bazen bir olayla sevinirken, diğer bir olayla üzülebilmek mümkün. Bunun da nedeni konu çeşitliliği.. Fakat bir konudan diğerine sapmadan çok iyi ilerliyor film. Anlatmak istediklerini çok tatlı bir dille anlatıyor. Fakat bir iki karakterin konusu diğerlerinden biraz geri kalmıştı. Süresi uzun olsaydı benim için hiç bir problem olmazdı. En azından o karakterlerinde yaşadıkları tam olarak kurgunun içine oturtulabilirdi.
Bana en çok uyan hikaye ise içinde Keira Knightley'nin olduğu hikayeydi. O kadar yalın, masum ve gerçeklik barındırıyor ki sormayın gitsin. O sahnelerde kendimi tutamadım. Ağladım, ağladım.. Sular seller. Tabii içinde Keira olunca daha bir tatlıydı sanki, tatlı kurabiyem benim. Bu arada ingiltere milliyetçiliği de unutulmamış. Yapılsın tabii ki.. Zaten bu filmin iyi bir reklamı var ve bunu ülkenizi tanıtabilmek adına yapıyorsunuz. ingiltere başbakanının sergilediği egosuz, tavırsız hareketler bunların bir göstergesi. ingiltere öyle bir gösterilmiş ki sanarsınız sınırı geçince erosun okundan sizde yiyeceksiniz gibi. işte iyi filmin iyi reklamı da böyle yapılır zaten. Ek olarak aksanlarının avantaj olduğunu da öne seriyorlar. Hatta o hikayede gülmekten öldüm...
Her bir karakterin üzerinden psikolojik çıkarımlar yapabilirsiniz. Çünkü film buna çok müsait.. Müzikleriyle, oyunculuklarıyla ve de anlatılan aşk hikayeleri ile kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden. Notting Hill tadında deniyor fakat onun çok daha fazlası var.. Aşk sarhoşuyken insanı sevdiceğine değişik sürprizler yaptırtacak düzeye getirirken, depresif haldeyken de ben niye böyle bir aşk yaşayamıyorum diye dibe çöktürtebilir. O yüzden siz, siz olun bu filmi sevgilinizle izlemeyin. Romantik komedi derken durum psikolojik gerilime dönmesin. Yazık olmasın o ilişkiye. *
filmle ilgili aklımda fena hâlde yer etmiş bir sahne, bütün filmin güzelliğini gölgede bırakmıştır resmen;
küçük çocuk ile adamın konuşması esnasında çocuğun sıkıntısını sorgulayan adama çocuk "sanırım aşık oldum" diyor ve adam da karşılığında "ben de ciddi bir şey sandım" dediğinde çocuk kapatıveriyor kapağı "aşktan da mı" diyerek.
filmin özeti de (yaklaşık olarak aktarabildiğim) bu sahneydi bana göre.
Film birçok hikayeyi bir arada işlemesinin yanında gelmiş geçmiş en mükemmel ilan-ı aşk sahnesini * ve aynı şekilde olabilecek en güzel aşk hikayesini * bünyesinde barındırır.
Film bitince her hikayenin ayrı bir izi kalıyor sizde. Standart romantik Komedilerin bir gömlek üstü harika bir film. Defalarca izlenesi türden. Hala canım her sıkıldığında açar izlerim.
bittiğinde yüzünüzde bir gülümseme bırakan filmlerden. romantik komedi türünü sevmeyenler de bir şans vermeli.
çok da spoiler sayılmaz ama
--spoiler--
bir tek küçük çocuğa uyuz oldum böyle çok bilmiş gibi çocukları sevmem. *
--spoiler--
Yıllardır bi türlü izleyemediğim, en sonunda ben bu filmi yılbaşında izleyeceğim diyip bugün nihayet izlediğim yıldızlar karmasından oluşan romantik-komedi-dram filmi. Film hakkında çok bir şey söylemeye gerek yok zaten herkes tarafından bilinen ve beğenilen bir film. Ben ve birlikte izlediğim arkadaşlar da çok beğendik. insana yaşama sevinci ve aşık olma isteği veriyor. Baya pozitif bi film bana çok ters ama beğendim.
izlerken "böyle şeyler anca filmlerde olur" diye düşünüp ama yine de izleyip neşelendiren müziklerini ve oyunculuklarını çok beğendiğim film. son zamanlarda hiçbir film bu denli iyi hissettirmemişti. bir sürü ünlü oyuncu var say say bitmez hiç girmiyorum o topa.
filmde en çok hoşuma giden matrak sahne ise colin adlı dostumuzun ingiltere'den amerika'ya gidince daha ilk geceden hakikaten taş gibi hatunlarla yatması oldu.
ayrıca patronu ile mia'nın arası başlamadan bitti sanırım.
Moral bozukken izlenecek filmlerin ilk 5’inde yer alır. Ne klasik romantik komedi klişelerini barındırır ne insanı sıkar ne yorar. Öylece akıp giden sanki hayatın güzel taraflarını gösteren bir film. Türkçeye Aşk Her Yerde olarak çevrilmiştir. ingilizler bu işi de iyi biliyor.