hayatımın en güzel yazıdır.hala devam etmektedir.bitmesine az kalsa da.okuldan ve özellikle içindekilerden yakında kurtulacak olmanın verdiği zevki yaşadığım zamandır.
çelişkilerde kalınan yazdır. ders çalışman gerektiğini bilirsin ama o güneşli hava bir türlü izin vermez ders çalışmana. her şeye rağmen ders çalışmaya baslasan güneşin sanki bütün ısısını sana çevirdiğini hissedersiniz. sisteme küfür edersiniz, üniversiteye lanet edersiniz. zaman gelir ki ne dışarı çıkarsın ne ders çalışırsın. birazdan ders çalışmaya başlayacağım diye yazın büyük bir bölümünü sözlükte geçirirsiniz.
(bkz: zor zamanlardayız sözlük)
pastırma yazıdır. akla arada bi en beklenmedik bir zamanda, üniversitenin en civcivli ortamında geliverir. ve adama dedirtir "abi ne güzeldi lise ortamı yaa, hele o son yaz... kopmadan önce ne güzeldik!" sonra hemen unutulur gidilir. çünkü aslında o ortamda çoğunlukla bir bok yoktur. hatırlanan tüm güzel kızlar ergen libidosuyla güzeldir e üniversitede göründüğünde "aa bu muymuş" diye içten içe düşünülür. hatırlanan iyi arkadaşlarla ilgili de ne hatırlandığı bi iyi araştırılırsa ortaya güzel paylaşımlar değil, eğlenme adına kimin uzun eşekte yastık olduğu ya da "abi ne bindikdi üstüne" gibi sudan hikayeler kalır.
velhasılı evet tekrar etmek gerekir, o yaz pastırma yazıdır. kış ortasındaki ara sıcaklardır, aldanmayın, üniversite kıymeti bilin. lise de pastırma gibidir, kendinizi fazla kurcalamayın, hala terinizde o kötü kokusu çıkar. ve hiç bir kız ya da erkek sizi uzun eşek yüzünden üniversitede sevmez. seviyorlarsa demek oluyor ki artık üniversiteler de sosyal, özgürlükçü, düşünülen, faal olunan, sanatla uğraşılan, eylem yapılan bir yer değil lisenin bahçesi büyük olan şeklidir.
pastırma yazıdır işte, bu yazı da pastırma tadındadır. afiyet olsun.
Sınav stresi ile eğlenceli geçmesi pek mümkün olmayan bir dönemdir. 10 gün tatil yapıyım gelince ders çalışırım deseniz de içiniz içinizi yer bitirir ve huzursuz olmanız pek muhtemeldir.
bunu ne ders çalışarak abartmak ne de çok gezerek abartmak gerekir. sonuçta öss ye hazırlanan insanlarız o yüzden gezmeyide çalışmayıda aynı anda yapabiliriz.ne de olsa bu bizim için değerli bi yaz olacaktır.
yaz başlangıcında sıcakta olsa çalışacağım dersin, şayet gerçekten de derse başlandıktan sonra sıcak o kadar etkilemez ancak bir anda okumaya dalınca bastıran yorgunluk ve ardında gelen tatlı uyku dayanılmazdır. odanızda yatak, salonunuzda koltuk o kadar çekici gelir. bilirsiniz çalışmaya çalışmak bile yoracaktır sizi, ama bir yandan düşününce sadece matematikten kırkın üzerinde olan konu sayısı, geometrisi, edebiyatı.. dışarı çıksan yada oturup müzik dinlesen vicdan azabı çekersin, ders çalışsan kendinden bezersin. ne yapmam gerektiğini ben de bilmiyorum.
