herkes uçak parçalarından, ağaçlardan falan başını sokacağı birer çadırımsı inşa ederken türk kısa sürede gecekonduyu dikiverir sahilin en güzel yerine.
- tum kızlara yazılıp eli bos doneriz.
- 2 kisi ile kesif yaparız.
- jack a gıcık oluruz bu yuzden herkese alternatif tıbbı anlatırız.
- sahilde yuzustu yatıp kız keser, kum deleriz.
öncelikle adaya düşülmelerinin ilk aylarında açlık sıkıntısı kesinlikle çekmezlerdi çünkü muhtemelen kayseri pastırması, afyon sucuğu gibi yiyecekler zulalarda yerini almıştır.
daha sonra sawyer'la kanka olunup karı kız muhabbeti yapılabilir, hatta sawyer'a tavla öğretilirdi.
-lost lost nereye kadar lan, arada bir de winner olalım. hep mi bize vurcak bu felek sillesini?
+abi sen iyice karıştırdın kendini, yaramadı sana ada havası
-lan ada diyosun, bi rakı balık yapamadık daha, nası ada bu mınıskym. yaza avşa'ya gideyim ben, oh mis
adaya farklı bir tat getireceği kesindir. kıvrak türk zekasıyla iki günde adanın kralı olur, ortamını kurup keyfine bakar. mesela ilk akla gelenler: jack'e doktor arkadaş bulup kendini beleşe muayene ettiren her türk gibi "kanka şuramda bi ağrı var baksana gece açıkta yatmışım heralde" diyebilir. sayid'den "hacı olur da buradan kurtulursak sizin memleketten kaçak cep telefonu, mp3, teyp falan getirelim satarız" sözü alabilir. hurley ile "bizim mahalleden bi hayri abi vardı aynı o da senin gibi kiloluydu memleketten bi karışım getirttik allah seni inandırsın altı ayda tığ gibi oldu adam" muhabbeti yapabilir. loto talihlisi olduğunu da öğrenirse yanından ayrılmaz. claire'e aşık olup "çocuğunla beraber kabulümsün" diyebilir * charlie'yi bi güzel dövüp gitarını alarak sahilde hatunlara akdeniz akşamlarını çalar.
"benim sigara paketini sen mi arakladın lan" diye sawyer'ın üzerine yürür, sonra barışıp batak öğretir kanka olurlar. jin'e "karete biliyomusun hacı sen? bir iki numara öğretsene" der, sun'a yenge diye saygı duyar. desmond'a fal baktırır vs vs...
canı sıkılmaz yani adada. illa yapacak bişey bulur.