avrupanın ne kadar magazin topraklar olduğunun kanıtı seromonidir. bakın söylemedi demeyin, bunlar ölüme giderken arkada müzik çalsın isterler. çin'in açılışının yanında yavan kalmıştır.
hayran olduğumuz britanyalıları bize birada gösteren seremoni. rowan atkinson, jk rowling, daniel craig, david beckham, paul mccartney, james mcavoy ve daha bir çoğu. muhammed ali'nin durumunu görmek içleri acıtırken, pops mensah-bonsu'yu o kocaman gülümsemesiyle kalabalığın içinde seçmekse mutluluk verici oldu. novak djokovic, maria sharapova ve pau gasol de gülümseme yarattılar.
ingiltere liglerinde bir west ham united destekçisi olarak, forever blowing bubbles'a coşkuyla eşlik ettik tabii.
ingilizler bize bir kez daha dünyanın en iyi müzik yapan ülkesi olduklarını kanıtladılar ve tören sayesinde eskiden dinlemiş olduğum ama ismini bilmediğim iki şarkıyı da bulmuş oldum.
kısacası her yönüyle büyüleyici bir törendi.
pekin açılış seremonisinin gerisinde kalan gösteri olmuştur. Zekice düşünülmüş bölümler vardı fakat o kadarı da olmalıydı zaten. Biz ne kadar köklü bir milletiz havasında bir organizasyon olmuştur. Eğer böyle bir gösteri beğeniliyorsa biz de buna yakın bir gösteriyi yaparız. Kendimizi övemkete ingilizlerden daha iyiyizdir.
seremoniyi beğenenlerin pekin açılış seremonisi izlemesi tavsiye olunur.
yine de sözkonusu müzik olduğunda tereddütsüz ingiliz milliyetçiliği yapacağımı yine ve yeniden kendime hatırlatmama sebep olan organizasyon. o 80ler filan şahaneydi.
pekin olimpiyatlarından sonra doyurmayacağını bildiğim fakat açılış şovları müzikal anlamda tek kelimeyle fevkalade olan seremoni.
türk sporcuları kalabalıklıklarına rağmen en az dikkat çekici kıyafetleri giyerek çabuk unutulmuştur. sonuçta bu bir gösteri değil mi? bu kadar da silik kıyafetler giymeyin bari. bej rengi ceket siyah pantolon!
emine erdoğan uzaylı tarzı türbanını sergilemekten gene kaçınmayarak ekran başında bizi delirtmeyi başarmıştır.
dikkat çekme görevini kendisi üstlenmek istedi sanırım.