problem asla bir "dişi"nin yuva kurması değildir. "cocuk yaştayken" evlenmesidir. lise 17 yaşında bitiyor. hangimiz 17 yaşımızda taşıdığımız karakteri 25 yaşımızda taşıyoruz? kaçımız 17 yaşında beğendiğini 22 yaşında beğeniyor. burda ele alınan problem bir "insan" ın henüz cocukluktan yeni çıkıyorken, etrafında olup biten hemen hiç birşeyin tam ayırasamasında değilken hayatının en "nihai" kararını veriyor olmasının yanlışlığı, ve de aklı başına geldiğinde bu karardan dolayı büyük "pişmanlık" ve "acı" duyması ihtimalidir. yoksa evlenen evlensin, bize ne?
yuva kurmaktan vebaymış gibi bahseden acınacak durumdaki yurdum gençliğinin portresi olan başlıktır.
kızın yaşı değil görünen o ki önemli olan.
önemli olan evlendirilmesi.
evlenmişse hayatı sönmüştür o kızın.
ben diyorum zaten erkekler erkeklerle evlense hepimiz rahat bi nefes alırdık. kızın kadın olması bile özellikle belirtilmiş baksanıza efendiler, kız değilmiş kadınmış. aman ne komik. o zarın ortadan kalkması ne mühim mesele öyle değil mi? kadın değil kızmış. sen söylemesen akıl edemicektik biz.
okulun bitti yüksek tahsile gerek yok , evlen de yuvanı bil diyen bir anne babanın kızıdır. yakın çevremde var böyleler ondan biliyorum. dünya ahret kardeşimdir onlar , yazık o kızlara.
aşk meşk zart zurt yalandır, Aile baskısından erken yaşta kurtulmak isteyen hatundur.
18 yaşlarında çocuklarını ellerine alacaklardır, kendileri cahil olduğundan dolayı ilerleyen yaşlarda da çocukları birçok noktada eğitimsiz kalacaktır.
Yobazların bunu pek garipsememesi de doğaldır sonuçta Onlar ortaokulda kendisinden 15 yaş büyük insanla evlendirilen ve ondan sonra haliyle okula yollanmayan kızıları da çok severler.
üniversiteye geçince onun bunun elinde mel'abe olup, hayatını yaşadığını zanneden fakat erkeklerin zevk aracı olmaktan ve kullanılan bir mal olarak görülmekten öteye gidemeyen kızlardan (!) daha akıllıca bir iş yapmış olan kişidir.. * Bir de zannederler ya aşk yaşadıklarını..
genelde adam ertesi sene cocuğu koyar. ana-evlat birlikte büyürler. kendisi için en hayırlı olan, yaptığı aptallığı fark edecek bilince hiç bir zaman erişememesidir. cehalet bunun için bir kurtuluştur. ancak cahil kalarak mutlu olabilir.
sözlük yazarlarımızın engin deneyimlerinden pışkıran tabirle "hormonlarına yenik düşmüş ise" bunu boş yere yapmış kızdır.
memlekette bu kadar abazan varken evlenmek niye a kuzum?
sevişirsin "hür iraden" olur, evlenirsin "azmış" olursun. böyle dönek memleketiz biz.
içindeki yaralar sebebiyle bunu yapan bir kız da olabilir, aile baskısı ile evlendirilmiş bir kız da olabilir. ama başlığımızda 'evlendirilen' değil 'evlenen' kelimesi geçtiği için kendi kararıyla bunu yaptığını varsayıyoruz.
-şimdi bu kızımızın lisede bir sevgilisi vardır ve beraber bir gelecek için plan kuruyorlardır. sonra bu şerefsiz değişmiştir kızımızı siktir etmiş, kendini tatmin edip ayrılmış ve oynamıştır. kızımız bunun acısıyla mantıksızca sadece koca bulma amacı ile evlenmiştir.
-lise boyunca zaten kendisinden yaşça büyük ve maddi açıdan güçlü olduğunu düşündüğü birisiyle vakit kaybetmeden ot gibi bir evlilik ve yaşama adım atıp bok gibi bir ölümle hayatını sonlandırmak istiyor olabilir. ama kendisi tam olarak böyle birşey istediğinin farkında değildir. o sadece rahat ve mutlu bir hayat hesaplamıştır. lakin sonuç böyle olur. dünya çorbasının içinde karışan giden ufak bir tuz parçası olur siktirir gider.
-ailesi istemese bile kendi rızasıyla ailesinin iyiliği için başkasına kendisini veren kız da olabilir. zengin bir koca bulup ailesini de kurtarmayı planlar ve bunun için kendi değerlerini ve hayatını siktir eder. aferindir.
böyle birileri olabilir dostlar. fakat nasıl olursa olsun doğru dürüst ve mantıklı bir iş yapmayan bir kızdır.