esas ismi tom riddle'dır ve büyücü dünyasının grindelwald'tan sonra gelmiş geçmiş en karanlık büyücüsüdür. anne tarafından safkan salazar slyterin ailesinin soyundan gelmesine rağmen, babası bir muggle'dır. annesi muggle olan tom riddle'ı aşk iksiri ile kendisine bağlamış ve onunla evlenmiştir. fakat oğluna hamile kaldığında artık eşinin onu gerçekten sevdiğine inanıp aşk iksiri vermeyi bırakmıştır, riddle ise büyünün etkisinden çıkıca oğlunu ve karısını red edip kaçmıştır. annesi riddle'ı bir muggle yetimhanesinde doğurmuş, ona babasının adını vermiş ve doğumundan kısa bir süre sonra da vefat etmiştir. tom muggle yetimhanesinde büyümüş, bu süreçte de kendisindeki garipliğin bilincine varıp kurallarına uymayanları cezalandırmıştır. o dönem hogwarts profesörü olan dumbledore tarafından okula kabul edildiğini öğrenmiş ve slyterin binasındaki öğrencilik hayatına başlamıştır. eğitim hayatı boyunca sürekli olarak kütüphanenin kısıtlı bölümünde vakit geçirerek gerçek ailesini araştırmıştır. babasının çok büyük bir büyücü olduğunu sanan riddle, muggle kökenli olduğu gerçeğini öğrenince deliye dönmüş ve riddle soyundan gelen amcası ve büyük babasını öldürerek bu aşağı gördüğü soyu ortadan kaldırmıştır. öğrencilik sürecinde ve sonrasında sürekli karanlık büyüyle uğraşmıştır, bu alanda kendini geliştirmek için karanlık büyü malzemeleri alıp-satan Borgin & Burkes'de çalışmıştır. bu süreçte birçok kez hogwarts'ta karanlık sanatlara karşı savunma öğretmenliği konumu için başvurmuştur fakat her seferinde okulun müdürü dumbledore tarafından reddedilmiştir. bulanık bir büyücü olmasına rağmen bulanık büyücüleri aşağı görmüş ve safkan faşizmini başlatmıştır. hortkuluklar yaratıp ruhunu nesnelere bölerek ölümsüz olmuştur ve gücü ile tüm büyücü dünyasına hükmetmeye başlamıştır.
Muggle bir babadan gelmesine rağmen muggle doğumlulardan nefret eden, safkan olmayan, gelmiş geçmiş en büyük kara büyücü olmayı becermiş şahıstır. Kitaplarda daha karizmatik olsa da, filmdeki psikopat ve deli hallerini eğlenceli bulduğumu belirtmek isterim. ikisinin de tadı ayrı bence.
Biraz önce seriyi bir kez daha bitirmiş biri olarak. Kitabını okumuş değilim fakat lord voldemort filmde bir lordun sahip olduğu asaletten çok psikopat joker vari bir karaktere daha çok benzemiştir. Olmamış kısacası koskoca lordun yerlerde sürünmesi, pis pis sırıtması, yüz tırmalaması vs.