Marsilya'daki performansının yüzde birinini sahaya yansıtamıyor. Yansıtsa daha da farklı olabilirdik. Belki bunun nedeni ara sıra stoperde oynatılmasıdır ama gerçek cana bu değil.
bu sene galatasaray maçlarını izleme nedenim. herkesten daha fazla galatasaraylı gibi duruyor sahada bu aslan yürek. o, sarılı omuzuyla formaya kolunu geçiremeden mücadele eden büyük kaptan bülent korkmaz' ın; o, 'sevenleri üzmeyelim baba' diyerek armayı paraya satmayan metin oktay' ın; o, bu takıma aslan lakabını taktıran arslan nihat' ın günümüzdeki temsilcisi.
yekta ile beraber antalyaspor maçında iyi oynayan oyuncuydu. savaşçı, mücadeleci kimliğinin yanında topu stoperlerden alıp da beklere ya da yekta' ya seri şekilde aktarmasıyla, bu basit ama çok önemli görevi nihayet yapabilen bir defansif orta saha oyuncumuz olduğunu göstermiştir bize.
futbolunu beğenin beğenmeyin, hata yapsın yapmasın içindeki iyi niyet ve azim sürdükçe şu takımda şu sezon parçalı formayı taşımayı hakeden yegane futbolcudur.
kendisi galatasarayın gattuso'sudur. onu kasap ve düz oyuncu şeklinde tasvir edenler, nerdeyse aynı hırs ve özelliklere sahip olan -ki bana göre cana daha iyidir- gattuso takımlarına gelecek olsa havaalanını tıka basa doldururlar. ayrıca gattuso her maç kırmız görse bile ayakta alkışlarlar büyük ihtimal. sonra da savunmak için yazarlar yüreğini koyuyor sahaya, ne yapsa yeridir diye.
galatasarayın bu rezalet sezonunda arada kaynamasından korkuyorum. zaten cana tarzı oyuncular hırsları ve mücadeleleri sayesinde 'tribün taraftarları' tarafından sevilseler de sadelik ve topsuz oyunda kendilerini daha çok belli etmelerinden dolayı futbol seyircisinin geneli tarafından beğenilmezler. oysa ki lorik cana, 5 mart 2011 galatasaray karabükspor maçında da bir kez daha gösterdi ki bu takımın en üst düzey oyuncusu. en yetenekli oyuncusu değil, en kaliteli oyuncusu da değil ancak kesinlikle en üst düzey oyuncusu. orta sahada, bir de ayhan-barış-sarp gibilerden sonra orta sahaya benzer culio ve yekta gibi isimlerle oynadığı zaman faydası çok daha net belli oldu. türkiye'nin en çok izlenen, en çok para kazanan, görüşleri en çok önemsenen yorumcuları barış ve sarp'tan bir farkı olmadığını iddia ededursun, cana; yer tutuşu, mental gücü, mücadele özelliği, arkadaşlarını yönlendirmesi ile çok ama çok önemli bir futbolcu. berbat bir sezon geçiren iddialı takımların sil-baştan yapması türkiye'de adettendir. yalnız maalesef bu sil-baştanların sonunda 3-5 işe yarayan adam mutlaka defedilirken o rezil duruma düşülmesine sebep olan molozların bir kısmı takımda kalır. umarım cana'da ve galatasaray'da aynı şeyleri yaşamayız...
galatasaray'a transfer olduğu anda transfer haberi sunderland taraftar forumuna düştüğünde taraftarların geneli "hadi lan, ne işi var cana'nın galatasaray'da?" diye ilk anın şokuyla saçmalarken birisi durumu şöyle özetlemiştir;
"iyi olmuş; belki türkiye'de top kazanmakla görevli orta saha oyuncularından 40 metrelik paslar bekleyen geri zekalılar yoktur!"
barış özbek, ayhan akman ve mustafa sarp üçlüsünün olduğu takımda gözüme bi xavi, bi iniesta edasıyla oynuyo gibi gelen adamdır. üstelik bu adamı türkiye'ye geldiğinde 'bu adamdan bank asya'da bin tane var zaten' diyerek boklamaya çalışanlar vardı.
lorik cana onları da susturmayı başardı. zevkle izliyoruz efenim.