şimdi ben niye bunları anlatıcam.sabah kalkar kalkmaz "ben bugün biraz işkence yapmalıyım" diyerek kalkmadım
hani bir işe yaramıyom bari konuşayım diye...
üniversite hakkaten garip bir mekandır. aklınıza gelmesin şimdi "hey hey büyük büyük binalar fıstık gibi kızlar" yok valla yok olsa ben ekmek yerdim
biz suan gece kondu gibi yerde okuyoz prefabrik oldugundan kaynaklanıyor galiba; düşünsenize yav merdiven çıkamıyorum kaç aydır yüksek kavramını unuttum tabi
ilerde yeni yapılan yere tasınacağız kimbilir ne zaman üniversitem mühendislik açısından kalitelidir beklerim kocaeli üniversitesini duymusunuzdur muhakkak..
hep bu vardır zaten "bölüme gelin bölüm çok iyi" asıl meail hacı bölümde kız yok lütfen kız yollayın artık can çekişiyoruz..efenim bu bir abaza isyanı değildir tepki diyebiliriz..
ben lisede okurken hep böle benim gibi biri mutlaka gelir böyle fırlama biri anlatırdı "üniversiteye gidince yatıyoruz rahatız" "yaya yaya geçiyo"
eğer size de böyle söyleyen biri gelir konuşmaya başlarsa konuşturmayın ve dövün , gerekirse çarmıha gerin...yalan o denenler,aslında onlar
lisede yatmaya baslamıslar üniversiteye gidince de kalkmak akıllarına gelmemiş doğrusu bu böle şey mi olur demeyin ben geldim sizi uyarmaya böle vahi falan gelmedi bana "evet gidip uyarmalıyım" gibi bişi düşünmedim geldim yardım amaçlıtamamen duygusal valla...
üniversite hakikaten önemli bir yer insanın ilerde nasıl bişi olcağını gösteriyor fikirleri orda değişiyor biçimi orda değişiyor. valla bakın ben çok evrim geçirmiş adam gördüm sınıfta böyle lise fotoğrafına bir bakıyon tüysüz bişi üniye bir gelmiş kıllanmış mı nolmuş . zaten hocaların çoğu kıl oluyor öğrenciye iyi hocalarımız yok ki
bizde doğal olarak kıllanıyoruz ortamın getirdiği bir şey olsa gerek
üniversite güzel bir mekan gerek arkadas ortamı gerekse diğer aksiyonlar burda ki gibi kütüphane kolu cart kolu curt kolu yok orada... ben üniversiteye gelince
anladım bunların bi işe yaramadıgını ilkokuldayken trafik kolu olmak için çabalardık sanırdık ki bundan sonra taksiler bizim otobüsler eliminiz altında
aha olduk noldu geçirdiler bizi sokagın basına gel git yapıyoz "sen dur sen kal hop sen tek ayak üstünde yürü" falan
üniversitede bu yok orda klupler var ortamını ayarlayacağın yerler ben ilk sene bir yere gitmedim hata ettim siz yapmayın gerçi
ben şebekliğim sayesinde çok ortam yaptım o başka onu önermiyorum siz yapmayın dünyaya bitane benden yeter..
bazıları şuan büyük beklentiyle okuyor olabilir bu yazıyı "selahattin bak öss sorularını verecek dikkatli dinle" yok öle bişi olsa ben burda olur muydum
aslında eski günleri özlüyorum ben lise 3 olmak yeniden ...
mesela ben okula ilk geldiğimde lise 1 2 ler çömez civciv derlerdi boyda küçük ya ezilmeye musait sanki alnımda gel ez yazıyor
sonra içimden derdim "ulan bir gün gelecek okulda en büyük ben olucam" ee oldum da noldu bir sene sonra yine üniversiteye gidince
okulun en küçüğü haydaa çömezlikten kurtuluş yok bu artistliğiniz şimdilik valla şimdiden ama üniversitede kurtuluş noktası var sizden 20 yaş büyük biri bile birinci sınıf olabiliyor onun için bu dediğim çömezlikten fazla etkilenmiyorsunuz..
umarım dilediğiniz ve gönlünüzden geçen yerlere gidersiniz ve sizinde hiç değilse nasihat verecek bir kaç konunuz olur..iyi çalışmalar bütün liseli arkadaşlara başarılar diliyorum...
edito : yazılımın amacına değilde imla kurallarına bakıldığı için ve imla kurallarını yanlış uygulandığım için özür dilerim...
edito2 : yazarın topluluğa ait bir konuşmasından alıntıdır...
--spoiler--
tıp öğrencilerini aşırı zeki sanmayın.
--spoiler--
ekserisi düşünmeden ezberler. oran yüzde 80lere yakındır. tabi yine göreceli olarak diğer bölümlere bir üstünlükleri vardır oralarda yüzde 90lardadır bu oran.
liseliler size sesleniyorum: en önemlisi şimdiki dostunuzun kıymetini bilin lan. üniversite dostmuş, kardeşmiş yok anasını satim *
bol bol çalışın.* tıbbı tutturmanız veya mühendislik falan önemli değil o kadar ama elinizden geleni yaptıktan sonra içiniz rahat olur en azından.
bi'de (bkz: üniversitede kızlar teklif ediyormuş) var...neyse şimdi kötü konuşmayayım...*
arkadaşlığınızın kıymetini iyi bilin. lisedeki ortam başka yerde bulunmaz.
üniversitede kendi kişisel gelişiminize önem verin.
şebeklik, alemcilik ve haytalığa kapılmayın. sizin için zarardan başka birşey getirmez.
adam gibi okulunuza gidip gelin, dersi derste dinleyin. final ve vize haftaları sıkıntı yaşamazsınız.
derste not tutmak çok önemli.
klüp faaliyetlerini kaçırmayın, faal olun.
üniversite de uzun bir süreçtir, tadını çıkarmaya bakın. bir daha geri dönemeyeceksiniz o zamanlara.
çok lanet okuduğunuz lise ortamını, hayvan kadar olduktan sonra mumla arayacaksınız. tek derdiniz öss ve karşı sınıftaki platonik aşkınız olsun isteyeceksiniz. iş bulma sıkıntısı nedir bilmiyordunuz lisede, ama üniversite bunun acısını her saniye içinizde hissedeceksiniz. lisedeki gibi gerçek duygular da yok burda, herkes bir çıkar peşinde. herkes bencil.. ey liseli sen sen ol, geçirdiğin günlerin keyfini çıkar.
ygs-lys' ye hazırlandığınız dönemin kıymetini bilin keyfini çıkarın bu günlerin, üniversitede her sınav ayrı bir ygs havasında geçiyor çünkü. bir de lisedeki arkadaşlar kadar has arkadaş bulmanız zor, bu arkadaşlarınızla aranızı açmayın. ve son olarak üniversitedeki ilk derste hoca ordinaryüs bile olsa derse girdiğinde ayağa kalkmak gibi bir angutluk yapmayın.
üniversitelerin adlarının hayatımızda önem gösterdiği yerler olabiliyor ama hangi üniversite öğrencisi olursnız sonuçta üniversite mezunu gibi sıfata sahip olacaksınız.
yurtlarda barınan pkk sempatizanlarını yurt yönetimine şikayet etmeyin(bu adamlar zaten fişleniyor). aksi takdirde adınızın bizzat yurt yönetimi tarafından onlara uçurulacağını ve terör örgütü sempatizanlarınca rahatsız edileceğinizi unutmayın. eğer bu hatayı(?) yapmışsanız böyle bir durumda dinsizin hakkından imansız gelir hesabı bütün ülkücü ulusalcı vb. tayfaya haber uçurun. bir haftalık gerilimin ardından ortalık yine süt liman olacaktır.
canın sıkılırsa -hatta öyle bir sıkılsa ki- uludağ sözlüğe gelip aramaya inanmayan üniversiteli abilerinin öğütleri var mıdır yok mudur, varsa nedir diye sözlüğe bak.
etrafınıza 10 tane kız çevreleyip çimlerin üstünde gitarla düş sokağı sakinlerinden resital sunma hayalleri kurmayın gerçekten piyasada ''gitar çalabilen enflasyonu'' var.
lisedeki gibi hocalara laf yetiştirmeye kalkmayın zira üniversitedeki hocalarınız lisedekilerden daha donanımlıdır.
(bkz: lafı koyarım 15 gün içinde ölür, kesin!)
* üniversiteleri özgürlüğün yıkılmaz kaleleri olarak görmekten vazgeçin. o eskidendi bebişim. şimdi yemekhanende at eti çıkar, eylem yaparsın, çat diye soruşturma açarlar sana. e ama öe özgürrlük demene kalmadan yersin uzaklaştırmayı. he üni.de aktif olma demiyorum tabi ki yap, ama bil de yap.
*"ulan burası üniversite, süper donanımlı insanlar vardır. oturur beraber şiir okuruz, sergi gezeriz vs vs" diye düşünmeyin. yalan o. 10 tane öyle adam bulursanız sınıfınızda bana da haber verin, bende gelirim okuduğunuz bölüme.
bölüme geçelim:
-eğer ki hukuk okursanız, "siyasetle ilgilenmiyorum" demeyin. çok pis dalga geçerler sizinle. kimse geçmese ben geçerim.
-eğer ki hukuk okursanız, okula başladığınızın ilk aylarında, otobüste falan otururken kitabınızın "medeni hukuk" "anayasa hukuku" zıttırı vıttırı bölümlerini üst tarafa getirip "bakın ben hukukçuyum he" havalarına girmeyin. sonradan çok utanırsınız, söyleyeyim.
neyse aklıma geldikçe yazarım daha. hadi şimdilik kolay gelsin
eğer şehir dışında okuyor ve eve çıktıysan, gerçekten çok az ses çıkardığın halde kapına dayanan gıcık bir komşu hasıl olduysa onu tersle. aksi halde hiçbir zaman rahat bırakmayacak o adam/kadın seni.
