louis armstrong

    4.
  1. bi zamanlar bi arkadaşımın dinlerken
    -helal olsun adam hem aya gitti hem ne güzel söylüyo. diyerek beni dumur ettiği şahıs..*
    (bkz: neil armstrong)
    8 ...
  2. 1.
  3. afro-amerikan jazz ustadi. her jazzci gibi o da new orleans dogumludur. buyuk ustalardandir. torba agiz*lakabiyla anilir.
    6 ...
  4. 7.
  5. baharatli sese malik olan matrak bir adam.
    4 ...
  6. 6.
  7. jazz üstadlarındandır.davis miles kadar -olmasa da- o da bir devdir.
    3 ...
  8. 5.
  9. dünyanın en başarılı saksafon virtüözüdür. kör olması dolayısıyla dünyanın halini görememekte ve sanırım bu sebepten dolayı hep gülmektedir. kenny g gibi bir saksafon üstadının hocasıdır.

    ayrıca (bkz: what a wonderful world)
    3 ...
  10. 3.
  11. what a wonderful world u soyleyen ve o esnada ne kadar mukemmel sesi olduguna tanik oldugumuz jazz ustasi. ayni sarki daha sonra bayhan tarafindan seslendirilmistir ve bircok grup tarafindan defalarca coverlanmistir
    4 ...
  12. 2.
  13. 9.
  14. 4 Ağustos 1901 ile 6 Temmuz 1971 arasinda yasamis Amerikan caz müzisyenidir.
    Armstrong, karizmatik ve yenilikçi bir müzisyendi. Müzikal yeteneği ve renkli kişiliği ile işlenmemiş bölgesel dans müziği halindeki caz müziğini popüler bir sanat biçimine dönüştürdü. Muhtemelen 20.yüzyılın en ünlü caz müzisyenidir ve Türkiye'de de tanınmaktadır. ilk ününü trompetçi olarak kazandı ancak kariyerinin sonlarına doğru asıl tanındığı alan vokalist ve en etkili caz şarkıcılarından biri olmasıydı.
    Armstrong 4 Ağustos 1901'de New Orleans, Louisiana'da fakir bir ailenin ferdi olarak doğdu. Gençliği yoksulluk içinde şehir merkezinin dışında New Orleans'ta geçti. Babası William Armstrong ,Louis küçük bir çocukken evi terketmişti. Annesi Mary Albert Armstrong onu ve küçük kız kardeşi Beatrice Armstrong Collins'i büyükanneleri Josephine Armstrong'un himayesine bıraktı. ilk kez cornet çalmayı New Orleans Home for Colored Waifs adlı müzik grubunda öğrendi. (ilk cornetini Karnofskys adlı göçmen bir Rusya Yahudisi aileden aldığı borç parayla almıştı) Burada birçok defalar kurallara uymadığı için problem yaşadı. Hatta yeni yıl kutlamalarında babasının silahını havaya ateşlemesi polis kayıtlarına geçti. Gençliğinde şehrin sık rastlanır bando gösterilerini takip etti ve her fırsat bulduğunda eski müzisyenleri dinledi. Bunk Johnson, Buddy Petit, hepsinin ötesinde kendisine akıl hocalığı yapan ve neredeyse bir baba figürü oluşturan Joe ''King'' Oliver'dan öğrenimini sürdürdü. Daha sonraları bandolarda ve New Orleons'ın nehir gemilerinde çaldı. Seyahat etmeye Mississippi nehrinde aşağı yukarı turlayan bir vapurda, tanınmış Fate Marable adlı grupla başladı. Marable ile geçirdiği bu dönemi daha sonra kendisine yazılı anlaşmalarla çalışma konusunda daha geniş bir deneyim kazandırdığı için ''üniversiteye gitmek'' olarak tanımladı. Joe Oliver 1919'da şehirden ayrıldığında Armstrong Kid Ory's band adlı şehirde en taze, hareketli caz grubu olarak kabul edilen grupta Oliver'ın yerini aldı.
    1922'de Armstrong kendisini davet eden Joe ''King'' Oliver'ın yanına gitti ve onun Creole Jazz Band adlı grubuna katıldı. 1920'lerde Chicago caz müziğin merkeziyken Chigago'daki en iyi ve en etkili grup buydu. Armstrong 1923'te Oliver'ın grubunda ikinci cornet olarak çalarken bazı sololar dahil olarak ilk kayıtlarını yaptı. Armstrong Oliver ile çalışmaktan mutluydu ancak karısı piyanist Lil Hardin Armstrong onu adının afişlerde daha göz alıcı bir sırada olmaya çabalaması için zorladı. Bunun üzerine 1924 yılında Oliver ile dostça ayrıldılar ve Armstrong o zamanın en ünlü Afrikan-Amerikan grubu Fletcher Henderson orkestrasıyla çalmak için New York'a gitti. Armstrong trompetini kendi bölümündeki diğer müzisyenlerle daha iyi bir uyum haline getirdi. Bu dönem boyunca bir yandanda New Orleons'tan eski bir dostu, piyanist Clarence Williams ile birçok kayıtlar yaptı. Bunlara ikincil küçük caz grupları ve blues şarkıcılarına eşlikleri dahildir.
    1925 yılında Chigago'ya döndü ve kendi ismi altında ünlü Hot Five and Hot Seven'ı hit şarkılar ''Potato Head Blues'', ''Muggles'' ve ''West End Blues'' kayıtlarına başladı ve caz müziğin yıllar boyunca sürecek gündemini, standardını belirledi. Armstrong'un ''West End Blues''daki trompet girişi caz tarihindeki en meşhur doğaçlamalardan biri olarak kabul edildi.
    Armstorng 1929'da New York'a döndü, 1930'da Los Angeles'a gitti ve Avrupa'yı turladı. Birçok yılı yollarda geçirdikten sonra 1943'te kalıcı olarak Queens-New York'a yerleşti
    Müzik yayımcılarının(Tin Pan Alley) ve gangstervari işleyen müzik piyasasının etkileriyle değişime-iniş çıkışlara uğrasada tarzını geliştirmeye devam etti.
    Sonraki 30 yıl boyunca Armstrong yılda 300 kereden fazla müziğini sahnede icra etti. 1940'lar boyunca büyük grupların bilet satışları toplum zevkindeki değişiklikler sebebiyle azaldı. Dans salonları kapandı. Ayrıca televizyon ve diğer popüler hale gelen müzik türleri ile rekabet ortaya çıkmıştı. Böylelikle 16 parçadan oluşan büyük bir grubu geçindirmek, finanse etmek imkansız bir hale geldi.
    1950'lerde Armstrong grubunu 6 kişiye düşürdü ve meşhur ettiği Dixieland caz müzik türüne döndü. Grubun ismi The All Stars idi. Birçok defalar Barney Bigard, Jack Teagarden, Trummy Young, Arvell Shaw, Marty Napoleon, Big Sid Catlett, ve Barrett Deems'de dahil oldu. Bu dönemde birçok kayıtlar yaptı ve otuzun üzerinde filmde göründü. 1964 yılında Armstrong en çok satılan kaydı Hello Dolly'yi yaptı.
    Armstrong yoğun tur programını ölümünden birkaç yıl öncesine kadar korudu. Aynı zamanda Afrika, Avrupa ve Asya'yıda US State Department sponsorluğunda büyük bir başarıyla turladı ve ''Büyükelçi Satch'' adıyla anılır oldu.
    Son yıllarında sağlığını kaybetmeye başlayınca çalışma planını kısıtladı ama bu kısıtlamalar altında çalışmalarına öldüğü güne dek devam etti.
    Armstrong 1971 yılında bir kalp krizi sebebiyle 69 yaşında öldü. Bir gün öncesinde bir şovu vardı. New York'ta Flushing Cemetery'de defnedildi
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Louis_Armstrong
    4 ...
  15. 15.
  16. iş mülakatımda bir diyaloğa konu olan müzisyen. müzik bilgimi ölçmek için tarzım dışında cevaplamak zorunda kaldığım bilmem kaçıncı sorudur ve olaylar gelişir..

    gm:genel müdür
    tmyi:ben

    gm:louis armstrong kimdir
    ben:jazz yapar, güzel bi amcadır bık bık bık. *

    gm:kaç yaşında peki?
    ben:(yuh amk) 60-70 falandır*
    gm:30 sene önce öldü *
    ben:allah rahmet eylesin o zaman *
    sonuç: hala aramadılar..
    2 ...
  17. 47.
  18. caz'ın efsanesi olan " kepçe ağız " lakaplı abd'li müzisyen.

    louis armstrong, 1950'li yılların sonunda istanbul'da bir otelde konser vermiştir. bu konserde tatsız bir olay yaşanmıştır.

    armstrong şarkı söylediği esnada salonda ana yemek servisi yapılmış ve çatal bıçak sesleri enstrüman seslerini bastırmıştır. buna çok sinirlenen armstrong müzisyen arkadaşlarıyla birlikte salondan ayrılmış ve odasına çekilmiştir. salondaki misafirler ve otel yetkilileri bu duruma bir anlam verememiş, salon birden sessizliğe gömülmüştür.

    otel yetkilileri louis armstrong'un odasına çıkıp salondan ayrılma sebebini sorduklarında armstrong şarkı söylediği esnada yemek servisi yapılmasından hoşlanmadığını ve bu şekilde şarkı söyleyemeyeceğini belirtmiştir. otel yetkilileri meseleyi otelin müdürü ile görüştükten sonra müdür bey odaya çıkmış ve louis armstrong'tan konser iptali karşılığında 1 milyon dolar istemiştir. elbette bu istek armstrong gibi bir efsane için yerine getirilmesi zor bir istek değildir. ünlü caz şarkıcısı, 1 milyon dolarlık çeki yazıp müdüre uzatmıştır. bunu hiç beklemeyen otel müdürü oldukça şaşırmış, biraz düşündükten sonra louis armstrong'un isteğini kabul etmiştir. o gece armstrong'un isteği üzerine salonda sadece içki servisi yapılmıştır. efsane şarkıcı salona döndüğünde salondan büyük bir alkış kopmuş, armstrong o gece kendisini dinlemeye gelen konuklarına muhteşem dakikalar yaşatmıştır.

    nam-ı diğer kepçe ağız gecenin sonunda yüzündeki o meşhur tebessümü ile gazetecilere bir de poz vermiştir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1591381/+
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük