öğrenciliğinin altına sığınıp dersleri bahane edip sözlüğün derinliklerine inemeden dereye düşen sarhoşa ayak uydurup sarhoş arkadaşlarıyla derenin kenarında kamp kurup böceklerin ve küçük hayvanların anatomisini inceleyerek vaktinin çoğunu boşa harcamış, kablosuz ağ ören örümcekleüç g teknolojisine tam destek sağlayarak bağlantı ayarlarıyla oynayıp internet dünyasında en üst düzeyde internet kullanıcılarına yenilikçi ruhunu sunmuş, aynı zamanda ebesinin emekli ebe niteliğinde olduğunu anladığı ve ebesinin şişman, tombiş bir kadın olduğunu tanıştığı gün anlamış, ebesine saat kaçta doğduğunu sormuş ve yanıtı alınca yükselen burcuna baktığında tam bir ikizler olduğunu anlamış, fakat daha sonra tenhalarda menhalarda annesiyle aynı gün aynı saat doğum yaptığını öğrendiği nüfus müdürlüğünde çalışan kadınla tanıştığında ise yükseleninin boğa olduğunu öğrenmiş, üzüntüden kablosuz ağ ören örümceğin kalbini kırıp ben boğa burcuyum uzak dur dikerim mantığıyla tüm internet bağlantı mobil modem connect kartlarını yakıp yıkmış ve asıl hayatın sözlükte olduğunu öğrenmiş yaralı bir kuş.
2009 uncu entrysini kendi nick başlığı altına yazmayı planlayıp, çaktırmadan bu yılın 2009 olduğunu yansıtmaya çalışmaya çalışan ve sanırım başaran yazartane.
* uludağ sözlük den gelen doğum günü mesajını mailde gördüğünde doğum günü olduğunu dahi hatırlayamamış yazar. teşekkürler otomatik portakal gibin bi şey. sen de olmasan.
sırf şişesi çok güzel diye indirim sitelerinden "alıyım, hediye ederim birilerine" diyerek aldığım fakat şişenin çok güzel olması nedeni ile hediye de etmediğim, odamda öylece duran parfümün markası.
bugün edindiğim manitamın kokusu, umarım pahalı değildir. zira uzun soluklu bir ilişki olacağa benziyor ilk hediye gününde ona parfüm alacağım, çünkü devamlı bu şekilde güzel kokmasını istiyorum.