suratınızda beliren belli belirsiz iki üç tane önemsiz sivilceyi dert edip de hayata küsüp, tanrıya yakarmayın.
matematikte x'in y'nin peşine düşmekten hayatın tadlarından kendinizi mahrum bırakmayın.
başkalarını aşağılayıp egolarını, komplekslerinizi tatmin etmeye çalışmayın çok zavallı bir harekettir bu.
herkesi önemseyin çünkü lisedeki ezik, garip tipler ileride bir yerlere gelebiliyor bu detay da kulağınıza küpe olsun.
dinledikleri takdirde kendileri için çok faydalı olabilecek tavsiyelerdir.Çıkabildiğiniz kadar kızlarla çıkın,yatın,kalkın hatta kalkmayın.keza üniversiteye gelince ne dediğimi anlarsınız!
(bkz: batak masası)
daha öğrenecek çok şey olduğunu unutup, çok şey bildiğinizi ıspatlamaya çalışmayın.
çok okuyun ama her okuduğunuza inanmayın, iyi bir dinleyici olun ama her duyduğunuza inanmayın.
hayat size güzel lan, coşun oynayın. lisenin de tadını çıkarmaya bakın. otu boku üniversiteye saklayıp da üniversiteye geldiğinizde sudan çıkmış balık konumuna düşmeyin.
insan olun, şükredin. bize zamanında yol gösteren oldu da, biz mi yol almadık. bak ne çok sizi seven abi, abla var burda. hanimiş de hanimiş. hadi bakem!.
aha da yeni mezun olmuş olarak yazıyorum bunları. öncelikle şunu bilin; okulunuza ne kadar bok atarsanzı atın, çok istediğiniz bir bölümü kazansanız bile o okulu .ike .ike deliler gibi özleyeceksiniz.
ikinci demek istediğim şey ise kesinlikle sosyal etkinliklere katılın, düzenleyin. bu dediklerimi özellikle lise 1 ve 2 deki arkadaşlar dikkat etsin. müzikle uğraşanlar varsa, kesinlikle okulun size destek vermesini beklemeyin. aileniz de tam anlamıyla destek vermiyor olabilir, aldırmayın. siz uğraşın. müzik hayattır. sadece müzik verdim diye müzik değil tabi. gerçi kaçınız okuyup bu yazıyı mikleyeceksiniz orası ayrı ama, neyse. hani tiyatro olur, fotoğrafcılık olur, yapın işte. sebebi şu, lise boyunca bu saydığım sadece 3 aktivitenin bile birini yapan sadece bir elin parmağı kadardı. hepsi deli gibi öss'ye verdi kendini. ama kazanınca ne oldu? çok iyi bölümlere gitmelerine rağmen, sudan çıkmış balık, uzayda kıyafetinden çıkarılmış astronot, saçı gözünün önünden çekilmiş emo, artık ne derseniz deyin. böyle oldular. üniversiteye gelmiş ama hala sadece gelip not tutup gidiyor.
kompozisyon sınavlarında, her konuyu hocanın meşrebine göre seçtiğiniz birine bağlayın. hoca milliyetçi ise kağıdın kenarına üç hilal çizin*. kadın hocalara, "hocam sizi çok seviyoruz", erkek hocalara da "hocam size ihtiyacımız var" şeklinde yavşayın. (üni. yıllarında bu yavşama, odaya gitme şeklini alabilir, arkanızdan "la olm seni filan hocanın odasında görmüşler" denilebilir, olsun, neticede 4 senede bitiren siz olursunuz)
siz siz olun, üniversiteyi kazandığınız yıl lise hayatı devam eden arkadaşlarınıza tepeden bakmayın. siz siz olun, iki kelimeyi yan yana getiremeyip adam gibi cümle kurmayı öğrenmeden kendinizden küçüklere ayar vermeye kalkmayın. her yeni nesil, bir önceki nesilden daha zeki ve daha hazır cevap oluyor artık. siz siz olun, 'sokma akılla akıl olmaz' ata sözünü iyice inceleyin. son olarak da tahriklere ve aşağılama girişimlerine aldırmadan kendinizi geliştirmeye çalışın. bazı organları kalkık ibnelere kızıp tribe girmeyin. sükunetinizi koruyun.