öyle olsaydı şöyle olurdu böyle olsaydı nasıl olurdu temalı bir filmdir. lola gayet de film boyunca koşmaktadır. güzel bir denemedir. beğenilen bir filmdir. alman yapımı filmde daha sonra fatih akın'ın im juli adlı filminde de rol alan çocuk başroldedir. kızıl saçlı kız ise franka potente'dir.
Bourne identity ve bourne supermacy filmlerindeki jason bourne(matt damon)'un sevgilisini oynayan kızında oynadığı filmi.Bu filmde devamlı koşuyordu çok acaipti....
izLediğim en güzeL fiLmLerden bir tanesi...eğLenceLidir...fiLmin yönetmen'i ve senarist'i Tom Tykwertir..."keşke" sözcüğünü bize çoğu kez kuLLandırtmıştır...hayatımızdaki küçük şeyLer büyük oLayLara yoL açabiLirdir..."keşke"nin ötesinde çocuk ve aiLe arasındaki diyaLog yetersizLiLiğinide eLe aLmıştır...
hangi alman filmini izlesek bir şekilde karşımıza çıkan moritz bleibtreu ninde * oynadıgı tesadüfler temalı film.
izleyeli bayagı uzun zaman oldu ama halen birçok yeri aklımdadır. sinema zevkimin oluşmasında rol oynamıştır .
butterfly effect olayına iyi bir ornek olan filmdir,ufak bir dokunusun ınsan hayatını nasıl değiştirdiğini,hayattaki küçük detayların onemını anlatır.Soundtrackler filmin temposuyla gayet uyumludur.etkileyici bir girisi vardır,aralara serpistirilen animasyon goruntuler cok eglencelıdır.kısaca ızlemeye deger bir aksiyon filmi.
küçük önemsiz anlardaki, küçük seçimlerin, nelere kadirdir bilemezsin.. sürüp giden, nerede kırılır ve kaça bölünür, kaç yol bulur akmak için kendine, o seçiminle.. hem de büyük aşkı için fedakarlık yapan kadının çılgın temposunda iken sen, yani ayrıntıyla hiç işin yokken..!!
insan yazgısının kölesimidir..
yoksa, yazgı insanın çizebildiği bir şeymidir..
kaç kez çizebildiğidir ki bu o nu çizdiği şeyin köleliğinden kurtarabilsin..
vuslat, manasını, katettiği yola serpiştirip gelir bazan..
orjinal senaryo ve çekim tekniğinin sansasyonel etkisinin ve sinemaya dair söyleyecek bir şeyleri olan felsefe kokulu bir film olmasının ardında, aslında kendileri mermi gibi bir aşk filmidir. beni neden seviyorsun? sorusunun açtığı yoldan, peki bu sevgi için neler yapabilirsin? sorusuyla devam ediliyor film boyunca. üstelik tekrar tekrar ve yeni durumlara göre yeni yöntemler ama aynı duyguyla. söz vermenin, güvenebilmenin, fedakarlığın, hayatın/aşkın paralel evreninde sınırlarının çizilebilmesi için belki de büyük sınavlar çıkması gerekiyor insanların karşısına. hem vakit dar, hem gereken para çok, hem de sanki herşey üstüste geliyormuş gibi olan biten aksilikler. süren başladı, koşmaya başla istersen..
Lola kostukca bu film oturarak izlenmez diyorsunuz.Sliding doors gibi bir olayı var birde oyle olmazsa boyle boyle olursa o sekil gibi tespitlerde bulunmuslar.ilginctir.Seyredilmeli seyrettirilmelidir.
ufak bir kelebeğin bir kanat çırpmasının atmosferde yarattığı ufak bir etkinin, fırtına oluşturabilmesi ya da oluşacak bir fırtınayı önleyebilmesi gibidir lola ve sevgilisinin her geri döndüklerinde yaptıkları ufak değişiklikler.
mekan, berlin. esas kız, lola. esas oğlan, manni. ikisi sevgili manni pis işlere bulaşıyor, sonra da içi para dolu çantayı metroda kaybederek işleri yüzüne gözüne bulaştırıyor. manni iki seçenekle karşı karşıya 20 dakika içinde parayı bulup çete liderine verirse kurtulacak bulamazsa hayata veda etmek zorunda kalacak. manni, lola'yı arıyor, parayı bulmasını istiyor ve saat işlemeye başlıyor. izlenmesi şiddetle tavsiye edilir.