caz'ın efsanesi olan " kepçe ağız " lakaplı abd'li müzisyen.
louis armstrong, 1950'li yılların sonunda istanbul'da bir otelde konser vermiştir. bu konserde tatsız bir olay yaşanmıştır.
armstrong şarkı söylediği esnada salonda ana yemek servisi yapılmış ve çatal bıçak sesleri enstrüman seslerini bastırmıştır. buna çok sinirlenen armstrong müzisyen arkadaşlarıyla birlikte salondan ayrılmış ve odasına çekilmiştir. salondaki misafirler ve otel yetkilileri bu duruma bir anlam verememiş, salon birden sessizliğe gömülmüştür.
otel yetkilileri louis armstrong'un odasına çıkıp salondan ayrılma sebebini sorduklarında armstrong şarkı söylediği esnada yemek servisi yapılmasından hoşlanmadığını ve bu şekilde şarkı söyleyemeyeceğini belirtmiştir. otel yetkilileri meseleyi otelin müdürü ile görüştükten sonra müdür bey odaya çıkmış ve louis armstrong'tan konser iptali karşılığında 1 milyon dolar istemiştir. elbette bu istek armstrong gibi bir efsane için yerine getirilmesi zor bir istek değildir. ünlü caz şarkıcısı, 1 milyon dolarlık çeki yazıp müdüre uzatmıştır. bunu hiç beklemeyen otel müdürü oldukça şaşırmış, biraz düşündükten sonra louis armstrong'un isteğini kabul etmiştir. o gece armstrong'un isteği üzerine salonda sadece içki servisi yapılmıştır. efsane şarkıcı salona döndüğünde salondan büyük bir alkış kopmuş, armstrong o gece kendisini dinlemeye gelen konuklarına muhteşem dakikalar yaşatmıştır.
nam-ı diğer kepçe ağız gecenin sonunda yüzündeki o meşhur tebessümü ile gazetecilere bir de poz vermiştir.
60lıların 70lilerin siyahi altın vokal adamı. en bilindik şarkısı, what a wonderful world dür.
entry neden girilmez böyle adama ha neden.
buyrun, dinleyin herkese dinletin. http://www.youtube.com/watch?v=E2VCwBzGdPM
Amerikalı zenci trompetçi, şarkıcı ve Jazz orkestrası şefi. Satchmo (çanta ağız) takma adıyla bilinir. Çocukluğu New Orleansın yoksul semtlerinde geçti. Trompet çalmayı, 13 yaşında girdiği ıslahevinde öğrendi. 1922'de King Oliverin Creole Jazz Band adlı orkestrasına girdi. 1924'te New Yorkta, Fletcher Henderson ile çalıştı. Hot Five ve Hot Seven adlı toplulukları kurdu. Eski caz anlayışına bağlı kaldı. Trompeti ve boğuk sesiyle müzik dünyasına New Orleans cazını kazandırdı.
şarkıda sürekli renklerden, bulutların görünümünden, insanların davranış şekillerinden bahsederken, tüm bir şarkıyı gülümseyerek söyleyebilen görme engelli caz müzisyeni.
hiç tanımasam da o yüzündeki gülümsemesine hayran olduğum keşke babam olsaydı dediğim tipteki bir adam. öyle olmayabilir ancak bana hep hüzünlü bir gülümsemesi varmış gibi geliyor. canını yerim senin louis baba! bugün seni yad edeceğim:
Dişlerini göstere göstere şarkı söyleyen üstün yetenekli siyahi sanatçı. Kendisi bir trumpet üstadıdır. Özellikle bayan vokallerle yaptığı düetler müthiştir. Zamanında istanbul'a konser için gelmiştir, ancak konserde verilen yemek sırasındaki çatal-bıçak gürültüsünün kendisine yapılan büyük bir saygısızlık olduğunu söylemiş ve sahneyi terk etmiştir.
bana cazı sevdiren, sevdirmekle kalmayıp trompet aldıran üstadtır. What a wonderful world ve la vien en rose en bilinen en çok bilinen parçalarındandır.