londra'nın yağmursuz bir günü yoktur ki.. başlık direkt londra'da kafede oturmak diye açsaydı başlığı... ımmm... bu da olmaz dı. bir şekilde şeklini yapmak zorunda idi yazar ve bu yöntemi seçti. bu kelime oyunu da düştü.
bir saat sonra istanbul'da yaşayacağım his şu an yağmıyor ama ben gidince yağıcak hissediyorum. cam kenarı da benim hem de çok tatlı çok güzel bir kızla olacağım. noldu lan londralı ? *
(bkz: bu sabah yağmur var istanbulda) demiş şair. öyle bir havada sarıyer'de ya da taksim'de bir kafede türk kahvesi içip, kitap okumayı tercih ederim. ülkem ve değerleri hepsinden güzel sonuçta.
yağmurlu bir günde londra nın içerisinde bulunan herhangi bir cafe de olmaktır. ben londra için bir yabancıyım. bu gerçekten sadece george orwell in anlatabileceği bi atmosfer.
Sevdiğin insanla yaşanabilecek romantik anlardan birisi. ilerde yapmayı isterim ama gerçekten beni seven ve aşık olduğum bir insanla öyle olur olmaz insanlarla değil.
gitmediğim yerin hayalini kuramam ki. hayır yani, dah önce londrada yağmurlu bir günde, bir kafede oturmuş olsam buna özlem duyabilirdim belki. yağmurlu havalarda çarşıya bile gitmeye üşenirim ben. otobüsler sıkış tepiş malum arabmız yok. ha bide şemsiyeden nefret ediyorum. yanında elini tutup ıslanacağın sevgilide yoksa neyleyim ben yağmuru, nezle yapar, girp neyin oluruz.
londra'da sanıldığı kadar çok yağmur yağmamaktadır efendim. kim çıkarıyor bu yağmur muhabbetini bilmiyorum. hemen hemen her gün hava bulutlu ama. ben şahsen eski publarda takılmayı tercih ediyorum. adam gibi kafe bulmak çok kolay değil. güzel olan kafelerde tıklım tıkış zaten.