hunter richards filmi
chris evans,jessica biel,jason statham,kelli garner in rol aldigi film
cok az mekanla cekilen, ilginc diyaloglar kullanilan, bence izlenmesi gereken film
sanayi devrimi ve fransız devrimi sonrası çivisi çıkan, toplumun güçsüz her kesiminin devamlı ezildiği, sokaklarında her köşe başında bir drama rastlanabilecek ingiltere'yi anlatan bir william blake şiiri.
son defa... "ne kötü bir şey" diyerek tanımladığımız, zor durum. son defa dokunmak, son defa olduğunu bilerek daha tutkuyla dokunmak, son defa olduğunu araya başkalarının gireceğini bilerek deli gibi dokunmak ve son defa olmaması için yine de dua etmek... daha kötüsü var mı? alıştığınız, sevdiğiniz, kendiniz olduğunuza inandığınız şeyden kopma zorunluluğu. hala bir şans var gibi gelir ancak bazen kendi ellerinizle uğurlarsınız hem de öperek. izlediğim, hayata dair güzel filmlerdendir. hüngür şakır ağlatmıştır. "hayır ayrılamazsınız" nidaları yükseltmiştir.
bu arada jason statham denilen şahsın da vurgunu olunmuştur.
ilk dakikalari garipsenerek izlenebilecek bir film. bir saatte bir torba kokain ceken erlerin aralarinda gecen sohbet akli ba$tan alir. cok saglam dialog aki$ilarina sahiptir, tanridan, korkulardan, ihanetlerden, terkedili$ler ve terkedi$lerden bahsedilir, dem vurulur. jason statham yine harikulade oyunculuk sergilemi$tir ki iktidarsizligini itiraf edip, bagirdigi banyo sahnesi cok ba$arilidir.
filmin soundtracklarından bir tanesi... unutulması imkansız bir parça...
we spent some time
together walking
spent some time just talking
about who we were
you held my hand so
very tightly
and told me what we
could be dreaming of
there's nothing like you and i
we spent some time
together drinking
spent some time just thinking
about days of joy
as our hearts started
beating faster
i recalled your laughter
from long ago
there's nothing like you and i
we spent some time
together crying
spent some time just trying
to let each other go
i held your hand so
very tightly
and told you what i would be
dreaming of
there's nothing like you and i
so why do i even try?
there's nothing like you and i
dunyanin en eksi metro hattina sahip sehir. (bkz: dunyada metronun ilk kuruldugu yer)
avrupanin en pahali sehridir ayni zamanda.
en renkli barlarin, tiyatrolarin, sinemalarin bulundugu bir kent...
sisli puslu kiremit renkli sehir...
ama gorulesi ve yasanasi bir yerdir londra herseye deger
son olarak hic ingiliz goremeyeceginiz ama butun dunya kulturleriyle tanisacaginiz kozmopolit sehir....
jason statham ı görünce vurdulu kırdılı bir film sanarak büyük bir merakla izlediğim film.
sevgilisi tarafından terk edilen bir gencin yaşadıklarını anlatıyor ki bence konu olarak yeterince sıkıcı. sadece diyalog üzerine kurulu ve sanki kendinizi bir arkadaşınızın derdini dinliyor gibi hissediyorsunuz. buna benzer başka bir film de;