lou salome

    4.
  1. nietzsche kendisi için şöyle bi şiir yazmıştır:

    öyle bir hayat yaşıyorum ki,
    cenneti de gördüm, cehennemi de

    öyle bir aşk yaşadım ki
    tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.

    bazıları seyrederken hayatı en önden,
    kendime bir sahne buldum oynadım.

    öyle bir rol vermişler ki,
    okudum okudum anlamadım.

    kendi kendime konuştum bazen evimde,
    hem kızdım hem güldüm halime,

    sonra dedim ki " söz ver kendine "
    denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin ,

    sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin ,
    uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.

    korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.

    öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanidim

    öyle çok değerliymiş ki zaman,
    hep acele etmem bundan, anladim...
    22 ...
  2. 1.
  3. nietzsche'yle ilişkisini yakından takip eden zihniyetlerin gerzekçe yorumlarına maruz kalan süper hatun, idolüm, zamanının en cesur kadını, muhteşem bir filozof.
    11 ...
  4. 64.
  5. Sadece nietzsche’yi değil freud, rilke gibi* isimleri kendine aşık etmeyi başarmış bir narsisttir şüphesiz. Nietzsche’nin defalarca teklif ettiği evlilik fikrini reddeden lou, evliliği her zaman sevginin katili olarak görmüş fakat rilke’ye yar olmuştur. Bundandır ki nietzsche’yi bir kadın düşmanı olarak okumamızda katkısı büyüktür.

    En nihayetinde entelektüel birikimi için hepsinden bir parmak bal çalmıştır. Seni gidi zilli.*
    7 ...
  6. 22.
  7. lau salome her kadın gibidir.
    yani tehlikeli
    yani zeki
    yani unutkan
    ve tabi vefasız.
    5 ...
  8. 27.
  9. mektuplara konu olmuş kadın:

    abi acaip küfür içermekteyim.
    peşin çalışırım.
    başını ağrıtan lou salome'u sikeyim.
    bu dünyada iki yüzü olan ne varsa ve.

    demokrasiyi, dikta ile yönetilen ülkelerde ticaret
    yapmanın zor olacağını düşünerek savunan zihniyeti de.
    burjuvazinin işçiliğini yapan işçinin monarşi anlayışını da.
    devlet öncesi dönemi huzursuzca düşleyen kim varsa.
    toplum sözleşmesini, güvenlik ihtiyacına bağlayanları da.
    arz ve talep eğrisinin çatı katını da.
    maliyeti düşürücü yaptırımları,
    esnek satışa sahip mallara konulan zamları da.
    yunanları da, megali ideasını da.
    ege denizinde üzüm yiyip,
    karıkızla oynaşan felsefe anlayışını da.
    güzel-iyi, çirkin-kötü karşılaştırmalarını
    ve fakat anlamayanları da.

    yazın türlerini sıkıştığı kalıptan çıkarmaya hevesli kim varsa,
    ona ket vuranını da.
    anton çehov denemelerine burun kıvıranı da.
    dur dur dur. bir ara.
    dosteyevski'nin hakkını yemeyelim.
    suç ve ceza'da baltayı alışına,
    indirişine hasta oldum defalarca.
    düşünür kadar düşündü mü bilmiyorum
    ama sayfa numarası veremeden derim ki tek tek ara bak
    çift kişilik tahlili yaptığı sayfasına.
    kokuşmuş, yağlı, kir pasak içindeki barlarda
    yanyana koyuyorum kendimi onunla.
    attila ilhan'ın kağıt kalem kullanmadan
    şiir yazdığını da hatırla.

    gençlik çağını hatırla,
    atalay yörükoğlu'nu da.
    model alacak bir erkek göremeyen o gencecik çocuğun
    bu zaafından yararlanan inşaat işçisini ve annesinin onu
    yatakta görmesini.
    ah o kurnaz öğrencinin, edebiyat öğretmeninin bugün ki dersimiz fuzuli lafına,
    eh be hocam hangisi değil ki demesini. şekerleme olarak.
    babamın anne görmemişliğininden faydalanan güven duygusuna ihaneti olan kim varsa
    senin baba görmemişliğini, ilgiye ihtiyacını kullanan
    lou salome'u da sikeyim.

    bir yılın iki yüz günü koma içindesin.
    cinnet geçirmektesin.
    köpek gibi sevmektesin abi.
    belki çıldırmak üzeresin.

    tennuri bak ne dedi:

    Gelse celalinden cefa
    Yahut cemalinden vefa,
    ikiside cana safa:
    Kahrın da hoş, lutfun da hoş

    Ger bağ-u ger bostan ola
    Ger bendü ger zindan ola,
    Ger vasl-ü ger hicran ola,
    Kahrın da hoş, lutfun da hoş

    abi sana yalnız kahır veren zihniyetin yapı taşını da.
    çekilişleri, kuraları
    tek çizgi pantolonları, saat aralıklarını
    evrakları da sikeyim.
    herşeyin fiyatını bilip, hiçbir şeyin kıymetini bilmeyen
    özgeçmişi kredi kartı ekstresinden ibaret her bireyi de.
    bütün oyunları, desiseleri, fendi, hileyi de.
    sindiremeyen herkesi de
    tevazuyu da enaniyeti de sikeyim.
    unutmadan lou salome'u da sikeyim.

    tart ordan beşyüz gram, mesir macunu yiyelim.

    bir anlayış düşün ki abi her şeye kapalı.
    sabit fikrin en alası.
    dur bir dinle bak.
    anlatamazsın söz ile.
    gösterirsin, belli edersin oralı olmaz ahmak.
    neyzen'e üfleteyim bari bunu dinle:
    insanoğlu gariptir
    her lafı kaldırmaz
    ibne dersin kızar da
    sikersin aldırmaz.
    salaklıklarını illa yüzlerine mi vurmak lazım.
    derinliğiniz metre hesabına gelmez, hacminiz zaten hak getire.
    bir zihniyet düşün abi, dövmekten beter etmek az gelir, sen biraz macun ye.

    seni kana bulayan ne varsa abi
    komada yaşatan
    kalbini kıran ne ise
    ne ise anlamamakta ısrar edilen
    tarihe adını yazacağını bilemeyen
    kim varsa rıza göstermeyen
    seni yalnızlaştıran ne varsa
    ben de biliyorum 'insanlar içinde yaşamak zordur,
    susmak zordur da ondan'
    ne varsa sözleri saçma bulup
    primi şaklabanlığa akıtan
    soğutan neyse abi
    yaşamaktan
    ne varsa sikeyim.
    lou salome'u da sikeyim.
    7 ...
  10. 6.
  11. şair Rainer Maria Rilke'le birliktelik yaşamış ona da esin periliği yapmış olan, hayatına girdiği erkekleri güzelliğinden ziyade, o erkeğin yaratıcılığını körükleyerek etkileyen bambaşka bir kadın.
    4 ...
  12. 63.
  13. Eğitimli Erkekleri ayartmak suretiyle kendi tatminini sağlayan, gücünü, nüfuzunu ve bu yolla, yanlış bir yöntem de olmuş olsa yeterliliğini sınayan, bütün kötü taraflarını buradan besleyen bir sürtük.

    Bilginin de, iyi olduğu düşünülen şeylerin de kişinin nihai hedefinin hizmetine girdiği durumlarda kötüye kullanımı, doğrusu kadınsı faydacılığın kaynağına dönüştüğünü görebiliriz.

    Lou da bütün kadınlar gibi kendisine saplantı derecesinde bağlıydı.
    Her şey ona hizmet etmeliydi.

    Pek tabiki çoğu kadından daha çok biliyordu, okuyordu, öğrenmek istiyordu fakat temelde kadın olmanın sarsılmaz paydası yatıyordu kuşkusuz.

    Niçe ağladığında isimli kitabın çizdiği yüzlere bakarak, ve başkaca pek çok ilişki analizcilerine 'özellikle niçe konusunda' bu hatunu değerlendirmek süphesiz onu abartmak anlamına gelecektir.

    Niçe olabilir mi acaba diyerek, bir yerde kendi inançlarına da ters düşerek hatuna evlenme teklifinde bulunur. Reddedilir fakat bu toptan bir reddediliş de değildir.

    Sonra niçe kadınlar hakkında yanılma payının olmadığı gerçeğiyle tekrar yüzleşerek net şekilde siler defterden lou salome'yi.

    Çünkü onda her kadında bulunan özellikleri daha şiddetli bir halde bulur. Ve muhtemelen niçe, onun siradan kadınlarla mukayese edildiğinde daha aç, kendi hırslarında daha tutkulu ve saplantılı bir kadın olduğu yargısına ulaşır.

    Aşk acısıymış, ölüp bitmekmiş bunlar cinslerin temel farklılık ve davranış dinamiklerinin ayrımına varmaktan aciz insanlara has özellikler olabileceğinden akıllı bir adamla bağdaşmaz zaten.

    (bkz: rilke) de sanatı için istifade ediyordu belki de ondan kim bilir.

    Bu tip bir kadını genel ve bireysel psikoloji açısından değerlendirmek daha doğru olur. Aksi halde ne kadınmış ama herkesi kendine aşık etmiş, kelli felli erkekleri peşinden koşturmuş, yok delirtmis yok şair etmiş gibi bos boş konuşmayı sürdürürüz.
    4 ...
  14. 30.
  15. kendisine hiçbir zaman "öyle bir hayat yaşadım ki" diye başlayan bir şiir yazılmamıştır.

    ayrıntılı bilgi için:

    (bkz: şebnem ferah ın nietzsche nin şiirini çalması)
    3 ...
  16. 50.
  17. nietzsche'nin eski çıktığı.
    3 ...
  18. 31.
© 2025 uludağ sözlük