nietzsche'yle ilişkisini yakından takip eden zihniyetlerin gerzekçe yorumlarına maruz kalan süper hatun, idolüm, zamanının en cesur kadını, muhteşem bir filozof.
Sadece nietzsche’yi değil freud, rilke gibi* isimleri kendine aşık etmeyi başarmış bir narsisttir şüphesiz. Nietzsche’nin defalarca teklif ettiği evlilik fikrini reddeden lou, evliliği her zaman sevginin katili olarak görmüş fakat rilke’ye yar olmuştur. Bundandır ki nietzsche’yi bir kadın düşmanı olarak okumamızda katkısı büyüktür.
En nihayetinde entelektüel birikimi için hepsinden bir parmak bal çalmıştır. Seni gidi zilli.*
abi acaip küfür içermekteyim.
peşin çalışırım.
başını ağrıtan lou salome'u sikeyim.
bu dünyada iki yüzü olan ne varsa ve.
demokrasiyi, dikta ile yönetilen ülkelerde ticaret
yapmanın zor olacağını düşünerek savunan zihniyeti de.
burjuvazinin işçiliğini yapan işçinin monarşi anlayışını da.
devlet öncesi dönemi huzursuzca düşleyen kim varsa.
toplum sözleşmesini, güvenlik ihtiyacına bağlayanları da.
arz ve talep eğrisinin çatı katını da.
maliyeti düşürücü yaptırımları,
esnek satışa sahip mallara konulan zamları da.
yunanları da, megali ideasını da.
ege denizinde üzüm yiyip,
karıkızla oynaşan felsefe anlayışını da.
güzel-iyi, çirkin-kötü karşılaştırmalarını
ve fakat anlamayanları da.
yazın türlerini sıkıştığı kalıptan çıkarmaya hevesli kim varsa,
ona ket vuranını da.
anton çehov denemelerine burun kıvıranı da.
dur dur dur. bir ara.
dosteyevski'nin hakkını yemeyelim.
suç ve ceza'da baltayı alışına,
indirişine hasta oldum defalarca.
düşünür kadar düşündü mü bilmiyorum
ama sayfa numarası veremeden derim ki tek tek ara bak
çift kişilik tahlili yaptığı sayfasına.
kokuşmuş, yağlı, kir pasak içindeki barlarda
yanyana koyuyorum kendimi onunla.
attila ilhan'ın kağıt kalem kullanmadan
şiir yazdığını da hatırla.
gençlik çağını hatırla,
atalay yörükoğlu'nu da.
model alacak bir erkek göremeyen o gencecik çocuğun
bu zaafından yararlanan inşaat işçisini ve annesinin onu
yatakta görmesini.
ah o kurnaz öğrencinin, edebiyat öğretmeninin bugün ki dersimiz fuzuli lafına,
eh be hocam hangisi değil ki demesini. şekerleme olarak.
babamın anne görmemişliğininden faydalanan güven duygusuna ihaneti olan kim varsa
senin baba görmemişliğini, ilgiye ihtiyacını kullanan
lou salome'u da sikeyim.
bir yılın iki yüz günü koma içindesin.
cinnet geçirmektesin.
köpek gibi sevmektesin abi.
belki çıldırmak üzeresin.
tennuri bak ne dedi:
Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
ikiside cana safa:
Kahrın da hoş, lutfun da hoş
Ger bağ-u ger bostan ola
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl-ü ger hicran ola,
Kahrın da hoş, lutfun da hoş
abi sana yalnız kahır veren zihniyetin yapı taşını da.
çekilişleri, kuraları
tek çizgi pantolonları, saat aralıklarını
evrakları da sikeyim.
herşeyin fiyatını bilip, hiçbir şeyin kıymetini bilmeyen
özgeçmişi kredi kartı ekstresinden ibaret her bireyi de.
bütün oyunları, desiseleri, fendi, hileyi de.
sindiremeyen herkesi de
tevazuyu da enaniyeti de sikeyim.
unutmadan lou salome'u da sikeyim.
tart ordan beşyüz gram, mesir macunu yiyelim.
bir anlayış düşün ki abi her şeye kapalı.
sabit fikrin en alası.
dur bir dinle bak.
anlatamazsın söz ile.
gösterirsin, belli edersin oralı olmaz ahmak.
neyzen'e üfleteyim bari bunu dinle:
insanoğlu gariptir
her lafı kaldırmaz
ibne dersin kızar da
sikersin aldırmaz.
salaklıklarını illa yüzlerine mi vurmak lazım.
derinliğiniz metre hesabına gelmez, hacminiz zaten hak getire.
bir zihniyet düşün abi, dövmekten beter etmek az gelir, sen biraz macun ye.
seni kana bulayan ne varsa abi
komada yaşatan
kalbini kıran ne ise
ne ise anlamamakta ısrar edilen
tarihe adını yazacağını bilemeyen
kim varsa rıza göstermeyen
seni yalnızlaştıran ne varsa
ben de biliyorum 'insanlar içinde yaşamak zordur,
susmak zordur da ondan'
ne varsa sözleri saçma bulup
primi şaklabanlığa akıtan
soğutan neyse abi
yaşamaktan
ne varsa sikeyim.
lou salome'u da sikeyim.
şair Rainer Maria Rilke'le birliktelik yaşamış ona da esin periliği yapmış olan, hayatına girdiği erkekleri güzelliğinden ziyade, o erkeğin yaratıcılığını körükleyerek etkileyen bambaşka bir kadın.
Eğitimli Erkekleri ayartmak suretiyle kendi tatminini sağlayan, gücünü, nüfuzunu ve bu yolla, yanlış bir yöntem de olmuş olsa yeterliliğini sınayan, bütün kötü taraflarını buradan besleyen bir sürtük.
Bilginin de, iyi olduğu düşünülen şeylerin de kişinin nihai hedefinin hizmetine girdiği durumlarda kötüye kullanımı, doğrusu kadınsı faydacılığın kaynağına dönüştüğünü görebiliriz.
Lou da bütün kadınlar gibi kendisine saplantı derecesinde bağlıydı.
Her şey ona hizmet etmeliydi.
Pek tabiki çoğu kadından daha çok biliyordu, okuyordu, öğrenmek istiyordu fakat temelde kadın olmanın sarsılmaz paydası yatıyordu kuşkusuz.
Niçe ağladığında isimli kitabın çizdiği yüzlere bakarak, ve başkaca pek çok ilişki analizcilerine 'özellikle niçe konusunda' bu hatunu değerlendirmek süphesiz onu abartmak anlamına gelecektir.
Niçe olabilir mi acaba diyerek, bir yerde kendi inançlarına da ters düşerek hatuna evlenme teklifinde bulunur. Reddedilir fakat bu toptan bir reddediliş de değildir.
Sonra niçe kadınlar hakkında yanılma payının olmadığı gerçeğiyle tekrar yüzleşerek net şekilde siler defterden lou salome'yi.
Çünkü onda her kadında bulunan özellikleri daha şiddetli bir halde bulur. Ve muhtemelen niçe, onun siradan kadınlarla mukayese edildiğinde daha aç, kendi hırslarında daha tutkulu ve saplantılı bir kadın olduğu yargısına ulaşır.
Aşk acısıymış, ölüp bitmekmiş bunlar cinslerin temel farklılık ve davranış dinamiklerinin ayrımına varmaktan aciz insanlara has özellikler olabileceğinden akıllı bir adamla bağdaşmaz zaten.
(bkz: rilke) de sanatı için istifade ediyordu belki de ondan kim bilir.
Bu tip bir kadını genel ve bireysel psikoloji açısından değerlendirmek daha doğru olur. Aksi halde ne kadınmış ama herkesi kendine aşık etmiş, kelli felli erkekleri peşinden koşturmuş, yok delirtmis yok şair etmiş gibi bos boş konuşmayı sürdürürüz.