bugün itibariyle kolejlerde manchester united li arkadaşlarıyla taşak geçecek taraftarlardır. mesela ' kanka, biz adamlara 8 tane gol attık siz eviniz de adamlara 1-0 yenildiniz eziksiniz oğlum veya yok be baba hakem penaltınızı vermedi ya ondan yenildiniz...**
yarın yapılacak trabzonspor maçı için mikrofon uzatan türk spikerlere türkiyeden hangi takımları biliyorsunuz sorusuna galatasaray ve beşiktaş demişlerdir. eh. neden galatasaray ve beşiktaş dedikleri de belli zaten.
çarşıdan daha büyük değildir.
Taraftarlık ısıtmalı koltuklarda oturup atkı açmakla olmuyor.
sen alttan ısıtmalı koltuklu stadında meşhur olursun, isim yaparsın.
ama çarşı 8-0 mağlupken atkısını açıp aldırma kartal diye bağırır, lige dönüşte 30 bin kişi "ALDIRMA kartal aldırma" diye başını dik tutar.
Not: hikayenin devamında çarşı'yı dinlemek için yeniden olimpiyat'a geliyorlar.
(ezeli rakibinden 2 gol yiyince stadı terkedenler anlamaz, çarşı'ya bok atar.)
Ekleme: Bu entry liverpool taraftarına değil, liverpoollu'dan çok liverpool'lu olanlara ithaf edilmiştir. Ha liverpool taraftarına gelince, kötü gün taraftarıdır, almanya'nın dortmund'u, Türkiye'nin beşiktaş'ı, ispanya'nın atletico'su,italya'nın roma'sıdır ama tribün işine gelince iş;
Bir dortmund, legia,san lorenzo değillerdir.
çarşıdan daha büyüktür.
taraftarlık bağırmakla olmuyor.
sen ezeli rakibinden gol yer sahaya dalarsın cümbür cemaat.
onlar şampiyonlar ligi finalinde ilk yarı 3 tane yer, madara olur, açar atkılarını ''you will never walk alone'u söyler.
o yüzden geçiniz bok atmayı.
not:o kupayı da sike sike alırlar milan'ın elinden hikayenin devamında.