istanbul'da her semtte ve her 2-3 lokantada 1 karşınıza çıkma olasılığı yüksek garsonlardır. bir de hepsinin sesi aynı gibi gelir insana. hatta kafaya çok takılınca o buyro buyro seslerini de duyarsınız.
antalyada yaşayanlar bilirler ki dönerciler çarşısının önünden öylece yürüyüp gitmek bunlar yüzünden çok zordur. döner,köfte,kokoreç,midye satan lokantalar yan yana sıralanmış birinden kurtulsan bir adım sonra ikinci garson çıkıyor önüne,buyrun demekle de kalmıyor neredeyse yakandan tutup içeri sürükleyecek. korkunçtur biraz.
karaköy'de deniz müsteşarlığının 50 metre ilerisinde ki restoranlarda yabancı müşterilere anılan eylemi ingilizce olarak yapan garsonlar bunların bir üst versiyonudur.
lokantasına müşteri gelmediği için dışarıda seçmece toplayan garsondur. müşteri olmayınca yemek olmaz, yemek olmayınca para olmaz ve para olmayınca garson olmaz.
alsana bir saçmalık daha.
yahu bu ülkede ekmek parası kazanmak adına, bu sıcakta kapı önünde müşteri çekmek isteyen garsonlara da mı takılıyor?
nesiniz siz anlamadım ki. sonradan görme dandikleri, ne var bunda? ya girersin içeri ya girmezsin.istemiyorsan yolunu değiştir, rahatsız etme o mukaddes insanları.