nba oyununun demo versiyonunda(2002 miydi 2003 müydü emin değilim) ditroid pistols ile karşılaşmaları vardı. demoda yalnızca o maç olduğu için çocukken yüzlerce kez oynamıştım. lakers taraftarı olana kadar oynadım. her maçın başında bağıra bağıra "los angeles lakers" diyen spikerin sesi hala kulaklarımda. o oyun sayesinde basketbol kurallarını öğrendik, mahallede basketbol furyası başlattık. arkadaşlarımızdan biri profesyonel basketçi oldu çıktı.
yine de son sıralardan playoffa gireceklerdir. onun üstüne de 1 tur atlarlarsa kendileri için gayet tatmin edici bir sezon olur. fazlası batı gibi ocak söndüren bir konferansta hayalperestliğe girer.
Biraz önce biten Spurs maçında beni de kanser eden takım. Uzatma çeyreğinde koyduklari muhteşem mücadeleye rağmen son anlarda yapılan salak saçma hücumlar ile maçı kendi elleriyle spurs'e hediye ettiler. Cidden çok kötü oldu.
izlediğim en üzücü maçı kobe bryant'ın son maçı olan utah maçıydı. sabahın körü, avcılar - söğütlüçeşme metrobüsünde birbirini hiç tanımayan 7 kişi aniden tanışıp, toplanıp telefondan izlemiştik.. ve efsane kobe, son maçını 60 sayıyla tamamlayarak taçlarına yenisini eklemişti.
gelmiş geçmiş en etkileyici basketbolcuyu renkleriyle efsaneleştirmiş takım.
Bu seneki tüm Playoff serilerindeki en kötü maçlarını çıkarmalarına rağmen yine de buzzer'da yendiler nuggets'ı. Bu sene yüzükleri takacaklar başka ihtimal yok.
Ayrıca king james'im...biraz topla kendini aşkom..
all star arasında russell westbrook dan kurtulduktan sonra adeta küllerinden doğan takımdır. önce geçen akşam lebron-davis ikilisinin kötü performansına ve d'angelo russell in erken sakatlığına rağmen warriors u öptüler, ki rakipte de curry-wiggins ikilisi yokken değerlendirmiş oldular. sonra da dün akşam mavs deplasmanında yine russell yokken tam kadro bir rakibi yendiler.
bunlar kolay işler değil, şu anda batıda 12. sıraya yükseldiler ve sıradaki maçları yine grizzlies ile zorlu geçecek. geçen ay lakers son anda kazanmıştı, şimdi yeni yüzleriyle umarım russell da döner ve yine kazanırlar.