hastanın çevreden gelen uyarıları algılayabildiği; fakat bu uyarılara cevap verememesi sonucu (yüz ile kol ve bacakları hareket ettirememe, konuşamama)oluşan içine kapanmışlık (kilitlenmişlik) halidir. bu hastalığın en sık oluşum sebebi beyin kökü inmesidir.
gözlere giden hareket uyarıları, hasarın olduğu (pons) beyin sapı kısmının yukarısında (mezensefalon) kaldığından etkilenmez ve kişi gözlerini hareket ettirebilir. ancak bu sayede bilinci yerinde olan düşünen hastayla iletişim sağlanır.
ödüllü Kelebek ve Dalgıç filmine de konu edilmiştir bu talihsiz hastalardan biri.
kilitli kalma sendromu olarak da bilinir.
ilk kez 1966 yılında tanımlanmıştır. hastalar adeta kendi vücuduna hapsoluyor. görüyor, işitiyor, tat ve kokuları alabiliyor, temas edildiğinde algılıyor; hatta acı bile çekebiliyor buna rağmen çevreleriyle etkileşime geçemiyor.
Bu sendroma sahip hastaların anlattıklarına göre ise bu durumun en kötü yanı, hareket etmekte ve konuşmakta çekilen güçlük neticesinde duyulan şiddetli endişe ve korku duygusu.