oy oy oy hanimiş hanimiş agucuk gugucuk 21 yaşına gelmiş yazar kişisinin açtığı başlık,eğlendim.*
ayrıca bir şebnem ferah klasiğini hatırlatmıştır bana;
"ben otuz yaşında,hayatın ortasında,küçücük şeylerle mutlu olmanın peşinde...bazen bir şarkıda,bazen de sokaklarda hayat bulan genç bir kadınım"
bir zamanlar hepimiz liseliydik.
güzel günlerdi ben çok özlüyorum.şakalar yapardık,haylazlıklar.
müdür keldi bizim.yanlarda saçları vardı. bir kısmını o kadar uzatmış ki diğer yana tarayıp kelini örterdi. sanki görünmüyor ibne, o kıllar oranın mı ki. kimi kandırıyorsun. sonra istiklal marşını icra ederdik pazartesi ve cumaları. müdürün saçları rüzgardan hep uçardı keli açılırdı. bizde gülerdik. ne günlerdi gururlu komik çocuklardık.*
--spoiler--
çünkü ben daha 18 yaşında hayattan çok şey öğrenmiş, akranlarıma göre ileri bir seviyede her konuda sohbet edebilen, her görüşe saygı duymasını bilen, becerikli yetenekli bir terazi burcu kadınıyım.
--spoiler--
şuraya 18 yaşında ve terazi burcu kadınıyım cümlelerini sokmasaydın, sana liseli demezdim ama liselisin işte.
tanım: liseli bir gencin liseli olmasından gurur duyması olayıdır. üniversiteye gidince üniversiteli olduğundan gurur duyacaktır. ama en önemlisi ne liseli ne üniversiteli olduğundan dolayı değil insan olduğundan dolayı kendiyle gurur duymasıdır. o mertebeye erişince sembolik liseli lafı üzerinden çıkacaktır.
lisedeki herkes gurur duyuyodur zannımca. üniversiteye gidince unutulur, üniversiteli olmaktan gruru duymaya başlar. son yıllarında artık üniversiteli hayatında yaşanacak herşey yaşanmış olup, hayata atılma dönemi başlar sonra yine liseli olmayı özlersin ama gurur duyamazsın çünkü harbi malmışım o zaman dersin. bence gurur duyma 10 sene sonra utanırsın.
Aynanın karşısına geçip "lanet olsun okulun en güzel kızı benim hihihi" diyerek diğer bir yandan dağlarda mayın arayışındaki mehmetçik edasında, alnında sivilce arayan da bu ergendir nitekim.