bugün

dinine gore yargilamamislar niteligine bakmislar adamin

cok da iyi yapmislar helal olsun.
Abdülhamit i peygamber gibi gösteren yobazların olduğu konudur. Hatasıdır, gayrimüslimden bakan seçilmez.
belediye hizmetleri dediğin nedir ki sonuçta ? milletin çöpünü temizle, sokakları temizle, su kanalizasyon v.s. yani bilumum temizlik faaliyetleri. evet geniş perspektiften bakılırsa yetkileri geniş belkide bizdeki belediyecilikten fazla. tüm kamu hizmetlerini yerine getirmek ve yaşanılan yerin imar edilmesi gayet doğal.

başkan olsa da stratejik bir mevkiye (ülkenin izlediği politikalara yön veren) asla getirmezler aklı başında bir müslümanı.
sözlük yobazlarının yine boş laflarla gargara getirmeye çalıştığı gelişmedir.

bunlar londra belediye başkanlığını "pis işlerle uğraşmak" diye tanımlayacak kadar sapıttılar! lan o zaman kafadarlarınızı belediye başkanı seçmeye neden bu kadar meraklısınız? milyarlık ihaleler filan?

bak ben ateistim ve de -sözde- beğenmediğiniz pis işleri halletmeye talibim. istanbul büyükşehir belediye başkanı adayı olsam, ateist (veya hıristiyan bir aday da olabilir; örnek veriyorum sadece) olduğumu bile bile "canım alt tarafı belediye başkanlığı. yaptıralım pis işlerimizi pis ateiste" diye bana oy verir misin?

yobaz, hepten cahil olduğu için kaç avrupa ülkesinde kaç müslümanın bakan seçildiğini bile bilmiyor, iğrenç önyargılarıyla saçmalıyor da saçmalıyor.
daha da önemlisi sol bir parti olan labour party'den seçilmesidir. bu, istanbul'da veya ankara'da chp'nin hristiyan bir aday çıkarması gibidir.
yurdum yobazını ziyadesiyle üzen gelişmedir.

bakın yukarı entrylerine... fena halde canları sıkkın.
hiçbir anlamı olmayan olaydır. seçilen kişi müslüman olsa bile sonuçta ingiliz kanunlarına biat eden bir müslümandır. sadece bir müslüman değil, bir budist, kızılderili, güney amerika yerlisi bile başkan olabilir. işçi partisinden olması bir şeyi değiştirmez.
Muhafazakar yurdum insanına örnek olması gerekendir. Ama yurdum insanı hdp'nin ermeni ya da süryani adaylarını duyar duymaz, bunlar zaten ermeni tohumu der.
Medeniyet farkı işte...
Tum londralilarin baskani olacagim diyerek korkutmustur. Gerci ben niye korkuyom amk, simdi london dusunsun.
şaşırtmamıştır. önceki de vatan haini ali kemal'in torunu idi. londra'ya git zaten sokaklar, entarili arap, acayip şapkalı hint dolu. avrupa, avrupa olmaktan çıktı, bir de şimdi tavşan gibi üreyen suriyeliler de geldi...
dört harflilerin kafayı kimlikle bozduğunu gösteren bir olay.

biri diyor ben heykelciye oy vermem diyor, öbürü geliyor siz hristiyana zaten oy vermezsiniz diyor. çıldırmışsınız siz ey dört harfliler. ak parti'de markar esayan var, dev-yol'cu kominist ozan ceyhun var. bunlara akpliler oy verdi ve meclise soktu. hani "ötekilere" oy vermezlerdi ? demek kimlik değil mesele.

ki bi de konuştukları yer birleşik krallık. tellalının, eşcinselinin, faşistinin, pakinin şakır şakır şövalye, lord ilan edildiği bir yer. müslüman hintli belediye reisi olmuş. vaow.
La istanbulda kürtten başka adam kalmadığı gibi Londra'da Pakistanlı hindistanlıdan başka adam yok ki.
londralıların iki önceki yerel seçimdeki tutumuma benzer bir tutum takınmaları sonucu gerçekleşen olaydır.

o seçimde akp'nin ve chp'nin ilçe belediye başkanı adaylarını tanıyordum, haza hırsızdılar. diğerlerini tanımıyordum. eşe dosta "hangisi namusludur?" diye sordum, saadet partisi adayını söylediler. ateist olmama rağmen ona oy verdim. seçilemedi tabi...

ilçedeki yandaşlar, ortada din problemi bile olmamasına rağmen, akp'nin tescilli hırsız olan adayını tercih ettiler.

davutoğlu "şeffaflık yasası" çıkarmaya kalktığında, sucukçu muhasebecisinin "böyle yaparsan ilçe başkan adayı bile bulamazsın" diyerek taş koymasını hatırlatırım.

(bkz: dini takıntılarla siyasi tercih yapmak)
bakın son kez yazacağım.

zeki demirkubuz bir söyleşisinde cihangir'de şahit olduğu bir olayı anlatmıştı. ödplilerin yazılama çalışmasında doğru düzgün yazılama yapamadıklarını, arkalarından gelen mhkp-c militanlarının ödpli elemanlara şöyle yapın, böyle yapın diye akıl vererek işi öğrettiklerini anlatmıştı.

sade insanlar böyledir. hayatlarının bugün bulundukları noktadan geriye düşmesini istemezler. ileri gitmesini isterler. bu ilerlemeyi de iş yapabileceğine güvendikleri kişilere vekaletlerini vererek desteklerler. geriye götürecek insanlardan uzak dururlar doğal olarak.

şimdi, adam dünya başkenti megakente crossrail 2 hattını açacağım diyor. dikkat edin bak götü boklu, iki durak arası 1 km olan füniküler değil. yahu bunun önümüzdeki 20 yıl içinde binlerce insana para kazandıracağını görmek, sadık han'ın malatya alevisi olduğunu görmekten daha mı zor ? şahsen londra'ya böyle bir atılım yaptıracak adam yozgatlı t*rk olsaydı, londralılar onu seçerdi. bunun ötesi var mı aq ? kimliklerinizi sikiyim.
Londra'da düzenlenen belediye başkanlığı seçiminde, bu göreve ilk defa bir Müslüman aday seçildi. Pakistanlı göçmen bir ailenin oğlu olan 45 yaşındaki Sadık Han, muhafazakar rakibi Zac Goldsmith'i büyük bir farkla geride bıraktı.

işçi Partili Han’ın seçilmesiyle, iki dönemdir Muhafazakar Parti'nin elinde olan belediye de el değiştirmiş oldu.

Oyların yaklaşık yüzde 43’ünü alan Sadık Han, daha önce de bakanlık yapmış bir isim ancak Londra Belediye Başkanlığı, ingiltere’de çok daha güçlü bir makam. Sadık Han için şimdiden “ingiltere’nin en güçlü Müslüman’ı” yorumu yapılıyor.

http://www.amerikaninsesi...diye-baskani/3318926.html
ingiliz aklının göz boyamasıdır. obama ne kadar Müslümansa sadık han da o kadar müslümandır.
sormazlar mı bunlara "madem Müslümanları o kadar seviyorsun Ortadoğu'daki Müslümanlardan ne istiyorsun?" diye.
belediye baskani muthis bir oxford aksaniyla konusuyor. en ufak bir telaffuz hatasi yok. tam bir ingiliz.
(bkz: londra belediye başkanlığına müslümanın seçilmesi)
bundan önceki de çankırılıydı. şimdiki de müslüman.

(bkz: meşaleleri yakın)

(bkz: britanya nın fethi yakın)
kotu degildir. yarın gidip borç para istiyeyim bakalım ne olacak amk.
Gerçek londralılar'ın artık azınlık olduğunu gösterir.
Bir kaç yıl sonra istanbul'a da suriyeli bir belediye başkanı seçilebilir. Bunun nedeni seçilen kişiye duyduğumuz güven değil suriyeliler'in bizden daha hızlı üremesi olacaktır.
En azından ingiltere geçmişte bu halkları sömürmesinin bedelini ödüyor. Bizse kuru kuru başımızdaki basiretsizlerin aymazlığının bedelini ödeyeceğiz.
Bugün yine bu olaydan bir ortamda konu açıldı. Bir dipnot olarak belirteyim: londra halkı bu adamı müslüman olduğu için değil, kendilerini daha iyi yöneteceklerine inandığı için seçti.
solcuların oyuyla gelmiştir.
mi6 in müslümanı bu kadar olur. bunu müslüman olarak gösterdiler ancak olmadığı ortada. kim inanır tabi kide müslümanlar.
sadece londra belediye başkanlığına bir müslümanın seçilmesi durumu değil, aynı zamanda rotterdam belediye başkanlığını da 2010 yılından beri bir müslümanın yürütmesidir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Ahmed_Aboutaleb

rotterdam'ın sadece %13'ü müslümandır.

https://en.wikipedia.org/.../Rotterdam#Ethnic_make-up

en başta da dediğim gibi, evet günümüzde avrupalıları ayrımcılık yapmakla haklı olarak suçlayan çok kişi var. fakat gerçek şu ki müslümanlar bu konuda söz söyleyebilecek son topluluktur, zira onlar, kendilerinden olmayan, hiç değilse kendilerindenmiş gibi görünmeyen kimseye asla oy vermezler.

mesela dini fanatiği çok olan yunanistan'ı ele alalım. dini fanatikleri ne kadar çok olursa olsun, sonuçta ateist olduğunu açıkça ilan eden bir kişiyi başbakan seçecek olgunluğu gösterdiler.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar