Küba'da kuş uçmaz kervan geçmez bir kasabanın yıkık dökük otobüs terminali, bu terminalde ne zamanı ne istikameti belli olan sıradaki otobüste yer bulma umudu taşıyan bir grup insan. Birbirine yabancı insanlar, zıt kutuplarda hayatlar. Mühendis delikanlı, nişanlı ve terminalde mahsur kalmış genç kız, heyecanlarını yitirmiş orta yaşı geçkin bir çift, dul hanım ve kör dalavereci. Bekledikleri meçhul otobüs için sıralarını kaybetmemek uğruna geceyi terminalde geçirmeyi göze alırlar ve bir düş kadar güzel maceraya atılırlar. Gelmeyen otobüse terminalin malı olan otobüsün de bozulmasıyla tamir için el ele verirler ve olaylar terminali baştan aşağıya yenilemeye kadar giden bir hal alır. izlerken bu masala kayıtsız kalamayıp yaşadığınız hayat ve yer ile ilgili radikal değişiklik fikirlerine kapılabilir, delikanlı ve genç kızın aşkına şahit olmanın mutluluğunu yaşayabilirsiniz. Hatta dul hanım ile terminal müdürünün değişimlerine, ikinci baharlarını yaşamaya başlayan çifte hayran kalabilirsiniz. Kör dalaverecinin foyası ortaya çıksa, gizli köşelerde yemeğini paylaşmadan yiyen şişmanı yakalamış olsalar bile iyi yürekliliğin ve bağışlayıcılığın kollarına kendinizi kaptırabilirsiniz.Ama bu masaldan uyanmanız fazla sürmeyecek, benden söylemesi.