izledim izledim izledim, daha fazla izlemezsin dediler sonuna kadar izledim.. final bölümünde durdum. 6. Sezon the end(1) deyim. Ben ona bakıyorum o bana.. oynat tuşuna basmadım daha.. basarsam pişman olmaktan korkuyorum.. birazda bitmesin istiyorum sanırım. Bunu istemek için bir 7-8 sene geç kalmışta olabilirim. Ama en azından benim için bitmesin istiyorum belki de.. bilemiyorum. Buraya kadar gelmişken ve çok şükür kulaktan dolma “bok gibi final yaptı” sözlerinden başka bir şey bilmediğim için rahatım şu an.. spoiler yemeden bu zamana geldim. Kah güldük kah üzüldük kah sevindik. Yeri geldi Jackle karasız kaldık, yeri geldi kate gibi bi onu sevdik bi bunu, yeri geldi sawyerla herkeşi elden geçirdik ama her güzel şey gibi bu da bitiyor.. oyhh.. bilemedim. izlemesem mi la? izlesem yanıtlanmamış sorularıma cevap verecek konuya hakim biri var mı?
sanırım ada dünya yaşantısına benzetilmiş. jacop iyiliği, siyah dumana dönüşen kardeşi ise kötülüğü sembolize ediyor. bu adaya düşen karakterler de sınavdan geçiyor. sınavdan geçenler final sahnesinde kilisede ışıklar içinde cennete gidiyor. senaristler cennete gitmek için önemli olanın inanılan dinin değil iyi biri olmanın, olduğunu anlatmak istemişler bence. bunu kilise olarak betimlenen yerin camında dünyada inananı çok olan dinlerin her birinin sembolü -islamı hilal ve yıldızla sembolize etmişler- olan bir pencere olmasından yola çıkarak söylüyorum. ayrıca sayid'in müslüman olması -hatta ikinci sezonun sonunda namazı bozması- da bu teoriye katkıda bulunuyor.
sınavı geçemeyenlerse mr eko, ana lucia, mike gibi karakter cennete gidemiyor. benjamin'in kilise bahçesinde oturmasından ve john'a sonra geleceğini söylemesinden de az günahkar olanların daha sonra cennete gidebileceği imasında bulunulmuş.
yine de tatmin edici bir son olmadı. koskoca lost bu şekilde bitmemeliydi. ben bekliyordum ki hepsi hurley'nin bir rüyası olsun. tımarhanede gördüğü bir hayal olsun ama nafile. bu şekilde bitti ne yazık ki.
koca bir hayal kırıklığıdır.gerçi lost izleyenleri muhteşem bir final beklemeyi çoktan bırakmışlardır ama bu kadar fantastik çocuk edebiyatına dönüştürmelerini hala anlayamamaktayım.
bu bölüm için kısaca ''fiyasko'' demek yeterlidir. ama öyle - beklentiler yüksekti, ne yapsalar tatmin olmazdık - falan gibi bir fiyasko değil. en şaaşalısından fiyasko!
olamaz ya 6 yılımı verdim! ailemden daha fazla zaman geçirdim nerdeyse. birçok soru işareti var. onlar madem ölüydü, sayid neden çok sevdiği karısıyla değilde shanonlaydı anlamadım. filmden gerçi hiçbirşey anlamadım. internetten senaryoya baktm ne yapmaya çalıştıklarında. aslında çok güzel. ah birde diziye yansıtabilselerdi..
umulanı vermeyen bölüm olarak tarihe geçmiştir. biz ara bölümleri niye seviyorduk? aynen bunu diyorduk. "off süper bölümdü, bakalım haftaya ne olacak".. ee geldi son bölüm? tabi cevaplamayacaklar. çünkü size o hazzı 6 bilemedin 5 sene boyunca yaşattılar. bir şekilde bitireceklerdi zaten. ama haklısınız evet. final bölümünde diziye ait bir şey göstermemeleri gerekiyordu. koskoca bir dharma logosunun altında bir herif. bugüne kadar ki akılda kalan soruları sıra sıra başlayarak cevaplardı. sonra kamera dönerdi, izleyiciler arasında bizim lostişler. alkışlıyorlar falan... haydi hoppala bitti. bu dizi belgesel olsaydı bunu bekleyebilirdik.
bizim türk halkı tabi kemal sunal filmleri gibi bitecek zannediyordu lost'u da. mutlu sonla bitecek sandınız değil mi ? haha. bir tane gemi gelecek, hepsini kurtaracak, o gemi turist gemisi falan olacak, adadakiler o geminin içerisinde evlenecek, hatta hamile kalanlar olacak falan.
hiçbir soruya cevap verilmemesinin yanında, 2 saat boyunca john locke'ın adanın yerel bitkilerini ve adada yaşayan değişik türde hayvanları belgesel tadında anlatmasından korkulan bölümdür.
