haute couture olan bir marka nasıl olur da modamatiğe dönüşürün örneğidir.çakmaları varken orjinalini almaya gerek yoktur.aslında çakmasını bile almaya gerek yoktur.git bi hermes al.
Keith Richards, Louis Vuitton'un reklam yüzü oldu.
keith richards&louis vuitton...
yaz yagmuru & sanal seks gibi..
keith richards&louis vuitton...
ev sarabi&malibu gibi...
ve belki ;bilge adam&paris hilton gibi..
yasli karga & tavus kusu gibi..
dunyanin her gecen gun daha az yasanilir oldugunun vurgusu gibi..
diger hangi kelimeler bir araya gelecek,belki yeni trend iste bu sorunun cevabi ya da cevabina duyulan merakta gizli..
keith richards&louis vuitton...
yuzyillik yalnızlkta albay aurelliano' nun (hayatin anlamini buldugu ya da bu anlamdan kacmak icin yaptigi )gumus baliklar& stork elmas gibi..
oysa ,'sister morphin' de,notalarda gezen parmaklari ,insan ruhunun derinligine inen kaygan basamaklari isaret ederken ya da sadece o basamaklara dokunup gerisini bize birakirken,o, mig jagger'in cirkin sehvetli,aldirmaz ve(kimse aksini iddia etmese de) herseye ragmen iyi soyluyormuscasina kendinden emin sesi(ne ragmen)yuzunden hep bir adim geride aglamasini surdurdu.
'gimme shelter'da ,keith richards 'la dalga gecercesine sesine guvenen kisi de
yine ayni carkin cirkini ,mig jagger degil miydi?
peki ya,keith richards&louis vuitton ?
keith richards'in intikami mi?
surmeli gozleri ve burus burus teni ile (en azindan)hicbir kadinin yatmak istemeyecegi ama belki de gunlerce dizinde uyuyabilecegi bir adam(mi?).
surmeli gozleri ve burus burus teni ile,'her halti yedim,her otu cektim,herseyi gordum' der gibi;belki de beyaz adama inanarak,hayatinin ve bilgeliginin en buyuk hatasini yapan ,buyuk bilge sef,' oturan boga'nin butun beyaz adamlardan aldigi intikam mi bu;keith richards&louis vuitton...
ya da yapacaklarindan artik sorumlu ol(a)mayacak kadar olgun bir adamin secimi mi?
paraya ihtiyaci olmayan bir adamin,boylesine bir secimi ;yapacak birseyi kalmadigi halde hala nefes aliyorken,coktan bitirdigi hayat olgusunun ona hala bu nefes alma firsatini vermesinin uyanikliginda ve korkak ofkesinde,kendi isminin yanina o ismi kondurarak;gercekler,inanclar ve dogrulari kendine rakip yapma girisimi ve belki de ihtiyaci mi bu...
yuvarlanmaktan s1k1l1p ,butun dunyayi ta$ etmek mi amaci...
bu iki ismin yanyana gelmesinden taslasan kac kisi kaldi ki;ne gerek var yuvarlanmaya...
(oysa)baris cubugunu beyaz adama uzatan ellerde ;inanmislik ve caresizligin gucu vardi..ve keith'in parmaklari biz dogmadan baslamisti bu gercekleri aldirmaz,dingin bir enerji ile akordlamaya..aldirmayani dovecek bir enerjiye sahip mig jagger'a ragmen..ve belki onun yuzunden..pazar terazilerinde fazla gelen kiloyu dengelemek icin karsi kefeye konulan secilmis eskice bir ta$ gibi..
ve ben simdi;bir mendil uzatmak istiyorum ona,gozyaslari ile akan surmesini silmesi icin..peki ruhundan damlayan kanlari nasil siler;silmesine gerek var mi...bilmem..
belki de;o'nu, 'o' yapan ;gorunen yaslari ile gorunmeyen kan damlalarinin ayni mendille silin(e)meyisidir..
ve belki lou reed,just a perfect day' i yazarken,o' nun siluetinde bir adam duslemisti,'belki hayvanat bahcesinde hayvanlara yem veririm 'derken..
keith richards&louis vuitton...
ve ben hala o'nu,bir pazar sabahi yemyesil buyuk bir parkin issiz bir bankina oturmus,dalgin gozlerle,(louis vuitton marka cantadan cikardigi)yemleri kuslara verirken hayal ediyorum..
keith richards&louis vuitton;
keith richards&ölüm gibi...
bir çanta markası ve aynı zamanda markanın kurucusudur. ve denildiğine göre fransa'nın varlık vergisini %75'e çıkaracağını duyan vuitton fransız vatandaşlığından, belçika vatandaşlığına geçmiştir.
paris champs elysees'deki mağazalarının önünde her daim en az 10-15 metrelik ağırlıklı olarak japonlardan oluşan bir kuyruk vardır. sıranız geldiğinde bile mağazaya kesinlikle elinizi kolunuzu sallaya sallaya giremezsiniz, aşmanız gereken übermensch güvenlik görevlileri bakışları vardır. eğer onlar sizi mağazalarına uygun olduğuna kanaat getirirse, belirli saatler içinde içeri alırlar.
louis vuitton ürünlerini asla indirimde göremezsiniz, satılmayan çantalarını yakıyorlar diye bir söylenti duymuştum.
markaya duyduğum sempati o güvenlik görevlilerinin sırada bekleyen insanlara bakışlarını gördükten sonra sıfırlanmıştı, büyük konuşmıyım tabi ama artık "alıp kullanacağım" bir marka değildir. bundan hoşlanan hedef kitleleriyle kendilerine mutluluklar diliyorum.
Marka dediğiniz şey zaten insanlara hava atmak için alınan bir şey değildir. Kendinizi iyi hissetmek için alırsınız. Burada çakması çok diye orjinal alanlara laf edenler moda işini sadece insanlara hava atmaktan ibaret gördükleri için tabi orjinal alanları salak olarak görebilirler. Görgüsüz olmaktansa salak olmayı tercih ederim.
Kapitalizmi çok iyi okumuş markalardan biridir. Aksi takdirde, 19.yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar ulaşması mümkün olmazdı. markalaşma tabirini ortaya çıkaran ilk markalardandır. her ne kadar tasvip etmesem de, işlerini iyi yaptıklarını söylemeliyim. (bkz: yiğidi öldür, hakkını ver)
Louis Vuitton satamadığı ürünlerini yakmaktadır, böylece ucuza satılıp marka değerini düşürmeyecektir.
israfçı pislikler. Markalarını boykot ediyorum! Gerçi hiç almadığım için zayıf kalacak bir boykot.
"Kapısının önünden bile geçmiyorum" boykotu yapayım.