Gülünç rüyalar gören yazar. Gittiği her yere kan ve gözyaşı götüren vampirlere güzelleme yap, devleti katil ilan et. Yav he müthiş serüvenciler bunlar canım.
Sözlüğün ilk trollerinden o gün bu gündür vatansever yazarlar eften püften bahanelerle uçurulmuşken sistematik bir şekilde devlet düşmanlığıyla ayakta duran her daim bölücü başına düzdüğü methiyelerle hatırlanacak hain yazar.
Bir hendekte bir böcek gibi can verecek cesareti dahi yoktur. Batıda eli klavyeli propagandasını yaparken bir gün klavyesiyle göz altına alınacaktır muhakkak.
...
bütün mevsimler tutsak düşse de yangına
her bahar dicle’yi emzirir dağlar...
bahar dicle’nin dağları kucakladığı yerde başlar
alışamam ölüme alışamam
ölüm insana aykırıdır, alışamam
susmak insana aykırıdır, susamam
yanı başımda bir yangın
eti yanar vatanımın, susamam
yanıbaşımda ölüm çalıyor kapıları, duramam
çığlık olmak, ama her sessizliğe
çığlık olmak insana yaraşır
ölüme direnirim tırnağımla dişimle
ama alışamam ölüme
bir başına olmak önemli değil
bir gül, bir gül bırakabilmek arkadan gelenlere
tek başına bir mum devirir geceyi
tek bir can neleri neleri devirmez ki?
"tam bir palavra olan ithamdır. ulan eşekler şok marketin nesinden haraç alsın örgüt? orada sadece çalışanlar var nasıl haraç alsınlar? en fazla marketi soyarlar o da başka bir hikaye...
vesselam şok marketin ülker grubuna ait olduğunu ayrıca belirtmeye gerek var mı bilemedim. "
bunları yazmıştır.
çok zeki arkadaşım, market ister şok marketler zinciri olsun ister sıradan bir market ne fark eder? şok market ister ülker grbuna ait olsun ister olmasın bu da önemli değil. sen orada senin olmayan bir markete girip ateşe veriyorsun bunun savunulacak yanı yok. tam bir palavra diyor ulan görüntü kayıtlarına mı palavra diyor acaba bu? *
işine geldiklerinde hak, özgürlük sloganı atarlar ama hakları olmadan masum bir insanın marketini ateşe verir bu özgürlük savaşçıları kekolar.
karl marx ın kötü bir sosyolog olması başlığında yaptığım tespitleri en yüzeysel tarzda cevap vermeye çalışmış onu da başaramamış yazar. o da ortalama bir solcu işte... entelektüel derinlik "0"
" Sana bir boyun atkısı gerek. Çünkü kış geldi.
Ve sular bir uzun geçmişe hazırlanır. Neredeyse.
Bir çocuk ölür. Bir kadın hastalanır. Odalar bulutlanır.
Su içmekten. Uzak. Bir köfte kokusundan
insan
uzak
bir memleket havasından .
Belli belirsiz bir şeylerden utanır.
Yapışkan ve dayanaksız bir vidanın eşliğinde
Gece.
Hatırlarız bir günlerde üşümediklerimizi.
Üşümeyeceklerimizi
Kimilerine bir şarkı gibi gelir bütün bunlar. Oysa.
Bir kez daha söylüyorum üstümüze yağanları.
Uzuneski.
Olumsuz. Güneşlere aykırı.
Haziran mintanları.
Kopkoyu kent garları.
Alıp götürenler. Yerlerine konanlar.
Anladığımız ve.
Şaştığımız kalabalıklar. Bir korku.
Aşka benzer yalınlığı. Bir korku.
Semercilerin. Bakırcıların. Nalbantların. Arzuhalcilerin.
Kantarcıların ve demircilerin ve çilingirlerin.
Parmakçıların dinsizlik korkusu. Takunyecilerin.
Bir odada kalanların ölüm korkusu.
Bileycilerin, bezzazların ve ölü yıkayıcıların.
Ve pazarcıların. Gökyüzü korkusu.
Bütün garipliğiyle esnaf çarşılarının
ve uygunluğuyla ve yenilmişliğiyle
bir sancı gibi dolanır içimizi.
Yarı aç yarı tok dolaştığımız bir Ankarada
Bir haşhaş gibi sanki. Bir acı su.
Bir yağmur cömertliğiyle Anadoludan
Dolaşır içimizi.
Onların akşamları.
. . . . . yaralı olmak
. . . . . yerinde olmamak
. . . . . uzun gecikmesi son kesinliğin
. . . . . bir sabah biliyoruz elbet neyi bölüştüğümüzü
. . . . . göz göze
. . . . . bakışınca. Biliyoruz.
. . . . . neyi bölüştüğümüzü.
. . . . . Konuşmasak da.
Şimdi tutalım bu diriliği artık. Zamanıdır.
Zamanıdır. Neredeyse kar başlar. Küçük kuşlar ölür.
Semerciler ve dilsizler ölür.
Seninle ben kalırız. Yeni bir yaşamaya.
Gökler ve kentler ufalır. Seninle ben kalırız.
O şarkı sanılanlar bir kavga halini alır.
Nerdeyse kar başlar.
Birini düşünür gibi oluruz. Biliyorum
Ellerin de üşür. Biliyorum ama
Isıtabilirsin onları. O ateşte.
Hazırsın da. Biliyorum. Ama
sana bir boyun atkısı gerek. Kış geldi. "
dahi anlamında ki de'yi ayrı yazamaması bence onun ilkokul terk olduğunu zannetmemize neden olan değildir. Daha ziyade görüş ve düşüncelerinden anlayabiliyoruz.