louis aragon

entry63 galeri3
    26.
  1. ramak kalmıştı

    Ramak kalmıştı
    Gelmesine ölümün
    Bir an bile değil
    Çıplak bir el
    Belirdi birdenbire
    Gelip tuttu elimi

    Günlere haftalara
    Yitik renklerini
    Kimdi bu geri veren
    insansal evrenin
    O bitimsiz yazına
    Gerçekliğini geri veren kimdi

    Ben ki ne olduğunu
    Bilmediğim bir öfkeyle
    Boğulurdum sürekli
    Hayatıma büyük bir açıkhava
    Kolyesi takmak için
    Yetti iki kol yetti

    Küçücük bir hareketti
    Uyurken bir okşayış
    Ya da bir soluk
    Yüzümde gezinen
    Ya da bir çiy
    Omuzuma yağmış

    Alnıma geceleyin
    Yaslanan bir alındı
    iki iri gözdü açılmış
    Ve bir anda evet bir anda
    Tüm evrende ne varsa
    Dönüştü bir buğday tarlasına.
    0 ...
  2. 27.
  3. louis aragon der ki; Aşk, bize haz veren tek özgürlük yitimidir.
    2 ...
  4. 28.
  5. şair, romancı ve deneme yazarıdır. en önemli fransız yazarları arasındadır. türkiye'DE daha çok 'mutlu aşk yoktur' adlı şiiriyle tanınır. yazdığı bütün türlerin toplamında 61 kitabı vardır. çok yönlü, aktif, başarılı,aşktan dili yanmış bir adam olduğu kesindir. şiirlerinde daha başarılıdır. birçok şiirleri şarkı haline getirilmiş ve paris'DE ölmüştür.
    0 ...
  6. 29.
  7. Bir seni seviyorum
    iki seni seviyorum
    Üç seni seviyorum
    Seni çokça seviyorum.

    Bunu söyleyebilmek için varımı gücümü sarfediyorum
    Arzu edilen bir incelikle
    Dünyada bilemedim ben o en küçük şeyi
    Arzu uyandırmayı
    Uyandırmayı istediğim anda bile.

    Buysa eğer sözü edilen duygu masum bir teşhirciliktir alt tarafı
    Fiziksel olduğu kadar ahlaksal da bir konu
    Allahın belası şey tüm bunlar hiç de ferahlatıcı değil
    Çekim gücü olarak sıfır noktası.
    0 ...
  8. 30.
  9. bir seni seviyorum
    iki seni seviyorum
    üç seni seviyorum
    seni çokça seviyorum.
    0 ...
  10. 31.
  11. mutlu aşk yok ki dünyada isimli eseri, ünlü türk üstadları tarafından farklı çevrilmiş şair. hiç şüphesiz ki en iyi çeviri cemal süreya'nın ellerinden çıkmıştır.

    Aslında hiçbir şey kâr değil insana
    Ne gücü ne zayıf yanları ne de yüreği
    Gölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsa
    Ve kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyi
    Tuhaf bir ayrılıktır hayatı kapkara
    Mutlu aşk yok ki dünyada

    Hani giydirilmiş erler bir başka yazgıya
    işte o silahsız askerlere benzer hayatı
    Sabahları o yazgı için uyanmış olsalar da
    Tükenmiştirler ve kararsızdırlar akşamları
    Söyle yavrum şu sözleri ve sakın ağlama
    Mutlu aşk yok ki dünyada

    Güzel aşkım tatlı aşkım çıbanım derdim
    Yaralı bir kuş gibi taşırım seni şuramda
    Ve görmeden bakanlar şu halimize bizim
    Süzdüğüm sözleri söylerler benden sonra
    Ve her şey der demez ölür iri gözlerin uğruna
    Mutlu aşk yok ki dünyada

    Yaşamayı öğrenmek bizimçin geçti çoktan
    Ağlasın gece içinde kalplerimiz yan yana
    En küçük şarkıyı mutsuzluktur kurtaran
    Her ürperiş borçlu baştan bir hayıflanmaya
    Ve her kitar havası beslenir hıçkırıkla
    Mutlu aşk yok ki dünyada

    Acılara batmamış bir aşk söyle bana
    Yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle
    Bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama
    inan ki senden artık değil yurt sevgisi de
    Bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına
    Mutlu aşk yok ki dünyada
    Ama şu aşk ikimizin öyle de olsa
    1 ...
  12. 32.
  13. Peşinde koşmuşsundur hem de seni o görmezken daha. Sürekli derse giderken önünden geçmişsindir umarım görür diye. Sonra okulun ağında en yakın arkadaşını yakalarsın, onunla konuşmaya çalışıp o doğru kadın dediğin kişinin hakkında bilgi toplarken onu da görürsün. Günde 3 kez mesaj atarsın ama tek bir cevap alırsın, tanıştıktan sonra her yerde seni görmeye başlar artık. Yavaş yavaş hayatına girmeye başlarsın, beraber vakit geçirirsin. Sen onu seviyorsundur, o ise ne yaptığını bilmiyordur. ilk sinemanız başka dilde aşk olur. O filmi izlerken, sen ise onu izlersin. Adım atmak istiyordur ama o zamanlar etrafında olan ama sadece etrafında olmakta kalan kişiler senin hakkında hep kötü şeyler söyler, kız da bunun üzerine tereddüt eder. Birlikte ev partisine gider, o muzlu kokteyli içerken dudağında kalan muz lifini parmağın ile alırsın. ilk kez dokunmuşsundur ona, onu yurduna bırakırken yürürken eller birbirine değer, tutuşur eller, ürkerek, korkarak...

    Odaya gitmişsindir, ne olduğunu bilmiyorsundur. Anlam verememişsindir, kendisi de şaşkındır. Sonra bir gece beraber onun arkadaşlarıyla çıkarsın dışarı, güzel muhabbet ile içiyorsunuzdur ama sen ondan gözlerini alamıyorsundur. Ona dokunmak, yüzünü okşamak istiyorsundur ama sanki ilk defaymış gibi korkuyor, çekiniyorsundur. Sonra ilk biranı bitirdiğinde tutup elinden dışarı çıkarırsın çünkü zamanı gelmiştir, çünkü saat 21:48'dir. Çünkü tam bu saatte bırak ondan hoşlanmayı, onu sevdiğini söylemişsindir daha önce. Sarılır sana sımsıkı, ona bir yaşamı paylaşmak istediğinde. Saati söylediğinde ise gözleri ışıldar mutluluktan. Bu küçük ayrıntı çok etkiler, elini sımsıkı tutar, yanağına bir öpücük koyar. "Seni sevmek istiyorum." der, bu sefer ise senin gözlerin ışıldamaz, dolar. Bu temelden sonra geçen günlerde herşey daha da ileriye gider, daha çok bağlanırsınız birbirinize. Ona sarılıp uyumak, onunla el eletutuşmak, birlikte stadyumda koşmak, hayaller kurmak... Her şey çok güzel olur, her şey. Sana bağlanmaktan korkuyorken, tereddüt ederken bunu yıkıp bağlanmıştır sonunda. Sımsıkı sarılırsınız birbirinize, kenetlenirsiniz hiç ayrılmamak üzere. Sen onun ilk aşkınsındır, o senin son aşkın... Ta ki, ta ki o büyük, feci hataya kadar. Tek bir yalan, tek bir yalan 255 günü yok eder. Her şeyi çekinmeden ona söylerken, tatilde seninle ilgilenen kıza kadar ki sen kayıtsız kalmıştın... Ama bu tek yalan mahveder her şeyi. Onu ağlatırsın, bilirsin bunu gözlerinde su kalmaz. Yemek yiyemezsin, hızla kilo kaybedersin ve ona söyleyebileceğin tek şey;

    "boş yere bağırıyorum
    sana tapıyorum diye
    aşkından başka neyim ki.."

    Beklersin, zayıflayarak, kaybolarak, umutla aşkla onu beklersin.

    Bekliyorum seni hatunum, umudumu kaybetmeden.
    0 ...
  14. 33.
  15. aşkın en acımasız yanı; ağzından çıkmaya cesareti olmayan sözlerin, yürekte fırtınalar koparmasıdır.
    0 ...
  16. 34.
  17. 35.
  18. 36.
  19. hayatı ve eserlerini Elsaya adıyan maceracı kişilik. (bkz: aragon ya da mutlu aşk yoktur)
    0 ...
  20. 37.
  21. "hayatta öyle insanlarla birlikte olacaksın ki; onlar için 'iyi mi ?' diye sormadan 'iyi ki' var diyebilesin".
    0 ...
  22. 38.
  23. kainat paramparça oldu bir akşam üzeri
    her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın
    gördüm denizin üzerinde parlarken elsa'nın
    gözleri elsa'nın gözleri elsa'nın gözleri.
    4 ...
  24. 39.
  25. 40.
  26. 41.
  27. Kimse bilemez senin olmadığın bir pazar günü kalabalığın ne olduğunu...

    L. Aragon
    2 ...
  28. 42.
  29. "göğsüne bastırırken, kırar sevdiği şeyi."
    0 ...
  30. 43.
  31. 44.
  32. ''istediğiniz ne zaferdi ne gözyaşı
    Ne hüzünlü org ne papazın son duası
    On bir yıl nedir ki on bir yıl
    Yaptığınız kullanmaktı silahlarınızı
    Ölüm gözünü kamaştırmaz partizanın
    Asıldı yüzleriniz tüm duvarlara
    Gece ve sabah karasıydınız, korkutucu, süzgün
    Bir afiştiniz, kızıl bir kan lekesi gibi
    Adlarınızı bile söylemek öylesine güçtü ki
    Gelip geçende dehşet etkisi yaratın istediler
    Sizi kimse Fransız olarak görmez gibiydi
    Gün boyu bakmadan geçti gitti insanlar
    Kimi parmaklar durmadı ama karartmada
    'Fransa için öldüler' yazdı afişe.'',dizelerinin sahibi.
    0 ...
  33. 45.
  34. ''bırakıp gittin beni bütün kapılarda
    bütün çöllerde tek başıma kodun
    şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim
    vardığım hiç bir yerde değildin
    sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam
    hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını
    denizde dalgakırandan da boşluğunu bir günün
    seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği

    bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz
    her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle
    düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni
    yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin
    düşen hep ben oldum en küçük kımıldanışında senden

    başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç
    bana bakıp görmediğin için
    ben yokken içini çektiğin için
    ayağına düşen gölgene acıdın mı hiç sen?'',dizelerinin sahibi.
    0 ...
  35. 46.
  36. ''Sana büyük bir sır söyleyeceğim
    Zaman sensin
    Zaman kadındır ister ki hep okşansın
    Diz çökülsün hep
    Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
    Bir taranmış
    Bir upuzun saç gibi zaman
    Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.
    ''Zaman sensin, uyuyan sen
    Şafakta ben uykusuz seni beklerken
    Sensin gırtlağıma dalan, bir bıçak gibi...
    Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
    Bu mavi çanaklarda kan gibi
    Durdurulmuş zamanın işkencesi
    Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
    Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
    Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
    Daha beter seni kaçak
    Seni yabancı bilmekten
    Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
    Tanrım ne ağırdır sözcükler
    Asıl demek istediğim bu.

    Hazzın ötesinde sevgim
    Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
    Sevgim
    Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
    Boğulurum soluk alıp vermesen
    Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.

    Sana büyük bir sır söyleyeceğim
    Korkuyorum senden
    Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
    El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
    Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
    Korkuyorum senden.

    Sana büyük bir sır söyleyeceğim
    Kapat kapıları
    Ölmek daha kolaydır sevmekten
    Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
    Sevgilim.'',dizelerini yazan şairdir.
    0 ...
  37. 47.
  38. ''insan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
    Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
    Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
    Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
    Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
    Mutlu aşk yoktur

    Hayatı bu, silahsız askerlere benzer
    Bir başka kader için giyinip kuşanan
    Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan
    Onlar ki akşamları aylak kararsız insan
    Söyle bunları hayatım ve bunca gözyaşı yeter
    Mutlu aşk yoktur

    Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim
    içimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi
    Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri
    Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri
    Ve hemen can verdiler iri gözlerin için
    Mutlu aşk yoktur

    Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
    Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
    En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
    Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
    Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
    Mutlu aşk yoktur

    Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
    Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
    Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
    Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
    Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
    Mutlu aşk yoktur ama
    Böyledir ikimizin aşkı da.''

    (bkz: mutlu aşk yoktur)
    0 ...
  39. 48.
  40. ''Yalnız insan merdivendir
    Hiçbir yere ulaşmayan
    Sürülür yabancı diye
    Dayandığı kapılardan

    Yalnız insan deli rüzgar
    Ne zevk alır ne haz verir
    Dokunduğu küldür uçar
    Sunduğu tozdur silinir

    Yalnız insan yok ki yüzü
    Yağmur çarpan bir camekan
    Ve gözünden sızan yaşlar
    Bir parçadır manzaradan

    Yalnız insan kayıp mektup
    Adresimi yanlış nedir
    Sevgiler der fırlatılır
    Kimbilir kim tarafından.''

    (bkz: yalnız insan)
    0 ...
  41. 49.
  42. "rose selavy'nin uykusunda vardı bir cüce,
    çıkar kuyudan ekmeğini yerdi her gece."
    1 ...
  43. 50.
  44. kalp ve gömlek arasında/yer var sadece bıçağa/tez mi geç mi/ her şey ihanetin tadında/ zulmün gizli rüzgarı/ acayip döndürdü başları/ ne dileniyor bu kişiler/ sözlerin ayrılığında.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük